Önceki gün işçiden üç ay sabır ve destek isteyen Devlet Bakanı Kemal Derviş'in hazırladığı Ulusal Program ile memur ve işçileri işten atma yolu açılıyor.

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, "sosyal yönü" olacağını söylediği ulusal programdan, memur ve kamu işçilerine sinsi oyun çıktı. Ulusal programın acil önlemler paketinde yer alan düzelenmeyle, kamu görevlilerin işten atılmasının yolu açılıyor.

Derviş tarafından hazırlanan ulusal programdan, memur ve kamu işçilerine destek yerine, işten atılma oyunu çıktı. Bakan Derviş tarafından önceki gün açıklanan acil önlemler paketinde, "özelleştirme kapsamındaki kuruluşlardan, fonlardan ve döner sermayelerden konsolide bütçe kapsabanıdaki kurumlara ve KİT'lere kesinlikle işçi nakli yapılmayacaktır" hükmü yer alıyor.

Söz konusu düzenleme ile, kamu görevlilerinin sayısının azaltılması öngörülüyor. Sözkonusu düzenleme ile başta Türk Telekom olmak üzere, THY, Tekel, şeker fabrikaları, kamu bankaları gibi bünyesinde bir çok personeli çalıştıran dev KİT'lerin personel sayısının azaltılmasının öngörüldüğü kaydedildi.

İkinci darbe de emeklilikten...

Acil önlemler paketinde, kamuda çalışan işçilere yönelik ikinci darbeyi de, emekliliği gelmiş kamu görevlilerin emekliğe zorlanması hükmü vuruyor.

Pakette, "İşletmelerin verimliliği ve etkinliği dikkate alanırak emekliliği gelmiş kamu işçileri her türlü kanuni hakları verilerek emekliye sevkedileceği" hükmü bulunuyor. Sözkonusu hüküm ile halen kamu kurumlarında emeklilik maaşının az olması nedeniyle çalışmak zorunda kalan binlerce işçinin emekli edilmesi planlanıyor.

Kamu kurumlarında, emekliliği geldiği halde, halen çalışmakta olan çok sayıda personel bulunduğu kaydedildi. Hükümetin, sözkonusu düzenlemeler ile halen kamuda çalışan personel sayısının en az yüzde 25 oranında azaltılmasını planladığı belirtildi.

Ulusal programın makro büyüklüklerinin haftaya açıklanacağı ve ardından Bakan Derviş'in ulusal programı IMF ve Dünya Bankası'na sunacağı kaydedildi.

Ücretler mum gibi eridi

Devalüasyon sabit gelirlileri vurdu. Net 102 milyon 369 bin 600 lira olan yürürlükteki asgari ücret, son ekonomik krizden ötürü yaklaşık 50 dolar düzeyinde aşındı. Net 178 dolara tekabül eden yürürlükteki asgari ücret, son ekonomik kriz nedeniyle brüt 148, net 108 dolara indi.

Devalüasyon bütün sabit ücretlileri etkilediği gibi öğretmenleri de fakirleştirdi. 15 Şubat 2001'de 1. derecenin 4. kademesindeki bir öğretmen yaklaşık bir aylık süre içinde 135 dolar kayba uğradı. Yine son ekonomik kriz nedeniyle bir hizmetlinin maaşı 246 dolardan 170 dolara düştü.

1 MİLYON LİRA PUL OLDU

1 milyon lira, 1940'larda 100 bin adet cumhuriyet altını, 1950 ve 1960'lı yıllarda bir tır dolusu araba ile ifade edilirken, 1980'li yılların başında başkent Ankara'nın güzide ilçelerinden Çankaya'da lüks bir ev satın almak mümkündü. Bugün ise bir milyon lira ile kasaptan yarım kilo et dahi alınamıyor.

Bundan 19 yıl öncesine kadar, bir milyon lirayı birarada görebilmek için zamanın en büyük banknotlarından bin tanesini biraraya getirmek gerekirken, 1 milyon lira bugün en büyük kağıt para bile değil. İlk kez 1985'de milli piyangonun en büyük ikramiyesi olan bir milyon lira, bugün amorti olarak dağıtılıyor.