T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Parasız Derviş kontrolü kaybetmek üzere

Kemal Derviş'ten beklenen yurt dışından önemli miktarda kredi sağlamasıydı. 25 milyar dolar-40 milyar dolar. Ne kadar gerekiyorsa.

Derviş Türkiye'ye 'milyarlarca dolar kredi bulacak adam' olarak tanıtıldı. 25 milyar dolar gelecek, kriz atlatılacak, hareketlenen piyasalar sakinleştirilecekti. Derviş demek dolar demekti. Piyasaların acilen ihtiyaç duyduğu dolar. Hepimiz Kemal Derviş'in en kısa zamanda büyük paraların Türkiye'ye akmasını sağlayacağına inandırılmıştık. Derviş yurt dışından gelecek paradan hiç bahsetmiyor. 65 milyon vatandaşın yıllardan beri dinlediği ninnileri tekrarlıyor. Fedakarlık istiyor, zaman istiyor, sabır istiyor.

Derviş açıkça krizin yükünü dar gelirlinin ve vergi mükellefinin üzerine yıkmaya çalışmaktadır. İşçi ve memura enflasyonun altında zam yapacak, vatandaştan ilave vergi isteyecek.

Sayın Derviş, insanlar bu tür taleplerden bıktı. Bu millet hep fedakarlık yapıyor. Hiç uzağa gitmenize gerek yok. 1994 yılındaki krizde ek vergiler istendi, vatandaş ödedi. Deprem oldu, ek vergi alındı. 8 yıllık kesintisiz eğitim için katrilyonlarca ek vergi tahsil edildi. Geçen yıl tarihin en büyük vergisi toplandı. Toplumun bedel ödeyecek gücü kalmadı.

Sayın Derviş, siz Türkiye'ye bunları söylemek için mi geldiniz? Boşuna zahmet ettiniz. Bu işi sizden çok daha iyi yapacak politikacılarımız var. Siz dövizden bahsedin. 25 milyar dolar ne zaman gelmeye başlayacak?

Kontrol kayboluyor

Ekonomi tam anlamıyla rayından çıkmak üzere. Önümüzdeki iç borç itfası tarihine, yani 21 Mart'a kadar yurt dışından taze para gelmez ise ekonomide panik yaşanabilir. 'Panik' kelimesinin ne anlama geldiğini en iyi bankacılar bilir.

Dövize zaten hücum başladı. Yabancılar, bankalar aracılığı ile piyasadan döviz toplayıp yurt dışına çıkarıyorlar. Şimdiden doların yıl sonu hedefi aşıldı.

21 Mart tarihinde piyasaya çıkacak paranın büyük çoğunluğu dövize yönelecek. Paranın TL'de tutulabilmesi için faiz oranının % 1000'lere yükseltilmesi gerekir. Buna rağmen dövize olan talebin durdurulamama ihtimali dahi söz konusu.

Bir an, 21 Mart'taki paranın kontrol altına alındığını kabul etsek dahi, sırada daha büyük itfalar var. Onları ne yapacaksınız?

Zaman çok azaldı. Kemal Derviş'in gelişiyle birlikte oluşturulan olumlu hava dağılmak üzere. Piyasadaki beklentiler hızla olumsuza dönüyor.

Ya 21 Mart'a kadar kadar dış kredi gelir, ya da bu iş biter. Türkiye bütünüyle enkaz yığınına döner. Daha önce dikkat çektiğimiz sosyal patlamanın önüne geçilemeyebilir.

Konsolidasyon olabilir mi?

Her ne kadar Kemal Derviş konsolidasyon, yani devletin 44 katrilyonluk iç borcunun dövize çevrilerek veya çevrilmeden tek taraflı tasarrufla vadesinin uzatılması söylentilerini yalanlamış olsa dahi, dış kredinin şu ana kadar sağlanamamış olması ve sürekli ekonominin çok zor durumda olduğundan bahisle toplumdan destek istemesi, konsolidasyon hazırlığı yapılıyormuş izlenimi bırakıyor.

Rusya, 1997 yılında yaşanan benzer bir krizden sonra borçlarında konsolidasyona gitmişti. Yakın geçmişte uygulanan bir yöntem olduğu için ülkemizde de tatbik edilebilir. Kemal Derviş'in geliş biçimi de böyle zor bir kararın alınması ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Konsolidasyon kararının, hükümetin üzerinde, süper yetkilerle donatılmış, siyasi sorumluluğu bulunmayan, tepeden inen ve ara dönem bakanı gibi davranan bir kişi tarafından verilmesi daha kolaydır.

Konsolidasyon gerçekleşirse, devletten alacaklı olanlar paralarını ileri bir tarihte alabilecekler. Geri ödemenin süresi 2-3 yıldan aşağı olmaz. Süre 5 yıla kadar çıkabilir. Dövize çevrilerek erteleme yapılabilir veya belirlenecek bir faiz oranı ile TL olarak muhafaza edilebilir.

Gelinen noktayı özetleyelim:

Çok acil dış kredi gelmesi gerekir. Aksi halde dövizi kimse tutamaz. Bu durumda Kemal Derviş hükümetle birlikte gider. Veya konsolidasyona gidilir. Bu ihtimal gerçekleştiğinde de hükümet ve Kemal Derviş istifa etmek zorunda kalırlar.

Türkiye, tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Kurtuluş Savaşı'nın yaşandığı dönemler dahi bu kadar sıkıntılı değildi.


16 Mart 2001
Cuma
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED