|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Fatih Üniversitesi'ni çeşitli bahanelerle cezalandıran YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün asıl hedefinin, üniversitenin kapanmasını sağlayarak tesis, araç ve gereçlerine el koymak olduğu ifade edildi.
YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün, Fatih Üniversitesi'ni cezalandırmasının 'büyük bir çelişki' olduğu belirtildi. FP'li İrfan Gündüz, "Kemal Gürüz 'minareyi çalan kılıfını uydurur' atasözünü bir kez daha teyit etti"dedi. TÜMÖD Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu ise, "Devlet üniversitelerinde yolsuzlukların daniskası yaşanıyor" dedi. Bu arada YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün Fatih Üniversitesi'nin tesis ve araç-gereçlerine göz diktiği de iddia ediliyor.
Gürüz'ün amacı ne?Kemal Gürüz'ün Fatih Üniversitesi'ne önümüzdeki dönem öğrenci alınmasını yasaklamasının ardındaki asıl maksadın bu üniversitenin kapanmasını sağlayarak, üniversitenin tesis ve araç-gereçlerine elkoymak olduğu belirtiliyor. 2547 sayılı YÖK Kanunu'nda, "Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyetlerinin durdurulması halinde durdurulma süresince, kapatılması halinde ise temelli olarak kurumun idaresi Yükseköğretim Kurulu'nca eğitim ve öğretim sürdürmek veya tamamlamak üzere uygun bir devlet yükseköğretim kurumunun vesayetine verilir" hükmü yer alıyor. "Üniversitelerin kapatılmasını doğru bulmuyorum" diyen, TÜMÖD Başkanı Prof. Dr. Hatipoğlu, "YÖK'ün Fatih Üniversitesi'ne takması kötü bir olay. Yöneticiler cezalandırılır ama okulun cezalandırılması bizi dünyaya rezil eder. YÖK'te ve bazı devlet üniversitelerinde yolsuzluk ve usûlsüzlüklerin daniskası ve sahtekarlıklar yaşanıyor. Fatih Üniversitesi bunların yanında gülsuyuyla yıkanmış gibidir" dedi.
'Gürüz'e gereken yapılmalı'YÖK Araştırma Komisyonu üyelerinden FP'li İrfan Gündüz "Kemal Gürüz'ün anti-demokratik tutumunun en güzel göstergesidir. Kendisi gibi düşünmeyen herkese tavır alan bir tutumdur bu. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Servet Armağan buzağının ölümüne sebebiyet verdiği için görevden alınmasına rağmen Sayıştay ve YÖK Komisyonu raporları ile yolsuzlukları tespit edilenler hakkında kovuşturma kararı bile verilmedi. Kemal Gürüz çaldığı minareye kılıf bulmaktadır" dedi. YÖK Komisyonu üyesi FP'li Azmi Ateş ise Cumhurbaşkanı Sezer'i göreve davet ederek, "Gereğinin yapılması için herkesi sorumluluk derecesine göre göreve davet ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız'ın başta YÖK üyelerini atarken, gösterdiği hassasiyeti bu hukuk tanımaz tatbikat karşısında göstereceği ve göstermesi gerektiği ümidi içindeyim"diye konuştu.
BOSTANCIOĞLU: YÖK'ün kararını inceleyeceğimMilli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, Fatih Üniversitesi hakkında bir yıl öğrenci almama cezası veren YÖK'ün kararını Ankara'ya gittiğinde inceleyeceğini söyledi. Manisa'da Öğretmenevi'nin açılışını yapan Metin Bostancıoğlu, "Kararla ilgili ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki bir soruya, "YÖK bana bağlı değil. Dosyayı incelemedim. Fakat dosyayı Ankara'ya dönünce inceleyeceğim" cevabını verdi. Bakan Bostancıoğlu, 1 Aralık'ta ülke genelinde yapılan iş bırakma eylemi sırasında okullarında bulunmayan öğretmenlerle ilgili yapılan soruşturmanın bakanlıkla bir ilgisinin bulunmadığını da sözlerine ekledi. n MANİSA
ANAP'tan Gürüz'e büyük tepki geldiYÖK Genel Kurulu'nun Fatih Üniversitesi hakkında aldığı karara hükümet ortağı ANAP'tan büyük tepki geldi. YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve kararı veren üyeleri hissi davranmakla suçlayan ANAP milletvekilleri, "Alınan karar Türkiye'ye yakışmıyor" dediler. ANAP Samsun Milletvekili Mehmet Çakar, YÖK'ün çağın kurallarına uygun şekilde kararlar alması gerektiğini belirterek, "Fatih Üniversitesi ile ilgili verilen kararı hissi ve yanlış buluyorum. Türkiye'nin önünü açacak icraatlar yapılacağı yerde aydınlık kafalı insanların dar düşüncelere sarılmamaları gerekir. Vakıf üniversitelerindeki eksikliklerden dolayı bu kararlar alınıyorsa aynı şekilde olan diğer vakıf üniversiteleriyle eşit şekilde yaklaşılmalıdır" dedi. ANAP Malatya Milletvekili Miraç Akdoğan, YÖK'ün kararını İstanbul'un fethinde meleklerin cinsiyetinin tartışılmasına benzetti. Miraç Akdoğan, "YÖK antidemokratik bir karar almıştır. Bu kararı YÖK'ün Meclis iradesine karşı gelmesi olarak değerlendiriyorum. YÖK, çağdaş demokrasiye katkıda bulunacak kararlara imza atmalı" diye konuştu. n ANKARA
Yazıcıoğlu: YÖK'ün kendisi büyük sorunYüksek Öğretim Kurulu tarafından bir yıllığına öğrenci alınmama yasağı getirilen Fatih Üniversitesi'nin antidemokratik bir uygulamayla karşı karşıya kaldığını belirten BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, YÖK'ün başlı başına bir sorun haline dönüştüğünü söyledi. YÖK'ün kılık kıyafet uygulamaları yerine bilimin önünü açması gerektiğini kaydeden Yazıcıoğlu, bu şartlarda dünya ile yarışamayacağımızı vurguladı. Bu kararın çağdaşlığa aykırı olduğuna dikkat çeken Yazıcıoğlu şöyle devam etti: "Dünya süratla dijital devrime doğru giderken ve küreselleşip bilgi öne çıkarken, çağımız bilgi çağına dönüşürken Türkiye'de hâlâ bilginin ve eğitim yapan müesseseler üzerinde baskılar devam etmektedir. Bilgiyi üretecek, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak ve kalkınmaya öncülük edecek üniversite yerine etrafı yasaklarla çevrilmiş saçla, sakalla, başörtüsüyle uğraşan bir eğitim istenmektedir. Bununla neyi üreteceğiz. Dünya ile nasıl yarışacağız" n İZMİR
Fatih Üniversitesi'nde eğitim devam edecekYüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'nun Fatih Üniversitesi ile ilgili almış olduğu karara tepkiler giderek artarken, Fatih Üniversitesi'nin, yönetmelikle belirlenen birtakım esaslara aykırı faaliyetlerde bulunduğu iddialarının tamamen gerçek dışı olduğu belirtildi. Fatih Üniversitesi Tanıtım Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, F. Ü'ye bağlı birimlerin, çağdaş eğitim-öğretim kurumları olup, fiziki ve bilimsel yönden Türkiye'deki yükseköğretim standartlarının üzerinde faaliyet gösterdiği ifade edildi. Halen faaliyet gösteren üniversitenin ilgili birimlerinin YÖK'ün onayı alınarak açıldığının vurgulandığı açıklamada şu görüşlere yer verildi.
"Fatih Üniversitesi Rektör Vekili'nin adı geçen kararda ifade edilidiği gibi, 2547 sayılı yasanın, 4. ve 5. maddelerindeki amaç ve ilkeleri benimsemeyen bir kişiliğe sahip olduğu iddiası gerçek dışıdır. 2547 sayılı yasaya göre vakıf üniversitelerine rektör vekili atanmasında, YÖK'ten olumlu görüş alınması şartı aranmamaktadır. Sadece bilgilendirme öngörülmüştür. Kaldı ki, mevzuata uygun olarak atanan rektör vekilinin, belge ve delillere dayanmaksızın, 2547 sayılı yasanın 4. ve 5. maddelerinde belirtilen şartları taşımadığı iddiasının hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır."
|
|
|
|
|
|
|