|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DPT İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan raporda, Türkiye'de organize suç örgütlerinin sahip oldukları mali kaynaklar ve malvarlıklarının, bir çok ülke ekonomisini çökertecek bir noktaya eriştiği bildirildi.
Türkiye'de, organize suç örgütlerinin sahip oldukları mali kaynakların, bir çok ülke ekonomisini çökertecek boyuta eriştiği bildirildi. DPT İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan raporda, Türkiye'nin uluslararası organize suç örgütlerinin sarmalında olduğu belirtildi. Organize suç örgütlerinin sahip oldukları mali kaynaklar ve malvarlıklarının, ülkemiz dahil bir çok ülke ekonomisini çökertecek bir noktaya eriştiğine dikkat çekilen raporda, sadece Türkiye üzerinden yapılan uyuşturucu trafiğinin yıllık cirosunun 100 milyar doları bulduğu, bu miktarın ancak 20 milyar dolarlık kısmının güvenlik kuvvetlerince ele geçirildiği, geriye kalan 80 milyar dolarlık kısmından ise, organize suç gruplarının 15 milyar dolar komisyon aldığı kaydedildi. Raporda, Türkiye'de mafya gruplarının yalnızca uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşmadıkları, tek başına bir kişinin işleyebileceği hemen hemen her suçu işledikleri vurgulanarak, bir çok suçun karanlıkta kalması nedeniyle organize suç gruplarının işledikleri suçların Türk toplumuna olan maliyetinin tam anlamıyla saptanamadığı bildirildi. Uluslararası organize suç gruplarının, teknoloji ve iletişim alanında son yıllarda kaydedilen ilerleme ve küreselleşme nedeniyle, yeniden yapılanmaya girerek yetenekli kişileri kendi iç bünyelerine transfer etmeye başladıkları anlatılan raporda, şöyle denildi: "Örneğin Avrupa Birliği'nin menfaatleri aleyhine yapılan sahtekarlık ve karapara aklama faaliyeti bu gelişimin somut ir göstergesidir. Bahsedilen bu iki suç türü çok yüksek bir uzmanlık alanı gerektirdiği için organize suç grupları profesyonellerin yardımıyla bu suçları işlemekte hatta daha da ileri giderek profesyonel kişilere kendi bünyelerinde üyelik satüsü vermekte, böylece anılan suçları daha kolay işlemektedirler.Yolsuzluğu bulaştırma yöntemini organize suç örgütleri kendileri açısından özellikle faydalı bir araç olarak görmekte ve kullanmaktadırlar. Yolsuzluğa bulaştırma yöntemini, AB ülkelerinin organize suç grupları, Türk Mafyası, Nijerya Karteli, Hindistan suç organizasyonları, Japon Yakuza'sı ve Çin Triadları gibi dünyadaki hemen bütün organize suç grupları kullanmaktadırlar. Suç organizasyonlarının yasal ekonomiye sızmaları ekonomide rekabeti bozucu bir etki yapmaktadır. Çünkü suç organizasyonları yasal teşebbüslerinin sermayelerini artırmak için suçtan elde edecekleri kirli paralara bağımlı bulunmaktadır." DPT raporunda, Türkiye'de mafya örgütlerine karşı şimdiye kadar alınan yasal önlemlere de değinilerek, "Ne kadar sıkı tedbir alınırsa alınsın organize suçun kökü kazınamaz" denildi. Raporun, sonuç bölümünde özetle şu tespite yer verildi: "Ancak organize suçu; alınacak idari, sosyal, ekonomik, yasal ve diğer tedbirlerle toplumun katlanabileceği bir seviyeye indirmek mümkündür. Türkiye'deki güncel organize suç faaliyetinin toplumun katlanabileceği seviyenin çok üzerinde olduğu aşikardır. Organize suçun yalnızca hukuksal boyutu bulunmamakta, konunun sosyal, ekonomik, mali ve kültürel ve diğer boyutları bulunmaktadır. Bu açıdan organize suçun tek başına olarak en ileri, en çağcıl yasalarla bile çözümlenmesi mümkün değildir. Bundan da öte, tek başına yasal yolla organize suçla mücadele etmenin bazı sakıncaları bulunabilir. Organize suç sorununu etkin bir şekilde çözebilmek için anılan suça karşı çok boyutlu tedbirler alınması gerektiği gibi toplumdaki sosyal adaletsizliklerin de giderilmesi gerekmektedir. Yalnızca cezai tedbirlerle yaklaşılırsa, sadece buz dağınının görünen kısmı ile uğraşılmış olunur. Organize suça karşı mücadelede daima hukukun sınırları içinde kalınması gerekir. Köklü bir geçmişi bulunmadığı için Türkiye'de organize suç faaliyetlerinin asgari bir seviyeye düşürülmesi kolaylıkla sağlanabilir. Bunun için köklü tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde organize suç, Türk toplumuun yaşam kalitesini gelecekte daha fazla etkileyecektir."
|
|
|
|
|
|
|