|
 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i | |
|
||
 | ||
|
|
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i | |
|
|
||
|
| ||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Hoşça kal, sakın sırrımı kimseye verme nisan...
Yıldızların uyuduğu sessiz gecelerde, gökler perde perde açıldığında, insan özgür, görkemli başını kaldırıp şarkı söyleyecek, ezgiler yükselecek hayatın köpüren sularından... Güneş toprağı kızgın bir aşkla öptüğünde, kuş sesleri dalga dalga akacak "kardelen kızlar"ın nilüferlerine. Ey içimizde acılarla yeniden doğan aşk, ey beyaz örtülere düşen gözyaşlarını hüzünle karşılayan kızıl şafak... Anneler ve bir sabahlık kardelenler senin güzel ayaklarında ve yarı aydınlık pencerende açılıp yeşerecek bir gün... Zamanın kara dalgalarında, üzgün kızlar iri bir zambak gibi yüzüyor açıp salınan tüllerini... Nisanlar, mayıslar geçti ama onlar yine üzgün. Çünkü, umutları uzun ayrılıklarda bir kefen gibi akıyor. Çünkü onlar, bin yıldır gönüllerinin hüznünü meltem yellerine döküyor. Şimdi, dünyanın terkettiği uzak kıyılarda ağlayan binlerce kardelen var, kar gibi güzel... Güneş vuran kar gibi eriyip gitti o mavi gözlerin özgürlüğü aşka dokunamadan... Varsın, özgürlüğün o güçlü öpücüğü üzerinde dansetsin şeytanın şovalyeleri. Nasıl olsa, acı çekerken bile acılarından daha büyük onların hayalleri... Hoşça kal nisan!.. Solgun ay ışığının öptüğü gecenin saçlarında beni arama, çünkü aşk da, özgürlük de çoktan terketti kardelenlerimi... Karanlık bir körfezde gemim karaya vurdu, neler çektim anlatsın şafağın güvercinleri baharda bir liman bulabilmek için rüzgarın eteklerinde. Günler geceler boyu, bu uzun ayrılığın karanfilleri ağladı, ben gözyaşlarında sallandım. Bendim, nisanın umutlarına ihanet eden, bendim meleklerin gümüş ayaklarına tutunup fırtınalarla kuşsuz göklere atılan... Yıldız yıldız yanan göklerin kapılarında gelecek zamanın altın kuşlarını uçurdum, dipsiz gecelerde buruk aşklar uğruna ağladım, çok ağladım... Hoşça kal nisan, bu gece baharın gözlerine veda etmeliyim. Kardelenlere ihanetim daha fazla uzarsa çıldırırım... Kuşlar nisanda uçmazsa, özgürlükler yürekte bağlı kaldı diye korkarım... Sakın sırrımı kimseye verme nisan, yüreğimi sıkı tut, bir kuş gibi çırpınıp uçmasın sevginin ateşinden...
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
