Yolsuzluk soruşturmalarındaki yeni gelişmelerle, Türkiye'yi dünya ligine taşıyacak siyasi oluşumun başarısı, Özal'ı tekrarlamadan, ondan daha kapsamlı bir dönüşümün yolunu açıp açmamasına bağlıdır.

İktidar partileri ekonomik, sosyal ve kültürel alanda Özal'ın açtığı yolu günden güne daralttıkları için, Anadolu insanının desteğini büyük ölçüde yitirdiler.

Demokratik mekanizmayı işletmeyen siyasi partiler, "görev" ve "yolsuzluk" zararlarını kapatmak için yaptıkları "kaynak transfer"leriyle, pazar mekanizmasını da felç ettiler.

Yönetemeyen yöneticilerin elinde politikayla birlikte ekonomi de tıkandı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi krizini yaşıyor.

Türkiye dibe vuran ekonomisini kurtarmak için Dünya Bankası'ndan Kemal Derviş'i transfer etti. Türk siyaseti, yabancı futbolcu transfer eder gibi, yurt dışından siyasetçi ithal etmek zorunda kaldı.

Derviş Türk siyasetindeki tıkanıklığın en büyük göstergesi. Derviş'le yalnızca iktidar partileri değil, onları destekleyen güç odakları da iflas etti. "Tankla" iktidar olanlar, "yolsuzluk" soruşturmalarıyla yönetimden uzaklaştırılıyorlar.

Siyasi partiler "demokrasi" mücadelesi gibi, "serbest ekonomi" mücadelesini de bir "varoluş" mücadelesi haline getirmek zorundalar. Serbest pazar mekanizmasını işletemeyenler, iktidar partileri gibi, demokratik mekanizmayı hiç işletemezler.

Ülkenin yönetiminde demokratik mekanizma nasıl bir işlev yükleniyorsa, ekonominin yönetiminde pazar mekanizması da aynı işlevi yüklenir. Kaliteli hizmet üretemeyen siyasi partiler, seçmenlerin desteğini yitirerek Meclis'ten çekilirler. Benzer şekilde, kaliteli ürün üretemeyen şirketler de "pazar"dan çekilmek zorunda kalır.

Anadolu insanı, seçim yapmasını öğrendi. Elli yıllık çok partili dönemde, seçmenlerin çoğunluğu tercihlerinde yanılmadı. Ancak siyasetçiler politikada yeni söylemler geliştiremedikleri için, uzun ömürlü olamadılar. Bu yüzden hiçbir partiyi tekrarlamadan siyasette yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var.

Derviş tercihini "sol"dan yana yaptığı için doğmadan öldü. Dünyada "sol"un cenaze töreni yapılalı on yıl oldu. "Sol" öldü. Artık dünyada solcular ve sağcılar yok. Ancak çatışma dönüşümden yana olanlarla, olmayanlar arasında bütün hızıyla devam ediyor.

Dünyada bütün hızıyla devam eden yeni savaşın farkında olmayan siyasi kadrolar, Türkiye'yi Avrupa yoluyla Amerika'ya taşıyamazlar. Avrupa ve Amerika'da olmayan Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'da olamaz.

Anadolu insanı, ürün ve hizmetlerini bütün dünyaya pazarlamasını sürdüremezse, Dünya Bankası'ndan Derviş'i transfer ederek, IMF'den dolar istemekten kurtulamaz. Dünyanın hiçbir yerinde el açanların gücü ve itibarı olmaz.

Türk toplumu başkalarına el açmaktan kurtulabilmek için siyasette yeni bir söylem geliştirmek zorunda.

Siyasette yeni bir dönüşümün yolunu açamayanlar, ekonomide bir sıçrama yapamazlar.

NAZİF GÜRDOĞAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu