Türkiye, kendi alanında ilk olan bir projeyi konuşuyor günlerdir. Ev hanımından işadamına, üniversite öğrencisinden emeklisine toplumun her kesitinden insan, 90 genç yeteneğin inanılmazı başardığı 'Sultans Of The Dance' Projesi'ni gözleriyle görmenin arzusuyla yanıp tutuşuyor. Ekonomik krizin cüzdanlarımızın içini boşalttığı bugünlerde, ilk defa kültürel bir faaliyet Türkiye gündemine damgasını vurdu.

90 dansçının bir buçuk yıl önce biraraya gelmesiyle ilk adımları atılan bu çalışma, yıllardır bize tek renk olarak gösterilmeye çalışılan Anadolu'nun, gökyüzünün yedi rengini de tüm parlaklığıyla saçabileceğini gösterdi. Resmi kurumlar tarafından yürütülen geleneksel halk oyunları ekiplerinin kalıplaşmış ritmleri dışında, kreatif ve yenilikçi bir bakış açısıyla geleneğin kemikleşmiş kalıplarının dışına çıkılarak güzel işler yapılabilineceğini ispatlayan bir çalışma Sultans Of The Dance.

Ekranların çıtır delikanlısı Yılmaz Erdoğan'ın ağabeyi Mustafa Erdoğan'ın yılardır kurduğu hayalinin gerçekleşmesiyle gün yüzüne çıkan bu proje, bir buçuk yıl süren hummalı bir çalışma sonucunda olgunlaştı. Ancak ağabey Erdoğan'ın bu düşünün gerçekleşmesi öyle kolay kolay olmadı. Gazetelere verilen ilanlar sonucu başvuruya gelen 750 kişi içinden seçilen balerin ve halk dansçısı 90 kişi, diyet uzmanları modern ve oryantal dans hocaları, halk oyunu uzmanları ve müzik eğitmenleri tarafından sıkı bir eğitime tâbi tutuldu. Haftada sadece bir gün izin kullanabilen dansçılar, normal kapasitelerinin üstüne çıkarak günde 10 saat prova yaptılar.

İsteyince oluyor!

Bu hayali, 4000 saati kapsayan yoğun bir çalışma temposuyla ve projeye ruhlarını katarak canlandıran dansçılar, askeri bir disiplinle gündelik yaşamlarını tanzim ettiler. 3000 halk dansı figürünün sentezlenmesi ve 25 müzik türünün profesyonel bir müzik grubu tarafından projeye uyarlanmasıyla Sultans Of The Dance'in iskeleti çıkarılmış. Dansçıların olağanüstü azmi ve olağanüstü performansıyla da bu iskelet ete bürünmüş. 'Sultans Of The Dance'ın repertuvarında 28 ayrı dans gösterisi yer alıyor. Gösterideki danslarıın doğumunu sağlayan motifler, Orta Asya Şaman Türkleri'nden Yezidi Kürtleri'ne;, Alevi semah figürlerinden Güneydoğu, Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu bölgelerinin halk oyunu ritmlerine; Karadeniz danslarından Trakya ve Balkan danslarına kadar pekçok bölgenin, etnik kütürün ve dinin izlerini taşıyor.

Sanat yönetmenliğini ve kareografisini Mustafa Erdoğan'ın, moral desteğini Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı şölene tanık olmak isteyenler 10-13-17-20-23-27 Mayıs'ta Maydonese Showland'de olsunlar.