|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ailenizin ve Mesut Yılmaz'ın 'araştırmacı gazetecisi', dün, "Enerji lobileri ve savaşçıları" başlığı altında yazdı: Washington'daki ATC toplantısı sırasında, Yeni Şafak yazarları olarak, ben, Cengiz Çandar ve Zeynep Göğüş, Hazinedaroğlu firmasından Tunca Hazinedaroğlu'nu gösterip, "İşte mavi akım mafyası" demişiz. Erhan Göksel de, "Size o gazı oradan getirtmem; ben Amerika'nın çıkarlarını savunmak zorundayım" demiş... Milliyet 'ombudsmanı' boşuna yırtınıyor; bu satırları yazabilen birinin köşe sahibi olduğu gazeteye bir Yavuz Baydar yetmez... Washington'da neredeyse 48 saatin her dakikasını paylaştığımız Cengiz Çandar'ın bana veya benim ona veya her ikimizin bir başkasına, "İşte mavi akım lobicisi" diye kendisini gösterdiğimizi iddia ettiği Tunca Hazinedaroğlu diye birinin varlığından ilk defa şimdi haberdar oldum. Zeynep Göğüş'ün Yeni Şafak'ta çalıştığından da. Erhan Göksel'in ATC toplantısına geldiğinden de. Zekâsı üzerinde ittifak edilen Erhan Göksel'in, aslında, "Ben Amerikan çıkarlarını savunurum arkadaş" diyecek aptallıkta biri olduğundan da... Biz yine gelelim kendi mütevazı araştırmalarımıza... Ruslar'ın türedi zenginleri jetlendirmek için küçük uçaklar üretmeye başladıklarını biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Lukoil adlı petrol şirketi, 100 koltuklu Yak-42 modeline benzeyen ülkenin ilk süper-lüks jetini imal etme çalışmalarına katkı sağlamak üzere bir 'uçak dizayn bürosu' kurmuş: Yakovlev... Bu bilgiye ulaştığım kaynak, "Lukoil'in uçak imâliyle bir ilgisi yoktu, ama herbiri 19 milyon dolar eden bu süper-lüks jetlerin mükemmel hediye değeri vardı. Firmanın başkanı Alekperov, bu jetlerden birini Yuri Luzhkov'a, bir diğerini de Gazprom'un başkanına hediye etti" diye yazıyor. (Paul Klebnikov, Godfather of the Kremlin and the looting of Russia, s. 194). Aynı jetlerden biri de Kazakistan devlet başkanına verilmiş... Klebnikov, bunları anlatan Alekperov'a, "Bedava mı?" diye sormuş, işte aldığı cevap: "Hiçbir şey bedava değildir, ödeme biçimi değişir sadece..." Yuri Luzhkov'u herhalde hatırladınız: Bakan değilken çıktığı Rusya seferinde, Mesut Yılmaz'ı, sanat danışmanı ile birlikte ağırlayan Moskova belediye başkanı... Eğer, aynı masada, benim bir tutam boyalı saçtan hareketle "Galiba oradaydı" dediğim Gazprom başkanı Rem Vyakhirev de var idiyse, o meşhur fotoğraf daha bir değer kazanır... Acaba, o masada oturanlardan daha başka kimlere 19 milyon dolarlık jetlerden hediye etti Alekperov? Fotoğraftan "Ben burada ne arıyorum?" dercesine bize doğru bakan heykeltraş Zurab Tsereteli'ye de vermiş midir sözgelimi? Alekperov adı size yabancı gelmiyorsa yanılmıyorsunuz. Vagid Alekperov (Herhalde Vacid Ali Ekberoğlu diye okumamız gerekiyor) Azeri. Benimle aynı yaşta olan Vacid Bey, 40 yaşında petrol bakan yardımcılığına getirilmiş ve şans, yüzüne, "Moskova'daki ağustos darbesi" sırasında gülmüş. Darbede aktif olan bakan görevden ayrılmak zorunda kalınca ipler onun eline geçivermiş... Bir dizi manevradan sonra, özelleştirilen petrolün tek patronu Alekperov'un kurduğu Lukoil olmuş... Rusya ile petrol işi yapmak isteyen herkesin çalması gereken ilk kapı Lukoil. Amerikan Exxon önce buna direnmiş, ancak dev Timan Pechora projesini gerçekleştirmek için Lukoil'i ortak etmekten başka çaresi olmadığını anlaması fazla sürmemiş... Paul Klebnikov, "Rusya'nın ilk çağdaş petrol kralı" diye andığı Alekperov'un, işlerini, "Bir Osmanlı paşası gibi" yönettiğini kaydediyor (s. 193). Bu kanaate varmasının sebebi ise, yanında tercüman olarak Rus mankenler taşıması... Lukoil büyük, ama doğalgaz tekeli Gazprom yanında küçük kalıyor. Meşhur fotoğraftaki boyalı saçlı kişi gerçekten oysa, Rem Vyakhirev'i o masaya getirtebildiğine göre, Şarık Tara'nın Rusya'daki itibarı müthiş demektir. Gazprom Rusya'nın en büyük ve en zengin şirketi çünkü. "Belki de dünyanın en değerli şirketi" diyen de var. Hükmettiği doğalgaz rezervleri sayesinde gerçek değeri 300-700 milyar dolar arası bir yerde. Ama burası Rusya, özelleştirme sırasında 250 milyon dolara kapatıldı; tabii, bunu sağlamak için, özelleştirme ihalesine müdahale edilerek... İngiliz gazeteciyi okurken, ileride bugünleri kitaplaştıracak Türkiye'de yaşayan yabancı meslektaşları düşünmeden edemedim. Ne kadar açık sözlü. Satırları ne kadar acıtıcı. Ancak, her anlattığı doğru olmalı ki, Rusya'daki yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla yazdığı halde, taraflar hâlâ kendisiyle konuşuyorlar... Şu satırlarını dehşete kapılmadan okuyabiliyor musunuz bakalım: "Başbakan Viktor Chernomyrdin'in doğalgaz tekeli Gazprom'un özelleştirilmesi ve çok sayıda petrol ve gaz ihracat bağlantılarından şahsen çıkar sağladığına inanılıyor. Bir CIA hesabına göre, 1996 dolayında, Chernomyrdin'in şahsi serveti 5 milyar dolardı." Kongre'deki bir komitede iddiayla ilgili görüşü sorulduğunda, CIA başkanı John Deutch şu diplomatik cevabı vermiş: "Sizinle bu konuyu dışarıda konuşalım." (s. 114) 'Ailenizin araştırmacı gazetecisi' gibi ilgisiz kişileri birarada zikredip akıllara ziyan irtibatlar kuramadığım için kusuruma bakmayın. Benim elimin uzanabildiği belgeler, görüyorsunuz, kitaplarda yatanlar... Bu sebeple, kimselere diyet ödememiz gerekmiyor, çok şükür...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |