T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
En zayıf halka

Gözlerin üzerinden ayrılmaması gereken kişi Kemal Derviş'ten ziyade, Mesut Yılmaz. Eğer bu hükümet bir gün göçecekse ve bu yüzden Türkiye, "artçı şok" türünden bir yeni "ekonomik kriz" yaşayacaksa; bu, hükümetin "en zayıf halkası"nın kopması nedeniyle söz konusu olacaktır.

Hükümetin "en zayıf halkası" ise "Mesut Yılmaz halkası"dır.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a yönelik Mesut Yılmaz taarruzu hiçbirşey anlatmıyor mu? Sadettin Tantan'ın Türk siyaset sahnesindeki başlıca özelliği ne? Yolsuzluklara karşı duyarlı bir tavır takınması değil mi? Peki, Mesut Yılmaz'ın, birdenbire Sadettin Tantan'a cephe alması, "düşün yakamdan" diye haykırması, Tantan'ın istifasını talep etmesi, Tantan'ı Bülent Ecevit'e şikayet etmesi neyin nesi?

Mesut Yılmaz, kendi İçişleri Bakanı'na ve yolsuzlukların izini sürdüğü vakit "asker"e karşı. Bu arada, "Mavi Akım"ı irdeleyen gazetecileri ve yazarları mahkemeye veriyor ve "sindirme" yöntemleri güdüyor.

Uluslararası planda ise "Amerika'nın kendisine karşı olduğu"ndan yakınıp, mücadelesini Amerika'ya karşı da yayıyor.

Karşısına aldığı "güçler"e veya onun "izini süren" güçlere bakıldığında, bu mücadeleyi kazanabilmesi mümkün gözükmüyor.

Ama hafife almayın. Mesut Yılmaz, "boş" da değil. Devletin en önemli kurumlarından birini kullanabiliyor. "Müteahhit sermayesi"nin önemli bir bölümünün desteğini ve "mali gücü"nü arkasında hissediyor. Ve, bir de "büyük medya"yı manipüle edebilecek ve kendisi için seferber edebilecek bağlantılara sahip.

Medya pazarının yüzde 75 dolayındaki bir oranı, dünyanın pek az yerinde raslanır ve bir başka deyimle hiçbir demokratik ülkede raslanamaz biçimde bir "medya patronu"nun elinde tekelleşmiş halde. Her türlü rekabet kurallarına aykırı bir durum. Mesut Yılmaz, yeni RTÜK Yasası'nı Meclis'ten geçirme güvencesiyle , yüzde 75'lik payın sahibi ile "ittifak" kuruyor. "Sen benim sırtımı kaşı; ben seninkini kaşıyayım" ilişkisi.

Mesut Yılmaz'ın bütün bunlardan daha büyük ve güçlü desteği, Rusya, ya da bir başka deyimle Gazprom…

"Mavi Akım", Mesut Yılmaz'ın çocuğu sayılır. "Mavi Akım" anlaşmasının muhatabı Gazprom. Gazprom, herhangi bir Rus şirketi değil; "devlet içinde devlet" olarak adlandırılıyor. Gazprom, dünyanın doğalgaz rezervlerinin dörtte birini kontrol ediyor. Müthiş bir ekonomi ve siyaset gücü. Koskoca Rusya'nın ekonomisinin yüzde 7'si Gazprom'un…

Ancak, bu "en büyük ve en güçlü" destek, aynı zamanda Mesut Yılmaz cephesinde açılacak bir "büyük gedik" olabilir. Önceki günkü Washington Post gazetesinde "Rusya'da 'Kavşak' Savaşı" başlıklı bir haber yayımlandı ve Gazprom'un kirli çamaşırları ortaya saçılmaya başlandı. Rem Vyakhirev'in Gazprom'u babasının çiftliği gibi yönettiği ve Gazprom yöneticilerinin çeşitli yollardan şirketi hortumladıkları ortaya çıkıyor. Mayıs 31'de Rem Vyakhirev'in görev süresi sona erecek. Şimdi mesele, Vladimir Putin'in Vyakhirev'in süresini yenileyip yenilemeyeceği. Bu arada unutmadan: Gazprom'un daha önceki yöneticisi Viktor Çernomirdin, Ukrayna'ya büyükelçi atanarak, Kiev'e gönderildi.

Amerika, Gazprom'a ilişkin olarak atılacak adımları, Rusya'da "ekonomik ve siyasi reform"un sınavı olarak değerlendiriyor.

Vyakhirev ve arkadaşları, içinde para, iktidar ve siyaseti barındıran bu "karargah"ı terketmemek için sonuna kadar direneceğe benziyorlar. Rusya'nın güçlü medya patronu Vladimir Gusinsky'nin bağımsız NTV kanalını ele geçirerek, medyada kontrolü sağladılar. (Mesut Yılmaz'ın farkı burada: Türkiye'nin Gusinsky'si ile sağladığı ittifak aracılığıyla işini hallediyor…)

Asıl ilginç hikaye, Gazprom'un yavruladığı İtera adlı şirket. Bu yan şirketin kaydı, nedense Amerika'nın Florida eyaletinin Jacksonville kentinde. Bu Gazprom yavrusu, birdenbire dünyanın en büyük gaz şirketlerinden biri haline geldi. Gazprom yöneticilerinin, İtera üzerinden muazzam para vurdukları sanılıyor.

Bütün bunlardan bize ne?

Şu: Putin, Rem Vlakhirev'in kellesini alırsa, bunun sonucunda Gazprom ve özellikle İtera, "uluslararası bağımsız denetim" mekanizmalarının incelemesine açılacak. Bu zaten, Rusya'da "ekonomik ve siyasi reform"un gereği.

Bunun sonucunda şunlar olabilir:

Örneğin, Mesut Yılmaz'ın 1997 Aralık ayında Viktor Çernomirdin ile imzaladığı "Mavi Akım"a ilişkin "Çerçeve Anlaşması"nda, Türkiye'de ihale açılmaması ve Gazprom'un Türk partnerlerine belirleme hakkı verilmesinin sebepleri ve sonuçları ortaya çıkıverir.

Gazprom'un belirlediği Türk ortaklardan birinin sahibinin ANAP Ankara İl Başkan Yardımcısı olması, o dönemde Botaş Genel Müdürü'nün, eski ANAP Ankara İl Başkanı'nın kardeşi olmasının "tesadüf" olup olmadığı açıklığa kavuşabilir.

Dışişleri Bakanlığı'nın resmi yazılarla taleplerine rağmen, Botaş'ın niçin "Alım Satım Anlaşması" ve "Kontrat"ı vermeyi reddettiği anlaşılabilir. (İnanmayacaksınız ama Dışişleri Bakanlığı, bu belgelere ve "Mavi Akım"da Rus doğalgazına ne kadar para ödeneceğine ilişkin bir bilgiye sahip değil.)

Ayrıca, İtera'nın Türkiye'de iş yaptığı bir şirket bulunup bulunmadığı, bu şirketin sahibinin, Mesut Yılmaz'a çok yakın bir ANAP yetkilisi olup olmadığı da belli olabilir.

Rusya, Gazprom'dan ötürü nezle olursa, Mesut Yılmaz aksırır mı dersiniz? Yoksa, Mesut Yılmaz'ın bu hükümetin "en zayıf halkası" olduğu konusunda aynı kanıda değil misiniz?


23 Mayıs 2001
Çarşamba
 
CENGİZ ÇANDAR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED