Bir yazarın eleştiri hakkı nasıl anayasa teminatı altındaysa, eleştirilen kişinin cevap ve düzeltme hakkı da hem meslek etiği tarafından, hem de yasalarla korunmuştur... Bu sebeple, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, 'mavi akım' ile ilgili yazılarıma itiraz için açıklama göndermesi en doğal hakkı... Bugüne kadar, aldığım her açıklamaya, Mesut Yılmaz'ın cevabında olduğu gibi, bana yönelik incitici cümleler dahil, bu sütunda yer verdim.

Eleştiri hakkını kullanan yazarın, bunu yaparken, belli ölçülere uyması beklenir. O ölçülerin en kapsamlısı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin tespit ettiği 'hak ve sorumluluk bildirisi'dir. Ben, bugüne kadar bildiride yer alan ilkelere bağlı kaldım. Kendisine yönelik eleştirilere cevap gönderen kişinin, görevinin bilincinde bir basın mensubu kadar titiz olmasını bekleyemeyiz; yalnız düzeltme gönderen kişi de en azından adresi doğru seçmek zorunda.

Bunu özellikle belirtmemin sebebi, "Boydaşına çat" yazıma (19 Mayıs 2001) açıklama gönderen ANAP liderinin, beni hiç ilgilendirmeyen, bu sütunda asla yer almamış, benim kalemimden çıkmamış iddiaları bana mal etmesi.

Mesut Yılmaz açıklamasının başlarında bakın ne diyor: "Bir buçuk sene boyunca okurlarınıza Gazprom başkanı olarak tanıttığınız şahsın Moskova belediye başkanının sanat danışmanı olduğu ortaya çıkınca özür dileyecek yerde gerçeği ortaya çıkaran medya organını suçlamanız hakkınızdaki kanaatimi daha da pekiştirdi." Oysa, yazılarımı izleyenler biliyor; Hürriyet gazetesi tarafından "Bu adam Gazprom başkanı değil, heykeltraş" diye haber yapılana kadar, Yılmaz'ın sözünü ettiği fotoğraf hakkında tek satır yazmış değilim ben. Olur ya, belleğim beni yanıltır diye arşivimi de gözden geçirdim; Mesut Yılmaz yanıldığına emin olabilir...

O ünlü fotoğrafta en solda görülen kişinin, Hürriyet'te yazıldığı gibi Gürcü asıllı bir heykeltraş olduğunu da ben doğruladım. Bunu yapmadan önce, Rus gazetelerinin arşivlerine girip, hem heykeltraş Zurab Tsereteli'nin hem de Gazprom başkanı Rem Vyakhirev'in fotoğraflarını gözden geçirdiğimi de bilmesini isterim. Aksi kanaatte ısrarlı bir dostuma bilgisi için gönderdiğim o fotoğraflar, nasıl olduysa, ertesi gün, bir başka gazetede yer buldu. ANAP lideri, yazdıklarımı çok ciddiye aldığımı, araştırıp emin olmadan hüküm vermediğimi bilmeli.

Ünlü fotoğrafla ilgili olarak, "O adam heykeltraş" diye yayın yaptığı için Hürriyet gazetesini 'kınadığım' da doğru değil. Hürriyet kınanmayı elbette hak etmişti, ama fotoğraf yüzünden değil... Mesut Yılmaz'ın "Moskova'da kendisiyle görüştüğümde Viktor Chernomyrdin'in Gazprom'la ilgisi yoktu" açıklamasını doğru mu yanlış mı olduğunu araştırmadan yayımladığı için kınadım.

İsterseniz, o yazımın (10 Mayıs 2001) ilgili bölümlerini okuyalım:

"Mesut Yılmaz'ın, Oktay Ekşi'ye 'Gazprom yetkilileriyle resmi veya özel hiçbir temasım olmadı' açıklaması ve Ertuğrul Özkök'e 'Çernomirdin, eskiden Gazprom'un genel müdürüydü. Ben görüştüğüm sırada çoktan ayrılmıştı ve ben onunla parti başkanı olarak görüştüm' sözleri, buraya yazarken ben utanıyorum, maalesef, doğru değil...

"Sovyetler Birliği sonrası Rusya'da en uzun süreyle başbakanlık yapmış kişi (Aralık 1992-Mart 1998) olarak bilinen Viktor Çernomirdin'in özgeçmişinde 9 Nisan 1938 doğumlu olduğu ile başlayan pek çok bilgi var. İki satır konumuzla ilgili: '1989-1992: Gazprom yönetim kurulu başkanı'; '28 Haziran 1999: Gazprom yönetim kurulu başkanlığına yeniden getirildi.' The Russia Journal'de, Ekaterina Larina, 'Geçen hafta gerçekleşen bu atama beklenen bir gelişmeydi' diye yazdı dergisinin 5 Temmuz 1999 tarihli sayısında. Reuters'in, Rusya'daki seçimlerle ilgili Moskova'dan geçtiği 9 Mart 2000 tarihli haberde ise, Batı Sibirya'daki Yamal-Nenetsk bölgesinden milletvekili seçildiğini duyurduğu Çernomirdin'in mesleği olarak 'Eski başbakan ve halen Gazprom yönetim kurulu başkanı' bilgisi yer alıyor...

"Bu kronolojik bilgi, Mesut Yılmaz'ın Moskova'ya gittiği eylül 1999'da, biraraya gelerek görüştüğünü itiraf ettiği Viktor Çernomirdin'in o sırada tek bir unvanı olduğunu gösteriyor: 'Mavi akım' projesinin sahibi Gazprom'un yönetim kurulu başkanı... Gerçek, lâf kalabalığıyla boğulamayacak kadar net: Mesut Yılmaz, Oktay Ekşi'ye gönderdiği açıklamada da, Ertuğrul Özkök'e yazdırdığı notta da doğru söylemiyor..."

Benim, Rus basınına başvurarak aktardığım bilgileri, "Moskova'daki muhabirine sorsa öğrenirdi" dediğim Ertuğrul Özkök, gazetesinin Moskova muhabirinin gönderdiği notu yayımladığı ertesi gün doğruladı.

Bu yazının bir talebi olacak: Açıklama sahibinden, "1,5 yıl boyunca sözünü edip durduğumu" ileri sürdüğü fotoğrafla ilgili yazılarımın tarihlerini bildirmesini bekliyorum... Bir de, açıklamasında yer alan, "Bu ziyaretten bir süre önce Türkiye'de Bodrum'da birlikte yemek yediğim zat da sizin ifade ettiğiniz gibi Çernomirdin değil, Moskova Belediye Başkanı Luchkov'dur" cümlesine esin kaynağı teşkil eden -olmayan- yazımın tarihini de bildirebilir mi? Mesut Yılmaz'ın cevabındaki adres şaşırmalar ilginç.

Basına sansür öngören yeni yasa çıkana kadar benim için her gün 'mavi gün', unutmayın...

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu