T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Böyle bir rüya görülmemiştir

Eli kalem tutanların çok karşılaştığı "Nasıl yazıyorsunuz?" sorusu, "Bu kitapların hepsini okunuz mu?" ile atbaşı gitmektedir.

Aslında birisinin nasıl yazdığı kadar, nasıl yazmadığı ve nasıl yazamadığı da önemli bir nokta.

Başkasını bilmem de kendimden örnek vereyim...

Sağımda solumda birisi, güya belli etmeden, gözucuyla kâğıdı veya ekranı kontrol altında tutarken, tek kelime dahi yazamam mesela...

Az sonra o arkadaş gider yahut karşımda durursa, rahatlıkla devam ederiz.

Böyle durumda çay molası iyi bir çare olabilir. 'Beş dakika ara' gibi.

* * *

Çoğu zaman yazıyı önce yazar, başlığını sonra atarım. Geçenlerde bir başlık yazdım, öylece kaldı. Altına bir cümle bile eklemeden, arkadaşlarla birlikte davetli olduğumuz bir yemeğe gittik.

Attila İlhan'ın uzun süre dilimde dolaşan bir mısraına benziyordu o (yukarıdaki) başlık.

Yemek sırasında bir arkadaşım gördüğü rüyadan bahsetti.

Daha baştan "Hayırdır inşallah" dedik ama, anlatıp bitirdikten sonra ben bir kez daha "Hayırdır inşallah" demek zorunda hissettim kendimi.

Rüya şöyle:

Türkiye-Irak sınırının iki tarafında kalabalık toplanmış. Bir Türk halısıyla bir Irak halısı, kenar ilmeklerinden (yoksa püskül mü demeli) birbirine eklenip birleştiriliyor ve tam sınıra seriliyor.

Anlamı açık... "Sizden bu tarafa geleceklerin ve bizden size gideceklerin ayakları altına halı seriyoruz."

İki taraf da birbirine aynı sözü söylüyor.

Sonra bu halı serme işinin, diğer komşularla da gerçekleştirilmesine karar veriliyor.

O başlık, o rüya ve o yemek, Tantan'ın İran gezisinde olduğu günlerdeydi.

Böyle bir rüyanın yorumunu yapmak da zor olmasa gerek.

Yıllardan beri gündemimizde olan ve son zamanlarda yoğunlaşan Avrupa Birliği'ne girmek konusu ile bu rüya arasında bir bağlantı kurmak da gerekiyor fikrimce.

Eğer Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcıları ve Bakanlar Kurulu'nun bütün üyeleri de rüyalarında bir Türk halısıyla bir Avrupa halısını birbirine ekleyip sınıra serebilirlerse, Avrupa Birliği'ne girmemiz konusunda önemli bir merhaleyi aşmış, "Avrupa'da belli bir noktaya gelmişiz" demektir.

Ancak bildiğimiz kadarıyla böyle bir rüya görülmemiştir!

Meraklısına not: Makinelerde dokunan Avrupa halılarının püskülleri bulunmaz.

Çocuğun ihtiyacı

"Çocuğuma kızdığım ânı, onun bana en çok ihtiyacı olduğu an olarak kabul ediyor ve kendimi kızmamak için frenliyorum."
(Serdar'ın arkadaşı)


23 Mayıs 2001
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED