ANAP lideri Yılmaz, dünkü ANAP Grup toplantısının tümünü basına kapattı ve uzun bir aradan sonra ilk kez toplantıya katılan Tantan'a yüklendi. Yılmaz'ın, eleştirilerini dile getirirken ilk kez "bakan" kelimesini kullanarak hedefinin Tantan olduğunu ortaya koydu.

Yılmaz, milletvekili ve bakanların parti disiplini içinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Bizimle uğraşanlarla işbirliği yapanlar haindir. Bakanlar başkalarıyla işbirliğine giremez. Milletvekillerini halk, bakanları ben seçerim. Bakanların atanması da değiştirilmesi de parti adına benim yetkimdedir. Bakanları basın veya başka gruplar atamaz. Basın, bakanları görevden alamaz. Bu arkadaşları son kez uyarıyorum. Parti disiplinine uymazlar, partiye karşı güçlerle birlikteliklerini sürdürürlerse ben de gereğini yaparım. Bunu yapacak gücüm de cesaretim de vardır. Sorunların çözüleceği yer manşetler değil, burasıdır" diye konuştu.

ANAP lideri Yılmaz'ın bu sert açıklamalarının ardından gözler Bakan Tantan'a çevrildi. Tantan ise grupta bu konularla ilgili bir açıklama yapmaktan kaçındı; sadece RTÜK yasası ve internetle ilgili bir yasal düzenleme hakkında görüş bildirdi.

Gerginlik nasıl başladı?

ANAP yönetimi ile İçişleri Bakanı Tantan arasındaki gizli sürtüşme, Beyaz Enerji Operasyonu'nun başladığı dönemlere dayanıyor. Operasyonu Yılmaz ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'e bildirmeyen Tantan, "Kanunlar operasyonların gizli tutulmasını zorunlu kılıyor. Biz kanunları uyguluyoruz" yanıtını vermişti. Gerginlik, İstanbul Valisi Erol Çakır ile Emniyet Müdürü Kazım Abanoz arasında Tantan'ı ve Yılmaz'ı ilgilendiren örtülü bir kavga yaşandığı iddiaları ve Yılmaz'ın kurmaylarından Cavit Kavak'ın telefonların dinlenmesiyle artmıştı.