T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Dağ, fare bile doğurmadı!..

Kemal Derviş, sınırlı sorumlu bir kooperatif yöneticisi mi, yoksa patronlarının ayıplarını gizlemeye çalışan oto-sansürlü bir ressam mı?

"Siyasi kriz", "koalisyona duyulan güvensizlik", "sosyal iflas" ve "kokuşmuşluk" gibi konular, onu hiç ilgilendirmiyor.

Oysa dış kaynak sağlaması beklenilen çevreler de, her zeminde, açık açık vurguluyorlar...

-Temizlik sağlanmadan ve güven olmadan, Türkiye'ye yeni bir para gelmesi çok zor, diyorlar..

Sonuçta, dün Kemal Derviş, içinde "para politikaları" bulunmayan "bitmemiş bir program" açıkladı..

Çünkü, dış kaynak rakamı belirsiz..

Hani padişahın tek gözü körmüş.. Bir bacağı topalmış.. Bir kolu da sakatmış..

Saray ressamını çağırmış padişah..

-Benim bir resmimi yap.. Tek gözümün kör, bir bacağımın topal, bir kolumun da sakat olduğu fark edilmesin, demiş..

Ressam, Padişah'ın diz çökmüş, ok atmak üzere tek koluyla yayı çeken, nişan almak için de tek gözünü kapatmış durumdaki resmini yapmış..

Bu ülkedeki, "üretilmiş" ekonomik ve sosyo-politik krizin sorumlularının yönetimden uzaklaşması (veya uzaklaştırılması), sağlıklı bir program için ön-şarttır!..

Ayrıca, kamu ihalelerine fesat karıştıran, kamu ve özel bankacılık sistemini hortumlayan, her alanda haksız rekabet ortamını yaratan her düzeydeki "çeteleşme" ve "nitelikli soygun" ortamının, tüm ayaklarının üzerine gidilmelidir..

Acaba Kemal Derviş, gerçekten farkında değil mi?

Türkiye, "Medelin Karteli"nin, tüm devleti, siyaseti, ekonomiyi egemenliğe aldığı Kolombiya'ya benzemek üzere..

Şöyle bir düşünün..

"Cumhuriyet"in simgesi olan tüm kurumlarda, yolsuzluk soruşturmaları var.

Kızılay, Türk Hava Kurumu, Etibank, Sümerbank, Türk Dil Kurumu, Devlet Tiyatroları, Merkez Bankası, Millet Meclisi (koltukları) v.b.

Çıkın sokağa, halka sorun!..

"Temizlik" veya "Kokuşmuşluğun üzerine gidilmesi" konularında, şu anda iktidarda bulunanlardan, Bülent Ecevit'e mi, Hüsamettin Özkan'a mı, Mesut Yılmaz'a mı, Cumhur Ersümer'e mi güveniyor Türk halkı?

Kolombiya'da, Amerika'nın da desteği ile "Medelin Karteli"ne karşı mücadele eden bir baş-savcı ile konuşmuştum New York'ta geçen yıl.

Şöyle demişti..

-Örgütlü suçun uzantıları kesilmeden, kaynak etkisiz kılınamaz.. Biz Kolombiya'da, siyasete, medyaya, adalete, polise ve hatta ordu ve jandarmaya sızmış, uzantıları bulup, önce bunları yakaladık.. Bakanlar, yargıçlar bile hapse girdi.. Sonra, kokainci Medelin Karteli'ni çökertebildik..

Kolombiyalı başsavcı, bir örnek olarak uluslararası ünlü ressam Botero'nun, Adalet Bakanı olan babasının bile hapse girdiğini anlatmıştı..

Kemal Derviş, bir istikrar programı için gerekli olan dış kaynağı bilmediği için, kur tahminlerini de içerecek ve döviz makasını ortadan kaldıracak "para politikası"nı açıklayamadı dün.

Ama aynı şekilde bir istikrar programı için gerekli olan "yönetime güven" unsuruna da hiç değinmedi, değinemedi..

Bu programın başarılı olması için, Ecevit ve iş-ortaklarına güvenmek gerekiyor?

-Siz güveniyor musunuz bunlara?

-Bunlara Amerika mı, Avrupa mı, bankalar mı, piyasa mı güveniyor?

-Kemal Derviş, bir teknokrat mı, bir politikacı mı?

-Yerli mi, ecnebi mi?

-"Halk"a mı sorumlu, Ecevit'le Hüsamettin Özkan'a mı sorumlu?

Fazilet'in kapatılması, cezaevlerindeki ölüm oruçları, "medya-banka-mafya-siyaset" dörtgeni, Beyaz Enerji soruşturması ve diğer konular, onu ilgilendiriyor mu?

Derviş'in açıkladığı "program" değil "gram"dı.. Çünkü daha dış kaynak belirsiz.

ŞAKA

Sona 10 kaldı

Adam doktora gitmiş.. Muayene olmuş..

Sonunda doktor, acı gerçeği açıklamış..

-Çok ağır hastasınız. Ömrünüz sınırlı.. Ölümünüz yakın.. Sadece 10 kaldı, demiş..

Adam perişan, telaşlı sormuş..

-10 ne demek?.. 10 gün mü, 10 ay mı, 10 yıl mı?

O sırada doktor saymaya başlamış..

-9... 8... 7... 6... 5... 4...

KISSADAN HİSSE- Ecevit'li koalisyon için geriye sayım başladı.. 10 gün mü, 10 hafta mı desek acaba?

İSTİFA ETMELİLER

Derviş, koalisyonun bastonu mu?

Böyle bir iktidar, ne kadar ayakta kalabilir?..

Herkesle kavgalılar, her kesimle araları açık..

Halkın, Ecevit ve iş arkadaşlarına olan güveni sıfır.. Bunlardan biri, kolayca, işçinin, memurun, esnafın arasına girip, dolaşsın..

Kendileri hakkında, insanların neler düşündüğünü bir anlamayı denesinler..

Bunların, "Devlet"le de araları açık..

Cumhurbaşkanı ile, araları açık..

Bakanlar, savcıların iddianamelerinin açıklanmasını, yürek çarpıntıları ile bekliyor.

Bunların ihalelerini, jandarma kovalıyor..

Bunların piyasa ile, bankacılıkla, ekonomi ile de araları açık.. Yıllardan sonra, Türkiye'ye karaborsayı, çift-fiyatı, Merkez Bankası-Tahtakale makasını getirdiler..

En sağlam şirketler, bunların kötü yönetimi yüzünden iflas etti.. Bankalar battı, insanlar işsiz kaldı, kitle yoksullaştı..

"Ama namuslu bir kadro" diyebilsek, belki ayıpları hafiflerdi..

Medyayı da, siyaseti de, ihaleleri de, özelleştirmeleri de yozlaştırdılar..

Bir de "alternatifimiz yok" diyorlar..

Kemal Derviş, bunların sonunu ertelemekten başka bir işe yaramıyor..

İşte gördük..

Krizden 55 gün sonra, içi rakamsız, para politikası olmayan, "bitmemiş program" getirildi..


15 Nisan 2001
Pazar
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED