T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

Masallar diyarı: Şirince

Dağdaki Efes adıyla anılan ve incir, zeytin ağaçlarının gölgesinde tarihin tüm güzelliğini avlularında barındıran Şirince köyü son 10 yıldır yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Birbirinden ilginç rivayetleri olan bu köy, Büyük Mübadele'nin ardından boşaltılmış eski bir Rum köyü.. Dağdaki Efes adıyla anılan ve incir, zeytin ağaçlarının gölgesinde tarihin tüm güzelliğini avlularında barındıran Şirince köyü son 10 yıldır özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 1922'de evlerini barklarını bırakarak giden Rumlar kadar, yaşadıkları kentin boğucu gürültüsünden kaçmak ve biraz olsun tarihin ve doğanın eteklerinde soluklanmak isteyenlerin, sığındıkları yeni bir adres..

Masalımsı köyler

Kolkola girmiş evleriyle Şirince, kitaplarda tarif edilen o masalsı köylerin izdüşümü .. Ama hikayesi masallara değil, tarih kitaplarına konu olmuş bir köy... Anlatılanlara göre İzmir'in Yunan İşgali sırasında Yunan ordusuna Şirince Köyü'nden gönüllü askerler katılmış. İzmir'in düşmandan kurtuluşunun ardından da köy halkı bölgeden sessizce göç etmiş.. Öyleki Rumlar, köyü terkederlerken, evlerinin anahtarlarını, kızlarının çeyizlerini Türk komşularına emanet ederek gözyaşları arasında gitmişler...

Şirince'nin sokaklarında gezerken kadınlar evlerinin önüne kurdukları tegahlarda elişlerine, bez bebeklere rastlıyoruz. Köyü gezerken, soluklanmak için köy manzaralı tarihi evlerden bozma kır lokantalarında soluklanıyor ve nefis gözlemelerin tadına bakıyoruz ve akşam üstüne doğru bu güzel beldeye veda ediyoruz.

Turizm yüzünü güldürmüş

Köye Yunanistan'dan göç eden 4 bin civarında Türk yerleştirilmiş ancak bugün köy nüfusu 700 civarında.. Özellikle ekonomik sıkıntılar yüzünden köydeki gençler, büyük şehirlere ve Selçuk'a göçetmişler.. Ancak son yıllarda turizmden dolayı köydeki hareketlenme az da olsa göçü durdurmuş. 1986 yılında köy, 1997 yılında da köyün çevresi SİT alanı ilan edilmiş.. Bu yüzden yeni evlerin yapılmasına izin verilmiyor. Bir ölçüde tarihi ve doğal güzelliği bu şekilde korunmaya çalışılıyor. Ancak yüz yıllık geçmişi geride bırakan evler, geleceğe uzanmak için devletten yardım eli bekliyor. Çok mutlu, refah ve mutluluk içinde yaşayan köy halkı, köylerine dışardan yabancılar gelmesin, mutlulukları bozulmasın diye yöre köylere indiklerinde yaşadıkları köyü devamlı kötülerlermiş. Bu yüzden yöre köyleri tarafından adı Çirkince konulmuş...

Ayşe OLGUN

 
Topkapı Müzesi'ne altın madalya
Barcelona Antikacılar Derneği, "dünyada belirgin yeri olan müzeler arasında" değerlendirdiği Topkapı Sarayı Müzesi'ne, altın madalya ödülü verdi. Dernek Başkanı Manuel Puig Vidal, Topkapı Saryı Müzesi'nde düzenlenen törende, ödülü Müze Müdürü Filiz Çağman'a sundu. Çağman törende yaptığı konuşmada, Barcelona Antikacılar Derneği tarafından ilk kez bir müzeye bu ödülün verildiğini vurgulayarak, ödülün Topkapı Sarayı Müzesi için de bir ilk olma özelliği taşıdığını kaydetti. Çağman, dünya çapında bir prestije sahip olan müzeye bu ödülün verilmesinin ana sebebinin tarihi değeri, tarih ile günümüzü kaynaştırması ve İspanyol turistlerin müzeden övgüyle bahsetmeleri olduğunu ifade etti.

17 Nisan 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED