|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Neye niyet, neye kısmet? "Türkiye yeni bir Özal bekliyor" derken, "yeni bir Ecevit"in sahneye çıkmaya hazırlandığına tanık oluyoruz.. Hep böyle oluyor bugünlerde.. "Kartel medyası bitti" demiştik.. Karşımıza "tekelci medya" çıktı.. "Ecevit olayı artık bitmeli" dedik hepimiz.. Şimdi Kemal Derviş'in, "Ecevit rolü"ne soyunduğunu görüyoruz.. Siz sayın okurlarım, şöyle diyebilirsiniz? -Bundan sana ne?.. Kemal Derviş'in sosyal-demokrat ve Ecevit tutkunu bir kimlikle politikaya sığınması, Hüsamettin Özkan'ı, Deniz Baykal'ı ve sosyal-demokrat zemindeki baş-aktörleri ilgilendirir.. Evet.. Doğrudur.. Ama Türkiye'nin sil baştan, yeni bir "Ecevit'in doğumu"na tanık olması da, hepimizi ilgilendirmez mi? Baksanıza Derviş'in, Ankaralı gazetecilere yaptığı kahvaltı açıklamalarına.. -Ecevit'e duygusal bağım var. Geçmişim ve kimliğimle, demokratik sol çizgideyim.. İnsan Amerika'da, dünya ekonomisine yön veren uluslararası finans kurumlarından birinde çalışacak.. 25-30 yıl Amerika'da yaşayacak.. Ve 2001 yılında, "Türkiye'de politika" konusu gündeme geldiği zaman da, söze şöyle girecek. -Ecevit'e duygusal bağım var.. Bu sözleri Rahşan Ecevit söylese, kim ne diyebilir ki? Ya da Hüsamettin Özkan, "Benim Ecevit'e hem maddi, hem de duygusal bağım var" dese, yine anlaşılır.. Uzun yıllar önce Türkiye'den göç eden ve ülkeyle bağları zayıflamış Türkiyeliler vardır dış ülkelerde.. Bunlar, Türkiye'yi bıraktıkları yıllardaki olgularla hatırlar.. Örneğin filim artistleri denilince, Ayhan Işık'ı, Belgin Doruk'u bilirler.. Ses sanatçılarından söz edilince, Münir Nureddin Selçuk'un, Safiye Ayla'nın ilerisine geçemezler.. Onlar için Ajda Pekkan "kaabiliyetli küçük kız", Gönül Yazar da "yaramaz genç-kadın"dır.. Acaba Kemal Derviş de, Amerika'da, böyle Türkiye'nin bugününden kopuk, bir gurbet hayatı mı geçirdi? Bülent Ecevit'i hâlâ, 1970'lerin başındaki "Karaoğlan" veya "Umut Adam" gibi mi biliyor?.. Hâlâ, "Hakça Düzen"in kurulma aşamasında olduğunu, "köy-kentler"in ülkeye ümit saçtığını, "toprağın ekene, suyun kullanana" ait olacağını falan mı zannediyor? Belki de Deniz Baykal'ı, Turan Feyzioğlu veya Kemal Satır'la karıştırıp, Baykal için "ortanın göbekçisi" de diyordur.. Acaba, Erdal İnönü'yü de, rahmetli İsmet İnönü ile karıştırıyor olmasın?.. Amerika'da yaşayan, dünyaya açık ve Türkiye gerçeklerine hakim bir bilinçli insan, 2001 yılında "Ecevit'e duygusal bağım var" diyerek, siyasal yönünü neden açıklamak gereğini duyar ki? Acaba Ecevit'in, humanizmine ve duygusallığına mı bağlı ki? Bu cezaevlerindeki "F tipi"ni, ölüm orucu ile protesto ederken ölenlere karşı, Ecevit'in gösterdiği duyarlılık mı etkiledi Derviş'i?.. Ya da, üniversitelerde ve hatta İlahiyat Fakültesi'nde bile okumalarına izin verilmeyen başı-örtülü genç kızların haklarını koruması mı, Ecevit'in humanizmini ve duygusallığını Derviş'e kanıtladı. Belki, banka boşaltan medyanın temsilcilerine bile sevgi ile yaklaşması, Ecevit'i Kemal Derviş'e sevdirmiştir.. Ne yapabiliriz ki? Neticede Kemal Derviş'in Ecevit'e "duygusal bağı" varsa, bizim de Kemal Derviş'e "kuşkusal bağımız" var.. Bakarsınız, Derviş'in "program"ını kazıyınca, altından "köy-kentler" falan çıkar.. Sahi.. Geçen yıl yeniden başlatılan "köy-kent projesi" ne oldu acaba? ŞAKA
Derviş türlüsü..
Ünlü bir ahçı, listesine yeni bir yemek tarifi koymuş.. Yemeğin adı "Derviş türlüsü"ymüş.. Yemek şöyle hazırlanıyor.. -Biraz Ecevit'e duygusal bağ, biraz serbest piyasa ekonomisi, biraz yabancı sermayeye sevgi, biraz IMF onayı, bol miktarda hayal, oldukça fazla dış kaynağa güven, birarada pişirilir.. Bu yemeği, sadece yeni bürokratlar yer.. Ecevit dışında, koalisyonun diğer ortakları, bunu yemez.. MALATYA
Turgut Özal'ı anlamak!..
Bugün, ölüm yıldönümünde Turgut Özal'ı anma toplantısına katılmak için, Malatya'da olacağım.. Bu arada, Malatya Belediyesi'nin açtığı "Turgut Özal'ı Anlamak" konulu makale yarışmasında derece alan katılımcılara da, ödüllerini vereceğiz.. Bu yarışmaya, Türkiye'nin çeşitli kentlerinden 600 kişi katıldı.. "Özal'ı Anlamak" konulu makalelerin bir bölümünü, jüri üyesi olarak ben de okudum.. Türkiye, Özal'ı gerçekten anlamış.. -Sorunlara çözüm üreten lider.. -Politikayı, hayal projelerden ve boş vaadlerden kurtaran kişi.. -Halkı ile, inançları ve gelenekleri ile bağını kopartmayan, dünyaya açık, rekabetten korkmayan, modernleşmenin öncüsü bir kişilik.. -Türkiye'nin potansiyeline, Türkiye'deki bütün insanların dinamizmine ve kendine güvenen, cesur, atak, zeki, tonton lider.. -Türk siyasetine "vizyon" kavramını getiren, "misyon" sahibi ve icraatçı politikacı. Bütün bu niteliklerin sıralandığı makaleleri okuyunca, "Özal'dan sonra" politika yapmanın zorlaştığını, iyice gördüm..
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |