TBMM Başkanı Ömer İzgi, Atatürk devrinde, haklarında gensoru verilen ancak Meclis'te aklanan iki bakanın "yeterli güven oyu alamadıkları" gerekçesiyle istifa ettiklerini hatırlatarak, "O zaman demokrasi yoktu. Ama milletvekillerinin onuru vardı" dedi.

İzgi, gazetelerin Ankara temsilcileri ve haber müdürleri ile yaptığı ve eşi Aysel İzgi'nin de katıldığı kahvaltılı basın toplantısında, Ecevit'in sağlığından Bekir Sobacı olayına kadar gündemdeki konuları değerlendirdi.

Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması: "Bu konudaki Anayasa değişikliği tek bir madde halinde Meclis'e gelsin, hiçbir lider hayır demez. Ama, koalisyondaki üç partinin sayısı yetmiyor. O zaman yanına başka maddeler eklenir mi? Uzlaşma gerekir."

Onurlu milletvekilleri

Yolsuzluklar ve istifa: "Atatürk devrinde, haklarında gensoru verilen, Meclis'te aklanan iki bakan yeteri kadar oy desteği çıkmadığından istifalarını vermişlerdi. O zaman tek parti vardı, demokrasi yoktu. Ama milletvekili seçilenlerin onuru vardı. Milletin daha iyi kişileri seçmesi gerekir. Bu böyle devam edecek değil. Değişecek."

Meclis'e silahla girişin önlenmesi: "Ben silaha çok meraklıyım. Yan odada, bir taburu donatacak kadar silahım var. Ama silahla gezmiyorum. Meclis'e de silahla girilmemesi lazım. Araştırma yaptırdık. Silahla girilince kilitlenen kapının kalp pilini durdurduğu ortaya çıktı."

Ecevit'in sağlığı: "Ecevit'e çok yükleniliyor. Kafa yapısı, beden yapısı değişik. Ben 3 saat toplantı yapıyorum, kafam yoruluyor. Başbakan 12 saat süren toplantılara katılıyor. Bülent Bey'in yerine kimse geçemez. Çok zeki bir adam. Hasta-usta değil. Anayasa değişikliği konusunda sakıncayı beş dakika anlattık. Hemen riski anladı."