ABD Başkanı Bill Clinton'ın, giderayak, BM destekli Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesi'nin (ICC) kurulmasına ilişkin anlaşmayı imzalaması farklı tepkilere yol açarken, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında ikiye bölünen Kongre'den bu kararın geçmesinin çok zor olduğu belirtiliyor.

Clinton'ın kararı insan hakları grupları ve tarihçiler tarafından alkışlanırken, Cumhuriyetçi Parti'nin bu kararı desteklemesine imkan olmadığı için, kararın Kongre'den geçemeyeceği belirtiliyor. The Washington Post gazetesine konuşan Cumhuriyetçi Partili Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Jesse Helms, "Bu mahkemenin kurulması, Amerikan ordusunun bağımsızlığına tecavüz anlamına gelecektir" değerlendirmesinde bulunurken, anlaşmanın Kongre'den onay alamayacağını belirtti.

Helms, mahkemenin müdahale alanı çok geniş olursa, dış görevlerdeki Amerikan askerlerine ilişkin davaların da gündeme gelebileceği uyarısında bulundu ve "Amerikan askerlerini, bu uluslararası kanguru mahkemesinin kararlarından korumak için, Clinton'ın açıkladığı kararı tersine çevirmek için elimden geleni yapacağım. Yeni Kongre döneminde benim birinci öncelikli konularımdan biri bu" dedi.

Bush'un şahinleri istemiyor

Bush'un Savunma Bakanı olarak atadığı Donald Rumsfeld'in de aynı görüşü taşıdığı biliniyor. Geçen ay, Rumsfeld'in yanısıra eski Dışişleri Bakanları Henry Kissinger, George Shulz, Lawrence Eagleburger ve James Baker gibi güçlü politikacıların da arasında bulunduğu 11 siyasetçi, bir açıklamaya yayınlayarak bu anlaşmaya karşı çıktıklarını ifade etmişlerdi.

Açıklamada, Amerikan anayasasıyla tutarsız bazı prosedürler altında hareket eden uluslararası mahkemeye göre hareket edilemeyeceği belirtilmişti. ICC'nin, soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar kapsamındaki kişilerin adalet önüne getirilmesini sağlamaya yarayacağı belirtiliyor. Şu ana kadar anlaşmaya 130 ülke imza koyarken, 2002 yılı ortasına kadar 60 ülkenin daha katılması öngörülüyor.

Türkiye de henüz anlaşmayı imzalamayan ülkeler arasında bulunuyor. Mahkemenin, Şili diktatörü Augusto Pinochet, Irak lideri Saddam Hüseyin ve Yugoslavya eski Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç gibi isimleri savaş ve insanlık suçlarıyla yargılamada kullanılması öngörülüyor.