![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Hastalıkta ve sağlıkta!Hükümetin, ülke sorunlarına hakim olabildiğine dair epeyidir zayıflamış olan yargı, artık endişe verici bir hal almaya başladı. Koalisyonun, üçü de farklı istikametlere bakmakta olan ortakları ellerini taşın altına koymakta isteksiz davrandıkça bürokrasi iktidar gücünü kullanmak için tahrik oluyor. Geleneksel "bürokratik iktidar", "siyasi iktidar"a karşı ilk kez bu kadar üstünlük sağlamış bulunuyor, "güç" ortadaki fiili durumdan dolayı otomatikman seçilmişlerden atanmışlara transfer oluyor. Bu durum özellikle, ekonomi yönetiminde kendisini gösteriyor. Dolayısıyla, Başbakan Ecevit'in 2001'in ekonomide kritik bir yıl olacağı sözleri kriz yönetiminin geleceği konusundaki merakı daha da artırıyor. "Aralık krizi"nde bürokrasinin oldu-bittisine teslim olan Türk ekonomisinin bu yıl hangi sürprizlere gebe olduğu gerçekten de merak konusudur. Tıpkı, Başbakan'ın sağlığı gibi... İllegal muhalefetin kampanyası
Ecevit'in sağlığının kısa vadede Türk siyasetinin en önemli malzemelerinden birisi olacağına ilişkin iddia ve kanaatler bir süredir konuşuluyor. Ve açıkçası, bu konuşmaların çok azı iyi niyet taşıyor. Genel olarak Ecevit'in sağlığının ülke yönetimini taşıyamayacak kadar kötü olduğu üzerinden "legal ve illegal muhalefet"in görünür bir kampanyası var. Bu kampanya, "sağlıksızlık" gibi bir başbakanda olmaması gereken ciddi bir gerekçeye dayanmasına rağmen yeni bir iktidar dizayn etmek isteyen gayrımeşru siyasi odaklar tarafından sevk ve idare ediliyor. Ecevit'e iktidar bahşeden güçlerin bir kısmı, şimdi bu iktidarı belden aşağı vurarak geri almak için "düğmeye basıyorlar." Vadesi önce, yılbaşından hemen sonra için belirlenen; ardından, Nisan ayı olarak revize edilen senaryoya göre Ecevit'in sağlık gerekçeleriyle görevini bırakmak zorunda kalacağı konuşuluyor. Ecevit'in bu konudaki iddiaları yalanlaması ve sağlığının yerinde olduğunu anlatmaya çalışması da durumu düzeltmek yerine sözkonusu amaca hizmet etmekten başka bir sonuç doğurmuyor. Ecevit'in yumuşak karnı
Başbakan'ın sağlığı üzerindeki baskılar, koltuğu bırakıp bırakmayacağından çok, hükümetin icraat kaabiliyetini doğrudan etkileyecektir. Bu baskı altında Ecevit'in başbakanlığının siyaset dışı tesirlere daha da açık hale gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Kurumlar arasında denge gözetmek yerine, iktidarın devamına imkan tanıyan kurumlara yakınlık kaçınılmaz olacaktır. Ecevit'in dört gazeteye sağlığının iyi olduğunu anlatmak için verdiği mülakatta, "AB çevreleri şimdi de MGK'yı diline doladı. Oysa Türkiye'nin durumu öyle bir kurumu zorunlu kılıyor" sözlerinin yer alması ilginçtir. Aynı şekilde, "hasta... artık görevi bıraksın" çağrısının daha çok iş dünyasından gelmesine karşın bu sözlerin sahiplerine sert çıkmak yerine, "aramızda bir tatsızlık yok" diyerek sorunu geçiştirmeye çalışması da dikkat çekicidir. Anlaşılan o ki sağlığı, Ecevit'in yumuşak karnı haline gelmiştir. Gerçekten de, mesai saatleri 4-5 saatle sınırlı olan ve yaşlılıktan dolayı performansı da giderek düşmekte Ecevit, üstüne üstlük bir de sağlığına yönelik kampanyadan sonra işleri toparlamakta güçlük çekecektir. Nitekim, yine sağlıklı olduğunu anlatmaya çalıştığı bir başka açıklamada sarfettiği "herşeye yetişmek mümkün olamıyor" sözleri de bunun bir ilanıdır. Sözümona, Türkiye için "reform yılı" olan 2001'e girerken, bir başbakan için fazlasıyla samimi bu itirafın altını çizmek gerekiyor. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak daha şaşkın bir başbakan portresi kimseyi şaşırtmasın!
mkaraalioglu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|