İsrail'de yapılacak başbakanlık seçimlerinden çıkacak sonuç, Ortadoğu barış sürecinin geleceğine etkisi açısından merakla beklenirken Türkiye, sonuç ne olursa olsun barış sürecinin devam ettirilmesinde ısrar ediyor. Ankara, seçimlerde kim kazanırsa kazansın, şimdiye kadar elde edilen kazanımların kaybedilmemesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye'nin aşırı sağcı lider Ariel Şaron'dan yana bazı "tereddütler" taşıdığına dikkat çeken diplomatik gözlemciler, şimdiye kadar barış için pek de umut vermeyen Şaron'un tutumunun, sorumlu mevkiye geldikten sonra değişebileceğine işaret ediyor. Diplomatik kaynaklar, "Türk-İsrail ilişkilerinin temelinde bir değişiklik olmamakla beraber, profilinde bu gelişmelere bağlı olarak alçalmalar veya yükselmeler olabilir" diyorlar. Şaron'dan, savunma bakanlığı dönemindeki icraatından dolayı sahip olduğu olumsuz imajıının barış süreci üzerinde de olumsuz bir etki yaratacağını belirten siyasi gözlemciler, aşırı sağcı liderin barış sürecini devamı için bu imajını düzeltmesi gerektiğini kaydediyor. İki ülke arasında uzun süreden beri görüşmeleri süren ve Mayıs ayında nihai anlaşmaya varılması beklenen Manavgat su projesinin ise seçimlerden etkilenmeyeceği öngörülüyor. İsrail hükümetinin Türkiye'den su alımı konusunda "siyasi kararını" verdiğini ve konunun artık ekonomik pazarlık aşamasına geldiğini vurgulayan diplomatik kaynaklar, Şaron'un bu karardan geri döneceğine ihtimal vermiyor.