|
|
|
| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
Dünyada tüm gözler İsrail'de bugün yapılacak başbakanlık seçimlerine kilitlenirken, başbakanlık için yarışan iki adayın da, uzun süreli üst düzey askerî meslek geçmişi öne çıkıyor.
İsrail'de bugün yapılacak başbakanlık seçimlerinde yarışan iki adayın da, üst düzey askeri meslek geçmişi göze çarpıyor. Sabra ve Şatilla katliamlarının sorumlusu Ariel Şaron'la 6 Gün Savaşı'nın komutanlarından İşçi Partisi lideri Ehud Barak arasında yaşanan seçim mücadelesinin sonucunda Ortadoğu'da barış sürecini devam ettirecek lider ortaya çıkacak. Başbakanlık görevini, 1999 seçimlerinde rakibi Likud lideri Binyamin Netanyahu'yu yenerek kazanan Barak, orduya 17 yaşındayken katılarak, çeşitli birimlerde değişik rütbelerde görev yaptı. Barak, İsrail tarihindeki önemli savaşlarda cephede savaştı ve 1982'de istihbarat servisinin başına getirildi. Barak, 1991'de silahlı kuvvetlerdeki en yüksek rütbeye (genelkurmay başkanlığı) ulaşırken, İsrail-Ürdün anlaşmasının imzalanmasında etkin rol oynadı. Barak, askerlik görevinin yanısıra İsrail'deki çeşitli üniversitelerden fizik, matematik ve mühendislik gibi siyaset dışı alanlarda dereceler aldı. 1995-1996'da içişleri ve dışişleri bakanlığı yapan Barak, 1996'da Knesset'e seçildi. İşçi partisi liderliğine 1996'da gelen Barak, Mayıs 1999'da başbakanlığa seçildi.
Yüzlerce Filistinli'nin katili
Likud Genel Başkanı Ariel Şaron da rakibi Barak gibi asker kökenli. Orduya 14 yaşında giren Şaron, ordu bünyesinde özel komando birliği kurarak ülke güvenliğinin korunmasında etkin görev üstlendi. Şaron, askerlik görevinin yanısıra Tel Aviv Üniversitesi'nde hukuk üzerine öğrenim gördü. Barak'ın da katıldığı 1967'deki 6 Gün Savaşı'nda yer alan Şaron, 1972'de ordudan ayrıldı. Aradan 1 yıl geçmeden 6 Ekim 1973 tarihinde, Mısır'ın tüm Sina Yarımadası'nı aldığı büyük zaferiyle sonuçlanan, İsrail'in en büyük dini bayramına denk gelen Yom Kippur Savaşı'nda orduya geri çağrıldı. Knesset'e 1973'te seçilen Şaron, 1 yıl sonra istifa ederek dönemin Başbakanı İzak Rabin'e güvenlik danışmanı oldu. Ariel Şaron'un en çok eleştiriye maruz kaldığı görevi ise 1981-82 yılları arasındaki savunma bakanlığı dönemi oldu. 1982'de İsrail ordusu Lübnan'a girdiğinde, başkent Beyrut yakınındaki Sabra ve Şatila Filistin mülteci kamplarında yüzlerce Filistinli'nin öldürülmesinden Şaron sorumlu tutuldu. Bunun üzerine Şaron savunma bakanlığını bıraktı. Şaron, daha sonraki yıllarda zaman zaman bakan olarak görev yaptı. Knesset'e Mayıs 1999'da yeniden seçilen Şaron, Netanyahu'nun istifasının ardından Likud Parti'nin başkanlığını geçici olarak üstlendi.
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|