AB Komisyonu Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg, "Türkiye'nin çizdiği görüntü yüzünden Avrupalılar Türkiye'de bir din çatışması olduğunu ve bunun da AB'ye yansıyacağını düşünerek rahatsız oluyorlar" dedi. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği tarafından düzenlenen "Avrupa Birliği Türkiye Katılım Ortaklığı Belgesi ve İş Dünyasına Etkileri" konulu panelde konuşan Fogg, AB açısından Türkiye'nin üyelik sürecinin yolunda gittiğini söyledi. Türkiye'nin diğer ülkelerde olduğu gibi Kopenhag kriterlerinin tamamını kapsayacak şekilde yapısal, ekonomik ve sosyal reformları gerçekleştirerek bir ulusal program hazırlaması gerektiğini dile getiren Fogg, bu reformlarla birlikte modernleşme sürecinin başlayacağını söyledi. Fogg, Türkiye'nin, bu konuda kendisine olan güvenini geliştirmesi gerektiğini belirtti.

'Din, üyeliğe engel değil'

İzleyicilerden gelen bir soru üzerine Türkiye'nin AB girmesinin önündeki en büyük engelin 'din' konusu olmadığını belirten Fogg, "Bugün Avrupa'da çok sayıda Müslüman bulunuyor ve AB'de uluslarası ekonomik ve insani kıstaslar geçerlidir. Ancak Avrupalılar Türkiye'de devlet ile İslami gruplar arasında sürekli bir çatışma olduğunu düşünüyorlar. Bunun sonucunda ise sizin çizdiğiniz bu görüntü yüzünden Avrupalılar Türkiye'de bir din çatışması olduğunu ve bunun da AB'ye yansıyacağını düşünerek rahatsız oluyorlar" dedi. AB Genel Sekreteri Volkan Vural ise, AB'nin tam üyelik sürecinde Türkiye'ye yardımcı olmak durumunda olduğunu vurgulayarak, her şeyi Türkiye'den beklemenin ortaklık anlayışına sığmadığını ifade etti.

Vural, "Türkiye gibi bir ülkenin en azından diğer aday ülkeler kadar AB'nin yardımına, işbirliğine ve gerçek ortaklığına ihtiyacı vardır" diye konuştu. Özellikle mali yardım konusuna dikkat çeken Vural "Portekiz, Yunanistan ve İspanya tam üyelik sürecinde 750 milyon euro ile destekleyen AB'den aynı hassasiyeti bize de göstermesini istiyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye'nin özellikle siyasi kriterlere uyum için üzerine düşen görevi yerine getirmediğini ve bunun devamı halinde AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini açmayacağını söyleyen gazeteci yazar Hasan Cemal de, Kürtçe tv veya insanların düşüncelerini özgürce ifade etmesinin Türkiye'yi bölmeyeceğini anlatarak "Esas AB dışında kalırsak bölünme riskimiz her gün artacaktır" dedi.