30 ilde 20 bin üyesi olan Din Gör-Sen Başkanı Ahmet Yıldız, Yeni Şafak'a konuştu:
Din hizmetlerinde
iş yavaşlatma olmaz
Lojman konusunda biz Ankara'yı aradık. Hep birlikte Ankara'ya geleceğimizi ve Vakıflardan Sorumlu Devlet
Bakanının partisi olan ANAP Genel Merkezi'ne gideceğimizi ve sorun çözülene kadar parti genel merkezinde
kalacağımızı söyledik.
Yurt genelinde yaklaşık 66 bin imam başta olmak üzere, din hizmetlerinde çalışanlar arasında hızlı bir örgütlenme süreci yaşayan Din Görevlileri Sendikası, ilk ciddi sınavını lojmanlarına göz diken Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne karşı veriyor. ANAP'lı Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya bağlı Genel Müdürlük, imamlardan, lojmanlarda geriye dönük olarak oturduğu sürenin de kirasını talep ediyor. Bu nedenle çok sayıda cami imamının mahkeme kararıyla haciz uygulamasına muhatap olması bekleniyor. Yıldız, örgütlenme amaçlarını, hedeflerini ve geldikleri noktayı Yeni Şafak'a değerlendirdi:
Din Gör-Sen nedir?
Kamu görevlilerine sendikal hak tanınması üzerine 1999 yılının Ağustos ayında dilekçemizi valiliğe verdik. Diyanet İşleri Başkanı'na örgütlenme gereğimizi izah ettik. Başkan "Sendikal hakkınızı kullanmada yardımcı da oluruz" dedi.
"Dünyada tek din
görevlisi sendikasıyız"
Neden örgütlenme gereği hissettiniz?
Hak talebinde örgütlü olmak gerekiyor. Yani haklı olmak yetmiyor. Dini referanslara bakıyoruz. Ayet ve hadislerde de birlik ve beraberlik emrediliyor. Avrupada bazı sendikalara papazların üye olduğunu duyduk. Ama papazların, rahiplerin özgün bir sendikası yok. Çünkü devlet memuru değiller. Türkiye, din görevlisini devlet memuru yapmış bir ülke. Biz de, dünyada tek din görevlisi sendikası oluyoruz.
İlk ciddi sınavınızı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne karşı veriyorsunuz. Nedir problem?
Cami ve cami evini yaptıran halkımız, bu cami evinde imam ve müezzinler otursun diyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü ise bu evlerin mülkiyetinin kuruma ait olduğu iddiasıyla, bizi 'sen burayı işgal ettin' diyerek mahkemeye veriyor. Vakıflar bizden kira taleb ediyor. Bize ödenmesi imkansız borçlar çıkarıyorlar. Bu nedenle 10.000 civarında kişi ya mahkemelik, ya da mahkemeye verilme aşamasında. Biz, lojmanların kirasız olmasını istiyoruz. Bunun için mücadele veriyoruz.
Bu amaçla ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'la görüştük ve konuyu aktardık. Yılmaz 'olmaz böyle bir şey' dedi ve vakıflara talimat verdi bu konunun düzeltilmesi için. Mesut Bey'in talimatı üzerine vakıflar, diyanet ve din görevlileri sendikası olarak komite kurduk. 28 Şubatta toplantımız var.
Din görevlilerinin diğer devlet memurlarıyla eşit muamele görmediğinden yakınıyorsunuz...
Bu açık bir gerçek. Biz diğer memurlara verilen hakların bize de verilmesini istiyoruz. Bakın, ücret konusunda en mağdur kesimin öğretmenler olduğu söyleniyor. Öğretmenler 300-350 milyon lira maaş alıyor. Günde 5-6 saat derse giriyorlar. Cumartesi pazarları tatil. Resmi ve dini bayramı var. Ben sabah namazından yatsıya kadar görev yerindeyim. Buna rağmen öğretmen kardeşimden 150 milyon daha az maaş alıyorum. Onlar örgün eğitim, biz yaygın eğitim veriyoruz. Bir müftü milli eğitim müdüründen 150 milyon daha az maaş alıyor.
Sendika kurmanıza bu sıkıntılar mı sebep oldu?
Elbette mağduriyetlerimizi Diyanet'e arz ediyoruz çaresiz. Lojman konusunda müftülük de mahkemeye veriliyor. Diyanet devlete bağlı olduğu için fazla çıkış yapamıyor. Ama biz sendika olarak gayet serbestiz.
Örgütlenme güçlüğü çekiyor musunuz?
Tam aksine bizde örgütlenmek kolay. İmamlar sendikası denmesi işimizi kolaylaştırıyor. Türkiye'de 66 bin imam var. 90 bin personelin 66 bini imam. Bunun içinde müezzin, vaiz, Kur'an kursu öğretmeni var. Belediyelerdeki cenaze hizmetleri de bizim hizmet koluna girer. Örgütlenmek kolay.
Kaç üyeniz var?
İmamlar başta olmak üzere din hizmeti verenler ile belediye ve sağlık bakanlığındaki cenaze hizmetlerine bakanlar 100 binin üzerinde. 30 ilde teşkilatlandık, 20 bin üyemiz var. Üvey evlat muamelesi görmemiz teşkilatlanmamızı kolaylaştırıyor.
Bir konfederasyona bağlanmayı düşünüyor musunuz?
Kongremize katılan Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay ve Memur-Sen eski Genel Başkanı rahmetli Akif İnan, bizim bağımsız kalma isteklerimizi anlayışla karşıladılar ve bunun daha iyi olduğunu söylediler. Konfederasyonlarda, kendileri söylemeseler de siyasi bir görünüm var. Din hizmeti o siyasi yöne gitmiş gibi bir görüşe meydan vermek istemiyoruz.
Din Gör-Sen nasıl bir sendikal anlayışa sahip?
Biz ideoloji veya ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Bizler hizmet sendikacılığına önem veriyoruz. Biz eşit işe eşit ücret diyoruz.
"Eylemlerimiz din adamı
onuruna yakışır olmalı"
Eylem ve grevlere sendikanızın bakış açısı nedir?
Eylemlerimizin din hizmetinin kutsiyetine, önemine ve onuruna zarar vermeyecek şekilde olması gerektiğine inanıyoruz. Sırf gösteri olsun diye eylem yapmayız. Ücret sendikacılığında 400 verirsin 500 ister. Zincire vurur kendini, tabuta girer. Toplantı adına yapılan böyle eylemler din görevlisine yakışmaz. Ama biz bunun dışında gayet seviyeli eylemler de yaparız. Cami kapatıp bir yere gitmeyiz. İşi yavaşlatmayız. Doktorun grev yapması insanlıkla bağdaşmaz. Veya havadaki bir pilot grev yaptım diyemez. Din hizmeti, grevi veya işi yavaşlatmayı, sarıkla cübbeyle sokağa dökülmeyi kaldırmaz. Bunlar din hizmetinin kutsiyetiyle, önemiyle ve onuruyla bağdaşmaz. Biz eylemimizi görevimizin özelliğini, hassasiyetini, onurunu düşünerek yaparız. Lojman konusunda biz Ankara'yı aradık. Hep birlikte Ankara'ya geleceğimizi ve Vakıflardan Sorumlu Bakan'ın partisi olan ANAP Genel Merkezi'ne gideceğimizi ve sorun çözülene kadar parti genel merkezinde kalacağımızı söyledik.
Bu da bir radikal eylem çeşidi değil mi?
Bunu yapacaktık. Neden yapacaktık? İşgalci olarak mahkemeye verilen yüzlerce din görevlisinin mahkemesi bitmek üzere. Bunların maaşlarına, evlerine haciz gelecekti. Sorunu çözmek kolay. Vakıflar kanunu bu yerlerin idaresi noktasında karar alır ve lojman yönetmeliği uygulanırsa çözüm zor değil.
YATSIYA KADAR GÖREVDEYİZ
Din Gör-Sen Başkanı Yıldız: Öğretmenler 300-350 milyon maaş alır. Günde 5-6 saat derse girer. Cumartesi, pazar tatil yapar. Resmi ve dini bayramı var. Ben sabah namazından yatsıya kadar görev yerindeyim. Buna rağmen, öğretmen kardeşimden 150 milyon daha az maaş alıyorum. Onlar örgün eğitim, biz yaygın eğitim veriyoruz. Dolayısıyla mali, idari ve hukuki yönden ihmal edildiğimizi düşünüyoruz.
SEVİYELİ EYLEM YAPARIZ
Sırf gösteri olsun diye eylem yapmayız. Ücret sendikacılığında 400 verirsin, 500 ister. Zincire vurur kendini, tabuta girer. Böyle eylemler din görevlilerine yakışmaz. Siz de görseniz kızarsınız, yani böyle bir eylemi uygun görmezsiniz. Ama biz gayet seviyeli eylemler de yaparız. Cami kapatıp bir yere gitmeyiz. İşi yavaşlatmayız. Din hizmetinde grev veya iş yavaşlatma olmaz, sarıkla cübbeyle sokağa dökülmek olmaz.
|