Sevginin, aşkın tarifini en güzel 'Âşık'lar yapar deyip Sevgililer Günü için Kadırga'daki Ozanlar Derneği'ne gittik. Dernek Başkanı Ahmet Poyrazoğlu ve Fikret Arifoğlu, Orhan Üstündağ, Vahit Köroğlu ile aşk üzerine sohbet ettik. Gençliklerinde sevdikleri kızlara kavuşamayan bu dört âşık, yıllardır ellerinde sazlarıyla, diyar diyar Anadolu'yu gezmişler. Onlara göre, ne 'aşk, maddiyatla ölçülebilir' ne de "gerçek sevgi bir günde sevgiliye söylenir".

Zaten birbiriyle görüşen, buluşan, konuşan, ele ele tutuşan iki kişinin arasında onlara göre "aşk' olmaz, "aşk kavuşunca biter". Ve aşk, "belki ömür boyunca bir kez görülmüş olan 'sevgili'nin o tek zülfü teline ölünceye kadar dökülen sevda sözleridir." "Mecnun gibi Leyla'nın kapısından geçen bir köpeği bile, Leyla'yı gördü diye alıp, gözlerinden öpmek, onu beslemektir." "Ömür boyu bir tek O'nu sevmektir." Velhasıl aşk imkansızı arzulamaktır..

'İlk aşkımı unutamam'

Bundan yaklaşık 20 yıl önce henüz lisedeyken, bir kıza duyduğu aşktan sonra hayatta varını yoğunu bırakıp ilk kez sazı eline aldığını ve hiçbir usta görmeden derdini çalıp söylemeye başlayan Âşık Arifoğlu için aşk, "kavuşamayacağın o yâr için bir ömür boyu aşk ateşiyle yanmaktır".

Dağlarda sürü otlatırken, köylerinde Leyla adında bir kıza âşık olduğunu söyleyen Âşık Köroğlu ise, "Aşkı Leyla'da tanırsın, Mevla'da yaşarsın" diyerek aşkı özetliyor. Çoban olduğu için sevdiği kızı alamayan Âşık Köroğlu, "Fakir olduğum için ailesi kızı bana vermedi. Ağabeyi Almanya'ya götürdü ve orada zengin biriyle evlendirdi. Bu aşk benim bütün dünyamı değiştirdi. O'na duyduğum aşkı anlatan bir kaset çıkardım. Anadolu benim aşkımla çalkalandı bir dönem. Ancak bir süre sonra Leyla'nın yerini 'İlahi' bir aşk aldı. Bu aşkla çalıp söylemeye başladım" diyor.

'Ne ekmek ne de sudur'

Bundan 27 yıl önce arkadaşı gibi çobanlık yaparken bir kıza âşık olduğunu söyleyen Âşık Orhan Üstündağ ise, kendini diyar diyar dolaştıran aşkını şöyle anlatıyor: "Köyümüzden bir kızı sevmiştim. O'na şiirler, mektuplar yazıyordum. Ancak askere gidince ailesi sevdiğim kızı başkasına vermiş.

O günden sonra benim için her şey değişti. Gerçek aşk sevdiğimi kaybettikten sonra başladı." Aşkın tarifini ise Üstündağ şu mısralarla yapıyor: Ne ekmek ne de sudur/. Sevgi bizim varımızdır/ Hem kazanç hem kârımızdır/ Sevgi bizim canımızdır.

En güzel sevgiyi yürek söyler

Ercişli Emrah'ın soyundan geldiğini söyleyen Âşık Ahmet Poyrazoğlu ilk aşkını şöyle anlatıyor: "Âşıkları çok seven bir aileden geliyorum. Kendimi Emrah'ın geç kalmış bir çırağı olarak düşünüyorum. Ben sevgiyi, aşkı, tabiattan, ailemden gelen âşık geleneğinden öğrendim. Tabiatın güzelliğinden aldığım bir aşkla hayalimde bir sevgili yarattım ve bu sevgiliye âşık oldum. Bu aşkla şiirler yazdım ve yeryüzünde hayalimdeki sevgiliyi aradım. Bulamadım. O hayali 'sevgili'ye gözlerimi kapatıp aşkımı sazımla anlattım" 14 Şubat'ın "Sevgililer Günü" değil de, bir menfaat günü olduğunu söyleyen Âşık Poyrazoğlu, "Şirazi der ki, 'Eğer bir yerde karşılıklı menfaat varsa, ortada sevgi yoktur. Bence en güzel sevgiyi bir hediye değil, bir yürek söyler. Bugün herşey çok ucuzladı. Kerem'le Aslı'nın aşkı maziye karıştı. İnsanlar birbirini görüyor, ertesi gün cep telefonuyla, konuşup anlaşıp buluşuyorlar. Bir hafta sonra da ayrılıyorlar Çünkü artık insanların gözünde aşk ucuzladı. Oysa aşk karşılık beklemekten herşeyi feda edebilmektir" diyor.

ÇİÇEKÇİLER SEVİNÇLİ

Bugün kutlanmakta olan Sevgililer Günü, sevgilisinden hediye alacakların yanısıra çiçekçileri de sevindiriyor. İstanbul Çiçekçiler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Nadir Yüksel, bu yıl Sevgililer Günü için umutlu olduklarını, her zaman olduğu gibi en fazla gül, karanfil, orkide, papatya, İzmir'den getirilen kokulu mavi ve mor sümbül ile katmerlerin satılmasını beklediklerini söyledi. Sevgililerin 14 Şubat'ta birbirlerine "Seni Seviyorum" mesajını en iyi kırmızı gülle vereceklerini ifade eden Yüksel, "Kırmızı güllerin fiyatı toptancılarda 2 milyon lira olarak belirlendi. Hem çiçekçilerde hem de seyyar satıcılarda 1 adet kırmızı gülün fiyat 2.5 milyon lira olacak" dedi. Gül fiyatlarının, servis yapılacak yerin uzakta olması halinde artabileceğini vurgulayan Yüksel, buna rağmen Türkiye genelinde kırmızı gülün tanesinin 3 milyon liranın üzerinde satılmaması gerektiğini söyledi.