YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Devletin âlî menfaatleri ve işin çığrı

Başlangıçta "Devletin âlî menfaatleri uğruna" denilerek girişilen dolambaçlı, karmaşık, karanlık işler, bir vakit sonra, şekil ve muhteva değiştirerek, pekâlâ 'birilerinin' âlî menfaatleri uğruna işler hale gelebilir.

Böylelikle, devletin âlî menfaati yerine, Ali'nin menfaati, Veli'nin menfaati geçmiş olur.

Bir defa iş çığrından çıktıktan sonra, tekrar aynı yere girdiği görülmemiştir.

Bu sözünü ettiğimiz 'işin çığrı', öyle cins bir şeydir ki, üzerinde "Buradan açınız" yazan bisküvi paketinin jelatinini yırtmaya benzer.

Paketi bir defa açtınız mı, içindeki bisküvileri ister yeyin, ister yemeyin, hiç farketmez.

Yemekten vazgeçip kapatmaya niyetlendiğinizde, mümkünü yok başaramazsınız.

Bisküvi paketi örneğini beğenmemiş olabilirsiniz. Ziyanı yok değiştirebiliriz. O vakit 'kutu kola'yı düşünün.

Karmaşık konular arasında çifte kavrulmuş vaziyeti

İnsanoğlu garip mahlûk.

İnsankızı ise, daha beter.

Uğrun uğrun bakar, can telef eder, sonra da gelir: "Neyin var? Bu ne hal böyle?"

Yahu imanın kurusun! Daha ne olsun? Görmez misin adam çifte kavrulmuş vaziyetinde.

Ama yok, ille soracak.

Zaten insankızının en iyi yaptığı işlerden biridir, bildiği halde sormak; öğretmen misali.

Öğretmenlik mesleğinin kadınlara çok yakıştırılıyor olmasının sebepleri arasında bu konu da önemli bir yer tutuyor olsa gerek.

Öğretmenlik mesleği dedim de garibime gitti.

Öğretmenlik ağacı, öğretmenlik denizi gibi farklı kavramlar bulunmadığına göre, sadece 'öğretmenlik' deyip kelimeden ve dolayısıyla yerden tasarruf etmek daha mantıklı aslında.

Yine de kabul etmek gerekir ki bu türlü söyleyişler var. Orhan Veli de "Başıma da konuyor martı kuşları" dememiş miydi? Sanki martının çiçeği ve böceği de varmış gibi.

Her neyse, konumuza dönelim.

Konumuz neydi?

Rüzgar-fırtına

Susurluk hadisesinin ilk döneminde sormuştuk: "Rüzgar eken fırtına biçerse, KORKUT EKEN ne biçer?"

Susurluk davasının görüldüğü mahkeme sonuçlandı ve yıllar sonra sorumuzun cevabı geldi: 6 Yıl hapis.

Bu durumda, "Ne ekersen onu biçersin" diyen eskiler yanılmış galiba.

İmamların grevi

İmam ve müezzinler, sendikal haklarını savunmak üzere Ankara'nın yolunu tuttular ve Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'la görüşmeye gittiler.

Çalışma şartlarından şikayetçi imam ve müezzinler. Ancak sendikal haklarını uygulamaya koymaları mümkün gözükmüyor.

Nasıl grev yapsınlar? Görev, greve engel.

Yıllar önce Eskişehir'in bir köyüne yeni gelen imam, "Ben devlet memuruyum. Hafta sonu çalışmam" deyip Cumartesi ve Pazar günleri tatil yapmaya kalkışınca, bir temiz sopa yemiş, köyü de terketmek zorunda kalmıştı.

AB: Avrupa ikiliği

Fatih Altaylı'nın Teketek programında Avrupa Birliği tartışıldı bu hafta.

Suat İlhan, Meral Akşener, Resul Akay, Erol Manisalı, Ufuk Uras, Ozan Ceyhun, Yalım Eralp ve Yusuf Kaplan'la birlikte gençler katılmıştı.

Meral Akşener, Azerbaycan ile siyasi entegrasyon önerdi. Biz, AB kapısında beklerken, insankızı için çifte kavrulmuş vaziyete düşen birine benzemiyor muyuz? O yüzden "Meral'i anlamayan nesle aşina değiliz" sözümüzü rahatlıkla tekrar edebiliriz. AB'ye girelim ama, Meral Hanım'ı da anlayalım.


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
14 ŞUBAT 2001


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...