Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Üzülmez, Türkiye'nin tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşamakta olduğunu iddia etti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyesi ve KTO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Üzülmez, yaptığı yazılı açıklamada,Türkiye'de ekonomik bir buhran yaşandığını, sanayici ve esnafın çalışamaz ve borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü belirterek, şunları söyledi: "Ekonomik kriz nedeni ile toplu işçi çıkarmalar ile birlikte fabrikalar bir bir kapanmaya başlamıştır. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu şekilde devam ederse maalesef 6 ay içinde bu gemi batar.

Hükümet artık bir an önce ekonomiyi düzlüğe çıkaracak yapısal tedbirleri almalı ve bu noktada iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin taleplerine kulak tıkamaktan vazgeçmelidir. Ülkemizi idare eden bütün siyasilerimizden bu olumsuzlukları görmelerini ve tedbir almalarını bekliyoruz.''

Hüseyin Üzülmez, 2000 yılında enflasyonun iyi ayarlama sözünü veren hükümetin kamu üretimleri ile ilgili yüzde 90'lara varan zamlar yaptığını da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"TOBB olarak IMF ile yapılan programa destek verdik. Hükümet 2000 yılında esnaf, sanayici, tüccar ve odaların desteğini de çok iyi kullanamadı. Yine geçen yıl Sümerbank'ın zararının 2 milyar dolar, İskenderun Demir Çelik İşletmeleri'nin zararı 4 milyar 110 milyon dolardır.

Buna benzer 4 kuruluşun KİT'lerdeki devletin zararı ise 10 milyar 110 milyon dolardır. Birçok vergi kaleminde enflasyon hedefinin üstünde bir artış yapılmıştır. Deprem bahanesiyle getirilen geçici ek vergilerin 2001 yılında da devam etmesinin önüne geçilmelidir. Ekonomik kriz gözönüne alınarak vergi affı da gündeme getirilmelidir.''

Bankalara çeki düzen verilmeli

Üzülmez, küçük ve orta ölçekli bankaların birleştirilerek rehabilite edilmesi ve mali kaynaklarının güçlendirilmesi gerektiğini de savunarak şunları söyledi: "Bankaların bankacılık işlemleri dışındaki ekonomik alanlarda faaliyet göstermelerinin ve holding bankaların kendi firmalarına kaynak aktarımlarının önüne geçilmelidir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun etkinliği arttırılarak ciddi denetim esasları getirilmelidir."

Hüseyin Üzülmez, özelleştirilmede geciken her saatin ülke ekonomisine ek maliyetler getirdiğini de belirterek "Özelleştirilecek olan kamu işletmeleri, mali yapısı güçlü, ülkemize yüksek teknoloji getirebilecek ve yolsuzluk söylentilerinden uzak bir şekilde firmalara satılarak yabancı sermayenin ülkemize gelişi özendirilmelidir'' dedi.