AB Katılım Ortaklığı Belgesi doğrultusunda hazırlanacak Ulusal Program'daki çekinceleri devam eden iktidarın MHP kanadı çıkış noktası arıyor. Kürtçe eğitim, kültürel haklar ve idam cezasının kaldırılması konularındaki katı tutumun sürdürüleceği mesajı verilen MHP'de gözler Pazartesi günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında ulusal programın nasıl formüle edileceğine ilişkin verilecek karara çevrildi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, "Bizim başından beri ortaya koyduğumuz hassasiyetlerimiz devam ediyor" dedi.

MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, son bir haftadır MHP'nin ana gündem maddesi haline gelen Ulusal Program konusunda hem partisine mensup bakan ve hukukçular ile hem de Başkanlık Divanı'nda Katılım Ortaklığı Belgesi ile Türkiye'nin önüne konulan Kürtçe eğitim, kültürel haklar ve idam konusunu tartışmaya açtı. Bir hafta boyunca yapılan tartışmalarda ise her üç konuyla ilgili olarak mevcut durumun korunması yönünde tavır belirlendi. Buna göre idam cezasının kaldırılmasına vatana ihanet cezasını düzenleyen Anayasa'nın 125. maddesi hariç onay verilmesi, 1991 yılında çıkan yasa nedeniyle Kürtçe'nin günlük yaşamda kullanılmasının önünde herhangi bir engel bulunmaması nedeniyle mevcut durumun sürdürülmesinden yana tavır takınILması, ancak eğitim dilinin mutlaka Türkçe olmasının savunulması kararı alındı. MHP'nin çizgisini, Bahçeli'nin Türkmenistan gezisine çıkması sebebiyle Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun MGK toplantısında anlatacağı belirtiliyor.

Bülent Yahnici: Pazarlıklar sürüyor

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, Ulusal Program çekincelerinin devam ettiğini belirterek, "Ancak pazarlıklar hala devam ediyor" dedi. Hükümet ortakları arasındaki görüşmelerin anlaşmayla sonuçlanmadığını kaydeden Yahnici, MHP'nin hassasiyetlerini aşan bir programın ortaya çıkması halinde tavırlarını ortaya koyacaklarını belirtti.

Oktay Vural: Kürtçe eğitim olmaz

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, Kürtçe eğitim konusuna dikkat çekti. 1991 yılında çıkarılan bir yasa ile mahalli dillerin kullanılması önündeki engellerin kaldırıldığını hatırlatan Vural, "Biz buna karşı değiliz. Günlük yaşamda Kürtçe'nin konuşulması yadırganmamalıdır. Ama eğitim dili mutlaka Türkçe olmalıdır. Toplumsal bütünlüğün korunması için bu gerekli" diye konuştu.