T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

'Doğru söyledim dokuz köyden kovuldum'

Üniversitedeki hukuksuz uygulamaları anlattığı için önce sürülen, ardından üniversiteyle ilişiği kesilen Prof. Dr. Turan Uslu, “Memlekette 99 kişi akıllıysa, ses çıkaran birisinin deli olması lazım. Ben deliliği kabul ettim” diyor.

Prof. Dr. Turhan Uslu, iki yıl önce üniversitesindeki hukuksuz uygulamaları Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir mektupla anlattı. Bu mektubun ardından hayatı değişen Uslu, görev yaptığı Gazi Üniversitesi'nden sürüldü, çok sayıda soruşturmaya muhatap oldu. Mahkeme kararıyla geri döndü, bu sefer de ilişiği kesildi. Üniversite sistemindeki çarpıklıkları inatla Cumhurbaşkanı'na ve milletvekillerine anlatmaya devam eden Uslu, “Memlekette 99 kişi akıllıysa, ses çıkaran birisinin deli olması lazım. Ben deliliği kabul ettim artık” diyor. Prof. Uslu, üniversite hayatında başına gelen ilginç olayları Yeni Şafak'a anlattı.

Herşey normal giderken siz niye üniversiteyle sorun yaşamaya başladınız?

Herşey normal gitmiyordu. Herkes öyle olduğunu zannediyordu. Biraz geriye gidecek olursak, 1977'de Ankara Üniversitesi'nde ben bitki koleksiyonlarımı yayınlamak istedim; 'değersiz ben bunları yayınlatmam' dedi kürsü müdürü. 'Bir yıl sonra da bu koleksiyonu olduğu gibi fakülteye vereceksin' dedi. 'Sen bunları yapmak için bana araştırma parası vermedin, kendi maaşımla yaptım, veremem' dedim.

2000 yılında bir mektupla yeniden başınız derde girdi galiba...

İki sene önce Cumhurbaşkanı da yeni seçilince belki bir faydası olur diye üniversitede 17 yıldır yapılan hukuksuzlukları, keyfilikleri bir mektupla anlattım. Cumhurbaşkanı'nın akıllı danışmanları YÖK'e havale etmiş, sanki ben YÖK'ü bilmiyorum. YÖK üniversiteye yolluyor, üniversite de dekanlığa. Ne oldu? Biz kadıyı kadıya şikayet etmiş olduk. Kadı kızdı, 7 tane soruşturma açtı. Kastamonuya gönderdiler.

Mahkemeye başvurdunuz mu?

Kastamonu'ya gönderilmemle ilgili mahkeme yürütmeyi durdurma verdi. Mahkeme kararına göre benim Ankara'da göreve başlamam lazım. Bırakın göreve başlamayı, bu sefer rektör üniversite ile ilişiğimi kesti.

Rektör tek başına ilişik kesebiliyor mu?

Üstüste iki ceza verildiği için bu adam uslanmadı deyip ilişiğimi kesiyor. Mahkeme de diyor ki: 'Sen bu adam hakkında aynı tarihlerde 7 tane soruşturma açmışsın, bahsettiğin iki cezayı da aynı tarihlerde onaylamışsın. Bu tekerrür olarak kabul edilemez, üniversitenin yaptığı hukuk dışıdır.' Ben izindeyken tekrar ilişiğimi kestiler. Mahkeme kararıyla tekrar döndüm; emekliliğimi isteyeceğim; girer girmez, bir profesör geldi, dekandan sana mesaj getirdim, hemen bugün emekliliğini iste, yoksa YÖK belgesini açıkladığın için haftaya hakkında soruşturma açılacak, dedi.

BEN DELİLİĞİ KABUL ETTİM

Bu sorunların nasıl çözüleceğini düşünüyorsunuz?

Valla ben çözmeyeceğim herhalde. Meclis'in çözmesi lazım. Ben her seferinde milletvekillerine mektup yazıyorum, hiçbirisi cevap vermeye tenezzül etmiyor. Demek ki bir memlekette 99 kişi akıllıysa, ses çıkaran birisinin deli olması lazım. Ben deliliği kabul ettim artık.

O zaman deli sayısının artması gerekiyor...

Deli sayısının artmasının da imkanı yok. Çok güçlü koruyucu kalkanlar var. Hakkımda 4 tutanak, 7 soruşturma açıldı. Güvenlik görevlisine seni takip ettirdik, iki gün gelmemişsin diyor.

  • KEZBAN BÜLBÜL ANKARA



  • 14 Ağustos 2002
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED