|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hamilelikte batıl inançlar
Hamilelik ve doğumla ilgili batıl inançlar hala günlük hayatı etkiliyor. Doğumun kolay olması için, doğum sırasında 'kilit açma', 'örgülü saçları çözme' ve 'dilenciye sabun verme' adetleri sürüyor.
KARNI SİVRİ OLURSA ERKEK “Hamile kadının karnı 'sivri' olursa veya 'tatlılara' aş ererse çocuk erkek, karnı 'yuvarlak' ise veya 'ekşili ve acılı' yiyeceklere aş eriyorsa çocuğun kız olacağı” iddiası, bilgi eksikliğinden veya yanlışlığından doğan batıl inanç ve uygulamalara bir örnek sayılabilir. Birçok kişi, kadının hamileliği sırasında baktığı, yediği, içtiği ve yaptıkları ile doğacak bebek arasında bağ kuruyor. DİLENCİYE SABUN VERİLİYOR Doğumun kolay olması için, doğum sırasında 'kilit açma', 'örgülü saçları çözme' ve 'dilenciye sabun verme' gibi adetler de sürüyor. Eski Mısır'da 'hamile kadın bedenli, su aygırı başlı doğum tanrısı' Thoeris'in heykelciğinin doğuran kadınlara uğur getirdiğine inanılırken, Asur ve Babil'de 'Filistin'in rüzgar cini, rüzgar cinlerinin kralının oğlu korkunç yüzlü heykelciği, hamilelerin koruyucusu olarak görülüyor. AMAN KIRKLAR KARIŞMASIN! Halk arasında, 'Loğusanın mezarı 40 gün açık kalır' sözüne inanılırken, bu sebeple, 40 gün süreyle anne ve bebek evden dışarı çıkarılmıyor. Aynı günlerde doğum yapmış iki annenin karşılaşmamasına da özen gösteriliyor. Karşılaşırlarsa 'kırklarının karışacağına' ve loğusaların kötü etkileneceğine inanılıyor. Bu arada, halk arasında, doğan bebeğin göbek bağına dair de inanışlar bulunuyor. Genç yaşta anne olanlarda depresyon riski Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu tarafından “İzmir İli Bornova İlçesi'nde Doğum Yapmış Kadınların Doğum Sonrası Depresyon Durumları ve Bu Durumu Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi” konulu bir araştırma, her 100 kadından 29'unun doğum sonrası depresyon riski taşıdığını ortaya çıkardı. Bornova Sağlık Grup Başkanlığı'na bağlı 9 sağlık ocağına kayıtlı, 6-8 hafta önce doğum yapmış 100 kadın üzerinde gerçekleştirilen çalışma, kadınların yüzde 18'inin gebelik sırasında, yüzde 13'ünün doğum sırasında, yüzde 29'unun ise doğum sonrasında fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşadığını gösterdi. Düşük gelirli anne daha çok bunalıma giriyor Düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip kadınların doğum sonrası daha fazla depresyon riski taşıdığını açıklayan Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esin Ceber Türkistanlı, “Doğum sonrası sorun yaşayan kadınların yüzde 18.2'sinin bunalma, sinirlilik, iç sıkıntısı gibi yüksek bir oranda ruhsal sorun yaşadığı, yüzde 13.7'sinin ise fiziksel olarak ağrı sorunu ile karşılaştığı saptanmıştır. Araştırma kapsamına alınan kadınların yüzde 6'sı fiziksel, yüzde 7'si ise ruhsal sağlığının kötü olduğunu ifade etmiştir. Doğum sonrası dönemde annelerin vücudunda birçok biyolojik ve fizyolojik değişikliklerin olması nedeniyle, depresyondan bu faktörlerin sorumlu olduğuna ilişkin birçok iddia ortaya atılmış olsa da henüz net olarak ispatlanamamıştır” diye konuştu. Gebeliği önlemek için damdan atlıyor Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı kadınların düşük yapmak için damdan atladıkları, ağır yük taşıdıkları ve bol miktarda ilaç içtikleri bildirildi. Diyarbakır Kadın ve Aile Sağlığı Eğitim Merkezi Sorumlusu Çağlar Demirel, yoğun göç alan Huzurevler Semti'nde 1997'de Türkiye Aile Planlaması Derneği bünyesinde açılan merkezde, kadın sağlığına yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Merkezlerine başvuran kadınların büyük çoğunluğunun okuma yazma bilmediklerini bildiren Çağlar, “İstenmeyen gebeliklerde kadın düşük yapmak için ağır kaldırdıklarını, yüksek olmayan damlardan atladıklarını ve bilinçsizce bol miktarda ilaç yuttuklarını söylüyorlar” dedi. “Fazla çocuk istenmiyor” Çağlar, şöyle konuştu: “Onları kısırlaştıracağımızı düşünüyorlardı. İlk etapta bizden çok çekiniyorlardı. Yoğun olarak bire bir çalışmalarımız sonucunda amacımızı anladılar. Kadınlar artık fazla çocuk istemiyor. Son 5 yılda 28 bin 744 kadına aile planlaması hizmeti verdik. Ayrıca telefonla başvuran kadın sayısı hayli fazla.” ANNELERE EĞİTİM ŞART Yeni doğum yapmış annelerin depresyon geçirme olasılığı yönünden gerektiğinde uyarılması gerektiğine işaret eden Türkistanlı, “Doğum sonrası depresyon geçirme olasılığı yüksek olan annelerin karşılaştıkları güçlüklerle daha etkin bir biçimde baş edebilmelerini sağlamak için kadınlara, eşlerine ve aileye destek sağlayacak bireylere hemşireler tarafından eğitim verilmesi önerilebilir” dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |