|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve Ulusal Deniz Araştırmaları Koordinatörü Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'ndeki fayların kırılıp bir deprem üreteceğinden hiç kimsenin kuşku duymadığını bildirdi. Gölcük ve Düzce depremlerinden önce Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) Marmara Denizi içerisindeki kısmı hakkında bilinenlerin son derece sınırlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, 1999 depremlerinden sonra Marmara Denizi'nde etkin bir araştırma programı yapıldığını belirtti. Görür, 1999 depremlerinin Marmara Denizi'nin altındaki yer kabuğuna daha fazla stres yüklediğini ve dolayısıyla burayı zorlamaya başladığını ifade ederek, “1939 Erzincan Depremi'nden beri KAF üzerindeki büyük depremlerin batıya doğru göç ettiği düşünülürse, son 1999 deprem bölgesinin daha batısında yer alan Marmara'nın altındaki fayların da eninde sonunda kırılıp büyük bir deprem üreteceğinden hiç kimse kuşku duymamaktadır” dedi. Araştırma gemilerinin çalışmaları TÜBİTAK'ın, başta İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı (SHOD) ile işbirliğine girdiğini kaydeden Prof. Dr. Görür, başlatılan deniz araştırmalarının ulusal ayağında MTA'nın “Sismik-1” gemisi ile SHOD'un “Çubuklu” gemileri kullanılarak, Marmara Denizi'nde yoğun sismik ve batimetrik çalışmalar yapıldığını anımsattı. Fayın uzunluğu 60 kilometre Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi'nde yapılan araştırmaların sonuçlarının özetini ise şöyle anlattı: “KAF, Marmara Denizi içerisinden kırıklı bir hat çizmek suretiyle Gelibolu tarafındaki Ganos fayı ile birleşmektedir. KAF, Körfez içerisinde yaklaşık doğu-batı yönünde ve Körfez'in güney kenarı boyunca ilerlemektedir. Çınarcık çukurluğuna varınca kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunu almakta ve bu çukurluğu kuzeyden sınırlamaktadır. Adaların güneyinden uzanan bu fayın uzunluğu yaklaşık 60 kilometre kadardır. Doğrultu atımlı niteliklidir. Kırılması halinde en fazla 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceği düşünülmektedir. Bu hat daha sonra batı güneybatı-doğu kuzeydoğu doğrultusunu alarak Çınarcık çukurluğundan Tekirdağ çukurluğuna kadar uzanmaktadır. Uzunluğu yaklaşık 110 kilometre kadardır. Kırılması halinde 7'nin üzerinde bir deprem üreteceği tahmin edilmektedir. En tehlikeli ve korkulanı da budur. Bu doğrultu atımlı fayların dışında Çınarcık'ın güneyinde kısa normal fay topluluğu var. Bunlar da canlıdır. Harekete geçtiklerinde 6'dan büyük depremlerle birlikte tsunami oluşturabilecekleri düşünülmektedir.” Yeni bir araştırma gemisi Prof. Dr. Görür, araştırmaların henüz daha tam anlamıyla sonuçlanmadığını kaydederek, bu yıl Eylül ayında “Atalanta” adlı bir Fransız gemisinin daha geleceğini bildirdi. Bu gemide insansız bir denizaltının olacağını belirten Prof. Dr. Görür, “Birçok önemli soru, bilim adamlarının zihninde çözülmemiştir. Özellikle tarihsel depremlerin tam olarak yeri ve büyüklüğü henüz daha yeterince bilinmemektedir. Bunları kesin olarak bilmeden Marmara Denizi'nde beklenen depremi bütün özellikleriyle tanımlamak mümkün olmayacaktır” dedi. Depremi 30 saniye önceden bilmek mümkün Bilim adamları, Tayvan'da sismik gözlem istasyon ağından elde edilen verileri işleyen bir sistemle, depremin 30 saniye önce bilinebileceğini, böylece yıkımı aza indirecek bir hazırlık yapılabileceğini belirtiyor. Amerika Sismoloji Derneği bülteninde yayımlanan araştırmayı yöneten California Deprem Merkezi'nden Leon Teng, acil durum olarak değerlendirdiği 30 saniye için, bu sürede insanların depreme hazır olabileceğini söyledi. Depremin saniyeler öncesinden de olsa bilinmesi gaz vanalarının kapatılması, toplu taşımacılığı durdurma gibi zararı en aza indirebilecek önlemlerin alınmasını sağlayacak. Teng'in araştırması, Tayvan'daki sismik istasyon ağından elde edilen verilerin çözümlenmesine dayanıyor. Bilim adamları, “subnetwork” adı verilen gözlem istasyonlarına yerleştirilen bir sistemle, belirli depremleri ilk aşamalarında tanımlayabiliyor, depremin merkez üssünü ve büyüklüğünü tahmin eden hesaplar yapıyor ve bu, sarsıntı öncesinde alarm verecek zamanı sağlıyor. Denemelerde “subnetwork” sisteminin doğru çalıştığı ve Richter ölçeğine göre 3.5 ila 6.3 arasında büyüklükleri değişen 54 depremi bildiği, yüzde yüze yakın bir kesinlik gösterdiği kaydedildi. Depremzedenin konut sevinci yarım kaldı TOBB tarafından Adapazarı'nda yaptırılan ve geçen hafta düzenlenen törenle teslim edilen konutlardaki kötü işçilik ve eksikler, depremzedelerin tepkisine yol açtı. TOBB'un Karaman Mahallesi'nde hibe olarak yaptırdığı ve geçen hafta düzenlenen törenle anahtarlarını teslim ettiği 520 konutta oturmaya hak kazanan depremzedelerin önemli kısmı, büyük sevinçle gittikleri konutlara girdiklerinde şok yaşadılar. Depremin üzerinden geçen 3 yıllık süre içersinde, modern bir konutta yaşamanın hayalini kurduklarını belirten depremzedeler, “Temizlik yapıp hemen taşınmayı düşünüyorduk. Ama önce onarmamız gerekiyor” dediler. Depremde ölenler, listelerden çıkarılıyor
Adapazarı'nda, Marmara depreminde ölenlerin adlarının seçmen listelerinden çıkarılmasına yönelik çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. Adapazarı 1. Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanı Oğuz Çelik, depremde ölenlerin adlarının seçmen listelerinden çıkarılması ve kesin listelerin hazırlanmasına çalışıldığını söyledi. İl Nüfus Müdürlüğü ve mahalle muhatarlıklarıyla birlikte yürütülen çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade eden Çelik, depremde yaşamını yitiren 3 bin 891 kişiden seçmen yaşında olanların adlarının tek tek tarandığını ve listeden çıkarılanların sayısının 27 Ağustos'ta netleşeceğini kaydetti.
|
|
|
|
|
|
|