T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Kazın ayağı

Geçen haftaki yazımızın başlığı "Kolay lokma" idi. İlk cümlesi "Kolay lokma yok" şeklindeydi. Bu mecazdan kastımız artık süper lige giren her takımın üç büyüklere karşı en az onlar kadar -belki de daha fazla- gayretle oynayacağı, aradaki kalite, kadro, tecrübe farkını sıfırlamaya çalışacağını belirtmek idi.

Bu çıkış ve çabalar süper ligi her maçı "banko" kazanacak olan üç dört takımın hegemonyasından kurtarmaya matuftur. O zaman her maç bir "derbi" havasında geçecek; kalite ve heyecan yükselecek, merkez ile çevre arasındaki uçurum kapanacak, diğer takımların da taraftar sayısı artacaktır.

Fenerbahçe karşısında hiç de kötü oynamayan, maçı kaybetmesine karşılık ezilmeyen, zaman zaman alkış alan Elazığ; Galatasaray karşısında bu sıkı-duruşun meyvesini devşirdi.

Futbol medyası Galatasaray'da "birşeyler" olduğunda hemfikir. Bu pek çok yazar ve yorumcu tarafından dile getirildi, lâkin lafın altı eşilerek "birşeyler"in ne olduğu belirlenemedi.

Benim öyle bir istihbarat gücüm yok. Ancak şöyle bir yoruma iştirak ediyorum. -Bu yorumu en son TV'de Engin Verel yapmıştı.

Galatasaray'ın İkinci Terim dönemi'ne, eski takımdan Arif, Ümit Davala, Küçük Hakan vb. gibi Avrupa'ya gidip de orada tutunamayan futbolcular katılmıştır. Bu katılıma Terim de dahildir. Burada psikolojik bir güçsüzlük bulunabilir. Tıpkı Hasan Şaş'ın Dünya Kupası'ndan sonra inişe geçen form grafiği gibi.

İlaveten Terim bu yeni Galatasaray'a eskisinden farklı bir sistem oturtmaya çalışıyor; henüz bu sistem semeresini vermedi, takım oturmadı.

Terim ise kadroya girmiş her futbolcunun oyunda yer alabileceğini, değişik tertiplerin denenebileceğini ileri sürüyor.

Barcelona mağlubiyetinden sonra kendisine yöneltilen eleştirilerin haksızlık boyutuna vardığını biraz sitem biraz da kızgınlıkla dile getiriyor.

Biz de İkinci Terim döneminin "Yeni Galatasarayı"nın eskisi ile kıyaslanmamasını düşünüyoruz.

O öyle bir devir idi, yaşandı ve kapandı.

Şimdi yeni şeyler söylenmeli, yapılmalıdır. Gaziantep, Elazığ'dan farklı olarak süper ligin üst sıralarının gediklisi.

Her sezon başa oynayacağı sinyalleri veriyor. -Tıpkı Gençlerbirliği gibi-lâkin sonunu getiremiyor.

Beşiktaş maçı şüphesiz futbol kalitesi yönünden zayıf idi. Doksan dakika bir didişme içinde geçti.

Beşiktaş akıllı ve mütevazı hocası Lucescu ile bu yılın favorisidir. Ama o da, yıldız futbolcularının (Nouma, Ahmet Dursun, Tümer, Sergen, İlhan) sakatlık ve formsuzlukları ile yüzde kırk kapasite ile oynuyor.

Yönetim ve futbolcular bu oranı yüzde altmış-yetmişlere çekebilirlerse kartalların yıldızı parlayacak.

Bekleyelim görelim...

Dikkat edilirse Fenerbahçe'den bahsetmedim. Aman nazar değmesin..


8 Ekim 2002
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED