|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medyada seçim yasakları bugün başlıyor. 3 Kasım'da sandıklar açılana kadar, bir partinin lehine veya aleyhine olacak, seçmenin eğilimlerini etkileyecek yayın yapmak, anket yayımlamak yasak. Başka demokratik ülkelerde bu denli sert yasaklar yok; bizde yasa koyucu seçmenin sağlıklı karar vermesini sağlamak için biraz aşırıya kaçmış. Ancak, yasak yasaktır. Öyleyse, şu günlerde gazetelere yansıyan bir proje neyin nesi oluyor? En iyisi şu cümleyi beraberce okuyalım: "Seçim kampanyasının son haftasının, AKP'ye oy verme eğilimindeki seçmeni etkilemeye yönelik psikolojik savaş havasında geçeceği anlaşılıyor." (Erdal Şafak, Sabah, 26 Ekim). Yazar, MİT müsteşarı Şenkal Atasagun'a ait olduğunu 'deşifre ettiği' sözlere dayanan bir yorum ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adı geçen bir haberi bu hükmüne örnek olarak anıyor. MİT müsteşarı, "Başbakanlığını nasıl kabul ederiz?" demiş Tayyip Erdoğan için; Sezer'in 'arkadaşlarına' dediği söylenen cümle ise şu: "Rejimle çatışan bir partinin iktidara gelmesinden endişe ediyorum..." 'Psikolojik savaş' son yıllarda yaygın kullanıma girmiş, yabancımız olmayan bir kavram... İllâ resmi olması gerekmeyen bir odak, belli bir hedefe varmak için, daha çok medyayı kullanarak, 'korku ve endişe' saçacak bilgilerle kamuoyunu besliyor psikolojik savaşta... Bilgilerin her zaman doğru olması gerekmiyor. Hedefe ulaşmayı getirecek her yöntem, psikolojik harekâtta, 'mubah' sayılıyor... Uluslararası çapta bir 'psikolojik savaş' operasyonu Demir Perde'nin düştüğü demlerde yaşanmıştı. Romanya'da, Nikolai Çavuşesku'nun devrilip halk mahkemesinde yargılanarak öldürülmesine kadar varan süreç, bazı uluslararası haber kanallarının etkili biçimde kullanıldığı bir 'psikolojik savaş' harekâtıydı. "Debdebe içerisinde yaşadığı sarayında halkının kötülüğünü planlayan" Romen diktatörün verdiği emirlerle binlerce kişinin öldürüldüğünü işittik; cesedi bir köşede bulunduğunda kimse üzülmedi bile. O sırada işittiğimiz haberlerin neredeyse bütünün 'yalan' olduğunu öğrenmemiz aylar aldı. Bizde yaşanan 28 Şubat süreci de, ayrıntıları inceden inceye planlanmış bir 'psikolojik harekât' örneğidir. 'Silâhsız Kuvvetler' diye adlandırılan örgütlerin kımıldanması, bazı devlet yetkililerinin tavırları, yönlendirildiği sonradan 'andıçlar' ile ortaya çıkan bir kısım medyanın yayınları, özel bilgilerle beslenen bazı kalemlerin yazıları, Refahyol Hükümeti'ni devirmeyi amaçlayan bir bütünün parçalarıydı. Harekâtın başarıyla sonuçlandığını biliyoruz. Sabah yazarının dikkatimizi çektiği yeni girişim de, bu örneklerin çağrıştıracağı üzere, çok yönlü bir seferberlik gerektiriyor. Ancak, bu defa, harekâtın karşısında ciddi bir engel var: Bir partiyi diğerlerinden ayırarak lehinde veya aleyhinde yayınları engelleyen seçim yasakları... Gazete ve televizyonların hedef parti ile ilgili yapacakları yayınlar yasak kapsamına giriyor... Belirtilerini 'mimli' köşelerde görmemize rağmen varlığından kuşku duyduğumuz girişim gerçekten söz konusu ise, seçimleri etkilemeyi hedef alan bir 'psikolojik savaş' yürütmeyi kararlaştıranlar bir nokta üzerinde düşünmeliler: Önünü kesmeyi planladıkları parti doğal bir büyüme ile bugünkü konumuna yükselmedi; onu halk gözünde sempatik duruma getiren, önceki harekâtlardır... Yapay gündemlerle aldatıldığını anlayan insanlar, önü açılan partilerin ülkeye dayattıkları yanlış politikaların mağduru olunca, çareyi önü kesilmek istenenin yanına koşmakta buldular. Operasyon bu defa da sonuç alırsa, ortaya çıkacak tablo, daha büyük hayal kırıklıklarına ve müthiş tepkilere yol açabilir. Bir devlet memurunun veya varlığını demokratik sisteme borçlu bir devlet yetkilisinin, siyasi sürece ilişkin tespitlerinin bir operasyona dönüşmesindeki garabeti gözden kaçırmayalım. Tespitin doğru olduğundan kuşkumuz, böyle operasyonların yapılabildiği sisteme 'demokratik' denilemeyeceği kanaatimizden kaynaklanıyor. Doğru demokratik davranış, piyasaların ve Türkiye'ye ilgi duyan yabancı çevrelerin sandıktan çıkacak iradeyi şimdiden benimsemiş görüntülerinin herkesçe içe sindirilmesidir. Psikolojik savaşlarla sonuç alma dönemi bitmeli.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |