Henüz yedi yaşındayken Harika Çocuklar Yasası ile eğitim için yurtdışına gönderilen Tuluyhan Uğurlu, geçmişin yansımalarını, DMC imzalı iki yeni albümle piyanosunun tuşlarından bugüne aktarıyor. Türkiye'nin yetiştirdiği nadir müzik dehalarından Cemal Reşit Rey'in öğrencisi olan Uğurlu, sadece usta parmakları ile piyanosuna değil, mütevazı kişiliği, dostane sohbeti ve sempatik tavırları ile de ruha dokunuveren bir gönül insanı. Uzun ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdiğimiz sanatçımızla, albümleri, Beyazıt, kitaplar, sanat ve hayata dair konuştuk.

Depremzede kültür yuvası

Albümlerden ilki Beyazıt'ta Zaman, devletin ilk kütüphanesi olma özelliği taşıyan Beyazıt Devlet Kütüphanesi için hazırlanan bir albüm. Yalnız bu albüm sadece kütüphaneyi değil, Beyazıt meydanını ve taşıdığı manevi değerleri de anlatıyor. Uğurlu, albümün nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: "Beyazıt Devlet Kütüphanesi depremde çok ciddi bir hasar görmüş. Şişli ve Gayrettepe Soroptimist Dernekleri'nden Beyazıt Devlet Kütüphanesi yaranına bir konser düzenleme teklifi geldi ve konseri gerçekleştirdik. İnanılmaz büyük bir konser düzenlendi, katılım çok yoğundu. Konseri izleyen dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay, bir CD hazırlamayı teklif etti. Albüm konser kaydından oluşuyor. Bu albümle birlikte kütüphaneleri gündeme getirmeyi amaçladık. Çünkü kitap çok önemli, bir de tabii Beyazıt Meydanı."

İstanbul'un filmi olmalı

Beyazıt denilince o ünlü kütüphane dışında meydanı, camii, üniversite ve sahhaflar akla gelir. Belleklerdeki bu silüetler melodiye nasıl dönüşüyor sorusunu yönelttiğimiz sanatçı İstanbul aşkını şöyle vurguluyor: "Albümdeki parçalar kütüphane ile sınırlı değil. Beyazıt'ın tarihi dokusunu yansıtan melodiler, meydanın insan üzerindeki tesirini anlatıyor. Benim her tarihi dokuya karşı duyarlılığım var, bir İstanbul fanatiğiyim. İstanbul'da yaşayan tüm kültürlerin tarihi anıtlarına inanılmaz bir ilgim var." Yaptığı çalışmayla bu alanda öncü olan sanatçı, Beyazıt'ın misyonunu anlatmak için bir albümün tek başına yeterli olmadığını söylüyor ve ekliyor: "Beyazıt'la, İstanbul'la ilgili öyle bir film çekilmeli ki tüm dünya İstanbul'un yüklendiği misyonu anlayabilmeli. Yapılacak filme benim eserlerim uyarlanabilir."

Zamanın, tarihin ve kültürün sesi

Beyazıt'ta Zaman, Kültür Bakanlığı'nın katkılarıyla hazırlanan, içinde Türk Kahvesi, Çınaraltı Sohbetleri, Konaklar gibi meydanın ruhunu işleyen eserlerin yer aldığı, solo piyano konser kaydından oluşan bir albüm. CRR Senfoni Orkestrası, İstanbul Tarihi Türk Müziği Mehter Takımı ve Tuluyhan Uğurlu'nun ortak çalışması olan diğer yeni albüm 'Senfoni Türk', Türk-İslam kültürü figürleri ile bezenmiş, alaturka-klasik bir sentez. Tarihin anlatıldığı, Başbakanlık Tanıtım Fonu'nun himayesinde gerçekleştirilen yapıtta ilk eser, İstiklal Marşı'nın kaynak alındığı 'Kavak Söğüt ve Kırmızı Toprak'. Habib Zakiri Hasan Efendi'nin bestesi 'Sala' da albümde 'Sinan'ın Kubbeleri' ismiyle yer alıyor. Yıllardır yapmayı düşlediği projeyi gerçekleştirmenin sevincini yaşayan sanatçı, bu büyük projeye devam etmek istediğini söylüyor.

HALE KAPLAN ÖZ