|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Temel ha bire dayak yiyor, yedikçe de kıvranıyor. Arkadaşları bağırıyor: '-Ula Temel, ula Temel, bir yumrak da sen vursana!...' Temel cevap veriyor: '- Ula uşaklar vuracağım ama dik duramayrum.' Trabzonspor'un dünkü maçtaki durumu buna benziyordu. Bırakın diğer büyük takımları, bırakın deplasman havasını kendi sahasında bile galip gelemiyordu. Titrek ve ürkek bir havada kendi sahasında İstanbulspor'a da yeniliyordu. Son haftalarda aldığı galibiyetlerin tesadüfi olup olmadığı veya İstanbulspor fobisinin nasıl bir sonuç doğuracağı merak ediliyordu. Trabzonspor maçın başında İstanbulspor'la başabaş bir mücadele sergilemeye başladığı görüldü. Yalnız seyirciye bakıldığında Trabzonspor deplasmanda değil de sahasında oynuyor gibiydi. Fakat Avni Aker'de olduğu gibi seyirci yine "getir bir çay demli olsun" havasında maçı seyrediyordu. Sadece gollerdeki havasıyla "şekeri kıtlamayla içen çayomanlar"a benziyordu. İşin esprisi bir yana Trabzon'da çok koşan, pres yapan, o eski toplu hücum toplu müdafa tarzındaki 20 sene öncesinden ufak kırpıntılarla sahada yer alıyordu. Yalnız İstanbulspor'un da rakibinden aşağı kalır tarafı yoktu. Tehlikeli ataklar geliştirdi. Bu atakları engelleyen de Petkoviç oldu. Fatih'in golü geldiğinde stattaki seyircinin büyük çoğunluğunun Trabzonlu olduğu görüldü. Ve Erdinç'in golüyle Trabzon bu maçı alacağının sinyallerini veriyordu. İlk devre bu hava içinde devam ederken maçın son dakikasında Fazlı attığı golle İstanbulspor'un ümitlerini ikinci yarıya taşıdı. İkinci devre tamamen değişik bir atmosferde idi. Trabzonspor'da yorgunluk alametleri belirdi. Trabzon ikinci devrede skoru korumak pahasına savunma ağırlıklı bir oyun tarzını tercih edince, İstanbulspor daha etkili gelmeye başladı. Kaçan penaltıdan sonra demoralize olan Aurelio'ya seyircinin desteği ile etkisini göstermiş olacak ki, Trabzonspor maçın sonlarına doğru yine de etkili ataklar yaptı ve sonuçta Trabzonspor deplasman fobisini üstünden atarak peş peşe üçüncü maçını da kazanmış oldu. Dağılan seyirci sokakta tebessüm içinde evlerine doğru giderken Trabzonspor'lu miniklerin heyecanına heyecan katan Aybaba'ya da bayrak sallıyordu. Ayrıca hakem sıkıntısı yaşanan şu günlerde Mustafa Çulçu'ya başarılı yönetiminden ötürü bir sporsever olarak teşekkür edilmeli.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |