Halk arasında şifalı olarak bilinen birçok bitkinin, toksin içerdiği için zehirlenmelere neden olabileceği, bu nedenle doktor kontrolünde alınması gerektiği bildirildi.

Akdamar Şifalı Bitkiler Merkezi sahibi Nuri Akdamar, toksin ihtiva eden bazı bitkilerin insanlarda ve hayvanlarda zehirlenmelere neden olabileceğini, bitkinin kurutulmasının, haşlanmasının ya da uzun süre depolanmasının toksin etkisini azaltmayacağını söyledi. Zehirli maddelerin bitkinin tümünde ya da bazı kısımlarında yer alabileceğine işaret eden Akdamar, bu maddelerin bazı bitkilerde sadece meyvelerde ve köklerde olabileceği gibi bazılarında da çiçek ve yaprak kısımlarında bulunduğunu kaydetti. Aynı cins bitkilerde bile zehir oranının toprak cinsine ve bölgenin coğrafi konumuna göre değiştiğini ifade eden Akdamar, şunları anlattı:

"Mesela baldır otunun sap, yaprak ve meyveleri, solucan otunun sapları ve tohumları, acıbademin tümü, haşhaş ve afyonun olgunlaşmamış haşhaş kapsülleri, sarı akasya, altın yağmuru, nazaroutu, üzerlik, ipek kakuana, kara ardıç, kokar ardıç, bohça otu, sonbahar çiğdemi, tatula, siyah banotu, sütleğen türleri, inci çiçeği, kanavcu otu, tüylü yüksük otu, kurtboğan, tütün, çöpleme bitkilerinin tümü zehirlidir. Ayrıca, koroton bitkisinin tohumlarında çıkarılan yağlar, hintyağı ve kene otunun tohumları, adasoğanının soğanları, erkek eğrelti otunun kök ve sapları, hardalın bitki ve tohumları, kinin ağacının kabukları ile kırmızı köpek üzümünün ve siyah it üzümünün meyveleri çok miktarda zehirli madde içermektedir."