T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Şişecam grubu göğsümüzü kabarttı

Geçen Cumartesi yazımı yazamadım. Özür dilerim. 28 yıllık arkadaşım, Şişecam Genel Sekreteri Dr. Rüştü Bozkurt "Haydi hazırlan Rusya'ya gidiyoruz" dediği için, Rusya'da seyahatteydim. Orada yazı yazmak kolaydı ama onu gönderebilmek olasılığı hayli zayıftı, onun için sizden bir günlük izin aldım.

Rusya'ya Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları'nın Moskova yakınlarındaki Vladimir kentinin Garohovetz kasabası yakınlarında faaliyete soktuğu Ruscam adlı şişe fabrikasının açılışına gittim.

Uçağa binmek üzere otobüse çıktığımda, bir de baktım karşıdan yıllarca Şişecam'ın genel müdürlüğünü yapan, bakanlıklarda bulunan ve "papyonu ve piposu" ile neredeyse özdeşleşen Şahap Kocatopçu geliyor. Yanında İktisat Fakültesi'nden ağbim Talat Orhon var.

Nasıl sevindim bilemezsiniz. Hemen kalkıp Şahap Bey'e yerimi verdim. Akşam'ın ekonomi yönetmeni olan fakülte arkadaşım Hasan Eriş de ortak ağbimiz Talat Orhon'a yer verdi.

Şahap Bey benim çok eski bir dostum. Eskiden onunla hep Paris'de, bir çeşit çiçek pazarı olan Chatle'da karşılaşırdık. O da, ben de doğayla ve çiçeklerle uğraşmayı çok severiz. Bu kez şans Moskova uçağında bizi buldu.

Tam dertleşecektik ki, Şahap Bey, "Can, biliyor musun bu fabrika ile Rusya'ya vefa borcumuzu ödüyoruz" dedi. Atatürk tarafından Amerika'da okutulan ve Türkiye'ye her alanda büyük katkıları olan Şahap Kocatopçu anlatmaya başladı:

"Türkiye Atatürk'ün önderliğinde kalkınma hamlesi başlatırken, Ruslar 3 tekstil fabrikası kurmak üzere Türkiye'ye Rijov adlı bir başmühendis gönderdi. Rijov fabrikaları kısa sürede kurup Rusya'ya geri döndü. Kurduğu fabrikalar çok başarılı olmuştu. Bu yüzden kendisi hafif sanayi bakanı yapıldı. Bu görevi 14 yıl sürdürdü, ardından Ankara'ya büyükelçi olarak atandı.

Rijov 1957'de Türkiye'ye atandığında dönemin başbakanı Adnan Menderes'i ziyaret etti ve şöyle konuştu: "Sayın Başbakan, yüzyıllardır savaşan iki ülke arasında dostluk sağlanamadı. Siz komünizmi beğenmediniz, biz de NATO'ya girmenizden memnun kalmadık. Bu ortamda hükümetim beni iki ülke arasında dostluk kurmak üzere gönderdi. Ekonomik kalkınmanıza ve sanayileşmenize destek vermek istiyoruz. İhtiyacınız olan tüm fabrikaları kurarız, sözde dostlarınız olan bazı ülkelerin sizden esirgediği tesisleri de kurarız."

Şahap Kocatopçu o günleri şöyle anlatıyor: "1957 yılında Şişecam Genel Müdürü olduğum günlerde yalnızca Paşabahçe vardı. Pencere camı fabrikası kurmak istedik. 3 yıl Avrupa'daki tüm firmaları dolaştım, ancak hiçbiri bize böyle bir fabrika kurma konusunda yardım etmek istemedi. "Zor bir sanayidir. Türkiye bunu yapamaz" dediler. Amaçları Türkiye pazarını kaybetmemekti.

Ruslar bunu duymuşlar ki, bize o teklifi getirdiler. Hükümet de bu işi bize verdi ve böylece Ruslar, o dönemin en son teknolojisini kullanmamızı ve1961'de Türkiye'de pencere camı üretilmesini sağladılar. Biz şimdi Ruslara vefa borcumuzu ödüyoruz. Bu kez biz onlara en son teknolojiyi getirip fabrika kuruyoruz."

Yazıya ağırlığını Şahap Kocatopçu dostum koydu. Talat Orhon Ağbim de sıgarayı bıraktıktan sonra 4-5 kilo alarak neredeyse "tanınmayacak" hale gelmişti. Bu arada Şahap Bey de kendisiyle özdeşleşen "piposunu", sağlığı gereği maalesef bırakmak zorunda kalmış.

Paşabahçe Grubu'nu ve Şişecam'cıları oldum olası severim. Şahap Bey'in, Talat Bey'in yıllarca genel müdürlük yapmalarının bir rolü var bunda tabi. Ama bu seyahatte, "gerçekten sevilmeleri gerektiğini" bir kez daha gördüm.

Başta İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ve Şişecam Genel Müdürü Doğan Arıkan olmak üzere bu seyahate katılan "bütün şişecam'cılar" tam bir "aile" dayanışmasını gösterdiler. Birbirleriyle çok uyumlu ve birbirlerini tamamlayan tavırlarını görünce, bu işletmelerin yurtdışında böyle güzel tesisler açmasını normal karşılamak gerekiyor.

Şişecam Grubu'nun üst düzey yöneticilerinin hemen hepsi oradaydı. Paşabahçe eski genel müdürlerinden Remzi Ormancı, Şişecam Teftiş Kurulu Başkanı Mete Saadetlioğlu, Düzcam Grubu Başkanı Alev Yaraman, Cam Ambalaj ve Metal Grubu Başkanı Teoman Yenigün, Finansmandan Türkay Ergun, bir başka Rusya seyahatini yine birlikte yaptığımız Cam Ev Eşyası Grubu Başkanı Gülsüm Azeri, Kimyasallar Grubu Başkanı Ateş Kut, Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Polatkan, Araştırma ve Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yıldırım Teoman, İnşaat Müdürü Onur Çamlıbel, Endüstri İlişkileri Müdürü Ali Nafiz Konuk, Kimyasallar Başkan Yardımcısı Mehmet Orhon, Anadolu Cam Planlama Müdürü Banu Börekçi, Finansman Müdür Yardımcısı Aytaç Mutlugiller gibi herkes oradaydı ve hepsi de "bu mutlu günü" doyasıya yaşamak istiyorlardı.


10 Eylül 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED