T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
TERÖR var, terör var...

Birinci yıldönümü vesilesiyle '11 Eylül' herkesin ilgi odağı ya, dünyaya sunmak üzere 'İslâm terörü' kavramını yeniden hatırlatacak örnekler gerekiyordu. Biri geçtiğimiz hafta sonu Almanya'da ortaya çıkartıldı. Bir 'Müslüman' erkek, bir 'Avrupa' ülkesindeki 'Amerikan' hedeflerine yönelik bombalama eylemleri için hazırlık yaparken, 'Amerikalı' sevgilisinin 'boşboğazlığı' üzerine yakalandı...

'Müslüman' kimlikli kişinin Irak'a saldırı konusunda ikircikli bir ülkenin (Türkiye) vatandaşı, eylem gerçekleştirmeye hazırlandığı ülkenin de 'Saddamcı' ithamını göze alacak kadar ABD politikalarına direnen bir Avrupa ülkesi (Almanya) oluşu herhalde tesadüftür... Tıpkı, 'İslâmcı terörist' diye yansıttıkları Türk'ün, 'İslâm' ile asgariden öte bir ilişkisinin bulunmayışı gibi... Hatta, Amerikan basınının 'gevşek dudaklar' adını taktığı 'boşboğaz sevgili'nin, bombalanacak Amerikan askeri üssünde çalışması da öyle... Esas 'tesadüf' ise, 24 yaşındaki bir yabancının, Almanya'da, 100 kg'dan fazla patlayıcı maddeyi temin edebilmesi...

Amerika'nın Avrupa'daki merkez askeri üssü Almanya'nın Heidelberg kentinde. Astrid Eyzaguirre adlı gençkız, üsteki subay ve askerlere hizmet veren alış-veriş merkezinde çalışıyor. Kendisinden bir yaş daha büyük Türk sevgilisi Osman Petmezci ile aynı dairede oturuyorlar. Olay, Astrid'in, üsten bir kız arkadaşına, "Seni severim, 11 Eylül günü üsse gitme, fena şeyler olacak" demesiyle başlıyor. Kız âmirlerine durumu rapor ediyor, askeri polis çiftin kaldığı daireyi basıp patlayıcı maddeleri, borudan yapılma bombaları buluyorlar... Bir de Üsame bin Laden posterini...

Serbest hayat yaşayan çiftin 'İslâmi' bir çizgileri yok. Amerikalı kız 'Müslüman' değil; 'Türk' hayatında camiye gitmemiş biri, uyuşturucu müptelâsı olduğı da iddia ediliyor. Buna rağmen, evdeki poster, bombacı çifti, dünya gözünde 'İslâmcı teröristler' yapmaya yetiyor. Uluslararsı medya, bu arada bizim gazete ve televizyonlar da, çiftle İslâm ve terör arasında irtibat kuruyorlar...

Sen misin Washington'un Irak planlarına karşı çıkan? Al sana Almanya, al sana Türkiye...

Amerika, 11 Eylül türü bir büyük eylem beklentisine bundan birkaç ay önce, 4 Temmuz bağımsızlık günü vesilesiyle de kapılmıştı. Haziran ayının son haftasından başlayarak, Bush yönetiminden önemli isimler, Küba'daki askeri üste tutuklu el-Kaide örgütü liderlerinin ifşaatı olduğunu söyleyerek, örgütün ABD içindeki hedeflere dönük çok büyük eylemler planladığını anlatıp durdular. O gün 'büyük' olmasa da CNN ve Fox gibi uluslararası kanalların canlı yayımladığı bir eylem gerçekleşti. Hesham Mohamed Hadayet adlı 40 yaşındaki Mısır asıllı bir limuzin şoförü, Los Angeles Havaalanı'ndaki İsrail Hava Yolları birimi önünde ateş açtı; iki kişiyi o öldürdü, İsrailli korumalar da onu...

Hatırlamışsınızdır. O gün ve ondan sonraki günler boyu, bu münferit olaydan hareket ederek, Amerikan medyası, 'İslâm terörü'nün ne kadar tehlikeli olduğunu, sıradan bir taksi şoförünün bile 'eylemci' olabildiğini işleyip durdu. Gazetelerde, "Taksilere şoförün dinini öğrenmeden binmeyelim" türü yazılar bile çıktı...

O olayla ilgili soruşturmanın sonucunu biliyor musunuz peki? Mısırlı şoför İsrail Hava Yolları'nda neden olay çıkarmış, iki kişiyi neden öldürmüş? Üsame bin Laden ve el-Kaide örgütüyle veya memleketindeki 'İslâmi' denilebilecek örgütlerle bir ilişkisi var mıymış?

Los Angeles Times gazetesi, geçtiğimiz günlerde, çeşitli Amerikan istihbarat birimlerinin ortak çalışmaları sonucu vardığı hükmü açıkladı: "Muhamed Hadayet, çeşitli mâli sıkıntılar altında bunalmış biri; hiçbir örgütle ilişkisi olduğu tespit edilemedi. Eylemi için kimseden emir ve tâlimat almış değil, ne yaptıysa tek başına yaptı. Onu bu eyleme sevk eden, o sıralarda gündemi müthiş meşgul eden, İsrail'in Filistin'deki askeri operasyonu olabilir..."

Amerikan istihbarat birimlerinin olay sonrasında Mısır'a da giderek yaptıkları araştırmanın bu sonucunu, başka gazeteler duyurmadı. Literatüre 'İslâmi terör' olarak geçti o olay ve Bush yönetiminin, 4 Temmuz günü, dünyayı ayağa kaldıracak çapta eylemler yapılacağı propagandası unutuldu...

Almanya'daki 'garip tesadüfler'le dolu bombalama hazırlığı ile Los Angeles'teki kafası karışık Mısırlı'nın El Al olayı 'İslâmi terör' olarak kayıtlara geçti. Buna karşılık, Amerika'da, evinde, herbiri koca binaları ortadan kaldıracak güçte 30 bomba ve 50 kadar çeşitli silâh ele geçen Dr. Robert Goldstein için ne sıfat kullanacağını bilmiyor ABD basını... Baskın sırasında, Dr. Golstein'in evinde, yaşadığı kent ve çevresindeki 50 kadar İslâm Merkezi binası ve caminin krokileri bulunduğu halde... Evde yapılan aramada, Dr. Goldstein'ın 'saatli bomba' imal ettiği de anlaşıldı.

Tamba Bay gazetesi, bu olayla ilgili haberleri verirken, İslâmi hedeflere yönelik eylem hazırlığı sırasında yakalanan Dr. Goldstein'ın 'Musevi' olduğunu belirtmek ihtiyacı duyduğunda okurlarından müthiş tepki gördü. Aboneliğini iptal edenler, "Adamın yaptığıyla dininin ne ilgisi var?" diyenler çıktı. Hatta, bazıları, hazırlığına kalkıştığı eylemleri kınamadan, Dr. Goldstein'ı savunmaya kalkıştılar...

Bu oyunların peşini bırakmış değilim.


10 Eylül 2002
Salı
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED