T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
Krizin mimarları

Seçimi erteletme lobisinin başında Yılmaz ve Özkan var. İkili, Yılmaz'ın Beykoz'daki evinde yeni hükümet kurulması ve seçimlerin ertelenmesi için anlaşmaya vardı.

TBMM'de hükümet ortaklarının da desteği ile 3 Kasım'da erken seçim yapılması için alınan karardan sonra siyasetteki kriz de ağırlaştı. Başta ANAP ve Yeni Türkiye Partisi olmak üzere, bazı bağımsız milletvekilleri seçimin erteletilmesi için kulis çalışmalarını sürdürüyor. Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da, son günlerdeki çıkışları ile bu girişimlere bir nevi destek veriyor.

Seçimi erteletme lobisinin başında ANAP lideri Mesut Yılmaz ve YTP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Özkan bulunuyor. İkilinin villalarının bulunduğu İstanbul Beykoz Konakları'nda, hükümetin düşürülmesi, yeni bir hükümet kurulması ve seçimlerin ertelenmesi için anlaşmaya varan ikili, bir yandan gensoru, diğer taraftan da seçimlerin ertelenmesi için imza toplatıyor.

Yılmaz'ın amacı iktidar

ANAP ve YTP'nin asıl amacı seçimin Nisan 2004'te yapılması. Baraj sıkıntısı yaşayan bu iki parti, seçim ertelendikten sonra hükümeti düşürerek Yılmaz'ın başbakan, Hüsamettin Özkan'ın da başbakan yardımcısı olacağı yeni bir hükümet kurmak istiyor. Yılmaz'ın, Hüsamettin Özkan'la İstanbul'da yaptığı toplantıda önce seçimin ertelenmesi, ardından da hükümetin düşürülmesi ve AB görüşmelerine yeni bir hükümet ve başbakanla gidilmesi konusunda anlaştıkları ileri sürüldü.

Lobide kimler var?

Yılmaz'ın organizasyonuyla uzun süre gizli yürütülen "seçimi erteleme" çalışmalarında YTP'den Grup Başkanvekili Gaffar Yakın, ANAP'tan Genel Başkanvekili Cengiz Altınkaya, Saadet Partisi'nden Metin Kalkan, CHP'ye girmek için zemin yoklayan ancak yüz bulamayan Adana Bağımsız milletvekili Ali Gören bulunuyor. Listelerin YSK'ya verilmesinden sonra ise DYP Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay ve Ali Naci Tuncer, MHP'den ise 20'ye yakın liste dışı milletvekili "erteleme lobisi"ne katıldı.

YSK'nın kararını bekliyorlar

Cuma günü itibariyle seçimin ertelenmesi için imza veren milletvekili sayısının 302 olduğu iddia edilmişti. Ancak erteleme lobisinin işi garantiye almak için, seçime girip giremeyecekleri 16 Eylül'de netleşecek olan AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ve Necmettin Erbakan'la ilgili kararı bekliyor. Eğer YSK, Erbakan ve Erdoğan'ın seçime girmesini engellerse SP ve AK Parti'den de destek alacağını uman lobinin, imzaları 17 Eylül'de TBMM Başkanlığına vereceği belirtildi.

Kanadoğlu'nun desteği

Bu konuda da "seçimi erteletme lobisi"nin en büyük destekçisi, Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu oldu. Kanadoğlu, AK Parti lideri Erdoğan ile Erbakan'ın milletvekili adayı olmasını engellemek için yoğun bir çaba içine girerek, bu tutumu ile seçimi erteletme lobisine bir nevi destek verdi. SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ise buna sert tepki göstererek, "Erbakan seçimlere sokulmazsa, seçimlerden çekilme dahil her türlü seçeneği düşüneceklerini" açıkladı.

 
'Seçime kadar 1,5 ay barış yapın'
Başbakan Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli'yi, seçimin yapılacağı 3 Kasım'a kadar 1.5 ay barış yapmaya çağırdı.
AB ile seçimin ne alakası var?
ANAP lideri Yılmaz'a, "Seçimin AB ile ne ilgisi var" diye soran Demirel, Cumhurbaşkanı'nın seçimi doğrudan yenileme yetkisine sahip olmasını istedi.
'Erteleme lobisi Erbakan'la görüştü
ANAP, YTP ve DYP'liler, seçimin ertelenmesi ve bir Çiller hükümeti için Erbakan'la temasa geçti.
'İktidarı gasp ettiler'
BBP lideri Yazıcıoğlu, yeni bir hükümetle 3 Kasım'da seçime gidilmesi gerektiğini savundu.
Baykal açıklık getirdi: AK Parti'yi dışlamadım
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın AB ülkelerinin büyükelçileriyle yaptığı görüşmelerde, seçim sonrası muhtemel koalisyon konusunda bir dışlama ifadesi kullanmadığı bildirildi. CHP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Baykal'ın önceki gün AB büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, seçim sonrasına yönelik muhtemel koalisyon modelleri konusunda herhangi bir tercih ya da dışlama ifadesi kesinlikle kullanmadığı vurgulanarak şunlar kaydedildi: "CHP'nin tek başına iktidara gelme mücadelesi verdiği, herhangi bir koalisyon modeli tercihinin bu mücadeleye zarar vereceği söylenmiş, herhangi bir koalisyon modelinin lehinde ya da aleyhinde bir değerlendirme yapılmamıştır." Dün bazı gazetelerde, Baykal'ın, AB büyükelçileriyle yaptığı toplantıda, "AK Parti ile koalisyon yapmama eğilimini belirttiği" iddia edilmişti.
15 Eylül 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED