T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Olan demokrasiye oluyor...

Bir ülkede demokrasi ve hukukun kuralları çıkarlara göre keyfi olarak esnetilir, duruma ve kişiye göre yorumlanır, siyaset, hatta seçimler yasalar ve operasyonlara göre şekillenirse, sonuç her zaman, her anlamda ve her alanda tahrip edici olur.

Anımsatılması belki hoş değil ama, hala alabildiğine yaşayan ruhuyla 28 Şubat operasyonlarının ne sonuç verdiği ortada:

Demokratik sistemin kirlenmesi, siyasi alanın daralması, siyasi partilerin itibarlarını kaybetmesi, özgürlükler rejiminin gerilemesi, bir kısmı yasaklı bir kısmı icra memuru haline çevrilen siyasi aktörlerle istikrarın neredeyse imkansız hale getirilmesi...

Bu tablo tüm ülkeyi etkiledi; ama en büyük fiyasko 28 Şubatçıların yaşadıkları oldu. 28 Şubatçılar, imha etmeye çalıştıkları kesim, bakış ve partileri tersine siyasileştirdiler, hatta büyüttüler.

Ve bugün bunu görmek yerine, aynı yöntemleri tekrar uygulamaya soyunuyorlar...

Tayyip Erdoğan, Akın Birdal ve Murat Bozlak için alınan kararın özü işte budur.

Karar hukuki değil, siyasidir...

Bildik ve keskin bir devlet politikasının bağımsızlığı hem yargıçlar düzeyinde hem kurumsal düzeyde iyice kaybetmeye başlayan yargı kurumunun eli ve diliyle dışa vurulmasıdır.

Ne var ki, AKP'nin bu yolla engellenmesi mümkün değildir, bu yol olsa olsa tepkileri artırarak bu partinin alacağı oyu besleyecektir. Kısacası sonuç siyasi merkezin arzu ettiğinin tam tersi olacaktır.

Ancak şunu hemen belirtmek gerek:

AKP'nin bu şekilde engellenmesi de, büyümesi de son derece sağlıksızdır...

Demokrasinin güdükleştirilmesi ile siyasetin tabii mecrasından çıkarılarak sorun kaynağı kılınması arasındaki doğru orantı burada yatmaktadır.

Peki bundan sonra ne olur? Bu karar 3 Kasım seçimlerini giden yolu nasıl etkiler?

Bir kere Yüksek Seçim Kurulu'nun vereceği kararın Tayyip Erdoğan lehine olmasını ve siyasetin bu kurul üzerinden normalleştirmesini beklemek hayalcilik olur.

Buna karşılık AKP'nin bu kurulun vereceği karardan sonra alacağı tavır önemli olacaktır. Erdoğan'ın seçim hakkı kazanabilmesi, yani memnu haklarının iadesini talep edebilmesi için Nisan 2004'e kadar beklemek zorunda olduğu açıktır. Bu durum AKP'yi seçimin ertelenmesi açısından farklı hesapların içine itebilir. Başka bir deyişle ertelemeden yana görünen ANAP; YTP ve SP'ye AKP'nin de katılması tüm dengeleri değiştirir.

Tersi durumda, yani AKP'nin, memnu hakların iadesinden sonuç alınamayacağını ve yakaladığı dalganın önemi dikkate alarak, seçimin yüzde 5'lik bir barajla ertelenmesiyle TBMM'deki temsil oranın düşeceğini hesap ederek seçimleri zorlaması halinde geriye tayin edici olarak sadece cumhurbaşkanı kalır.

Başka bir deyişle ittifak kanunu ve barajın yüzde 5'e indirilmesi AKP ve DYP dışındaki tüm partilerin isteği haline gelse ve bu düzenlemeler yapılsa bile cumhurbaşkanın muhtemel bir vetosu 3 Kasım seçimlerini zorunlu kılar. Buna karşılık "devlet", AKP'nin yükselişini durdurmak için HADEP faktörünü sineye çekmeye karar verirse, bu durumda muhtemelen veto olmaz ve seçimlerin ertelenmesinin ucu görünür...

Ancak bunlar sadece kağıt üzerinde kalacak ihtimallerdir. AKP'den gelen bilgiler 3 Kasım seçimlerinden koşullar ne olursa olsun taviz verilmeyeceği şeklinde... Nitekim aksi durum Tayyip Erdoğan'ın intiharı demektir.

Devlet tarafında da, HADEP riskini göze alacak bir kıpırdanma yok... Olabileceğine dair ne bir bulgu ne de yeni gelişme var...

Peki sonuç?

Operasyon ve devlet siyaseti ulaşmak istediği hiçbir sonuca ulaşamayacaktır. Tersine korktuğu gelişmeyi daha tahrik etmiş olacaktır.

Olan demokratik kurumlara, demokrasi fikrine olmaktadır. Tabii bir de siyasetin normalleşme sürecine...

Zira bilin ki meşruiyet krizi şimdiden başlamıştır ve bu krizin nedeni AKP'nin varlığı değil, devletin politikalarıdır.



17 Eylül 2002
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED