Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, kararın usul ve esas yönünden hatalı olduğunu belirterek, "Yasaklar devam edecekse yasaları değiştirmemizin ne anlamı kalır" diye sordu.

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın sicil kaydı ile ilgili verdiği kararının, hem usul hem de esas yönünden "hatalı" bir karar olduğunu söyledi. Türk, "YSK'nın kendi yetkisini kullanarak hukukta uygun bir karar vereceğine inanıyorum" dedi.

Yeni Şafak'a Yargıtay'ın kararını değerlendiren Türk, bu şekilde verilen kararlarla Türkiye'nin AB yolunda önünün açık olmadığını bildirdi.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararını önce usul yönünden yorumlayan Türk, şunları söyledi: "Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin önüne konu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından getirilmiştir. Daha önce Diyarbakır 3 No'lu DGM aleyhine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz yoluna gidilmemiştir. Ayrıca Diyarbakır 4 No'lu DGM kararı aleyhide de Adalet Bakanı yazılı emir yoluna gitmemiştir. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı re'sen konuyu 8. Ceza Dairesi'ne sunmuştur. Bir defa bu yönüyle yani usul açısından bu karar yanlıştır ve tartışmaya açıktır."

"Erdoğan'ın fiili suç olmaktan çıktı"

Türk; kararın esas bakımından da yanlış olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Esas bakımından da, karar metnini görmemekle birlikte Diyarbakır 3 No'lu DGM nin kararının onanması yönünde ve 4 No'lu DGM kararının 'yok' hükmünde sayılmasına karar verilmiştir. Şimdi onanan kararda ise 3. No'lu DGM kararında, TCK'nın 312. maddesinde yapılan değişiklikten Erdoğan'ın yararlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Oysa 312. maddede biz AB uyum kanunları çerçevesinde bir değişiklik yaptık ve 'Yeni Demokrasi Paketi' olarak adlandırdık. TCK. 2. maddesine göre bir fiil daha sonra çıkarılan bir kanunla suç olmaktan çıkarılırsa, o fiile göre verilmiş olan mahkumiyet ve onun hukuki sonuçları ortadan kalkar. Yani Erdoğan'ın fiili suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu kanunlar anlatım özgürlüğünü genişletmek için çıkarılmıştır. Aynı yasaklar devam edecekse eğer, o zaman yapılan değişikliklerin anlamı ne?"

'Bunlar AB yolunu kapatır'

Kanun değişikliklerinin dikkate alınmadığını ve yasakçı zihniyetin sürdürüldüğünü vurgulayan Türk, "Bu, Türk demokrasinini bir yere götürmez. Biz bir taraftan demokratikleşme, AB yolunda ilerlemek amacıyla kanunlar çıkarıyoruz, ama öbür taraftan bu kanunları uygulamıyoruz. Türkiye'nin, bu şekildeki kararlarla AB yolu açık görünmemektedir" dedi.

Kanal 7 Televizyonu'nda Haber Saati Programı'na katılarak Ahmet Hakan Coşkun'un sorularını cevaplandıran Hikmet Sami Türk, Diyarbakır 3. No'lu DGM kararının, hatalı bir karar olduğunun altını çizdi. Kararın kesinlikle tartışmalı bir karar olduğunu ifade eden Türk, "Buradan yapılan kanun değişikliklerini dikkate almamak ve yasakçı zihniyeti sürdürmek gibi bir tutum ortaya çıkıyor ki, bu Türk demokrasinini bir yere götürmez" diye konuştu. Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir taraftan demokratikleşme, AB yolunda ilerlemek amacıyla kanunlar çıkarıyoruz, ama öbür taraftan bu kanunları uygulamıyoruz. Zeten AB'nin de bize söylediği; 'kanunları çıkarıyorsunuz fakat uygulamıyorsunuz' oluyor. Türkiye'nin, bu şekildeki kararlarla AB yolu açık görünmemektedir."

'Yüksek Seçim Kurulu hukuka uyacaktır'

Adalet eski Bakanı Türk, "Tüm bu kararlar Yüksek Seçim Kurulu'nu nasıl etkileyebilir? sorusuna şu cevabı verdi: "YSK'nın bu konuyu tüm bu kararları göz önünde tutarak, değerlendirecektir. Bu kararı dikkate de alabilir. Fakat, kendi yetkisini kullanarak hukuka uygun bir karar vereceğini düşünüyorum. Çünkü; TCK 312. maddeye göre Erdoğan'ın mahkum olduğu fiilin basit hali suç olmaktan çıkarılmıştır. Dolayısıyla milletvekili seçilmesine bir engel kalmamıştır. Biz Recep Tayyip Erdoğan'la siyasi platformda mücadele ederiz, o ayrı bir konu. Ama, hukuki bakımdan kanunda yapılan değişiliklerin sonuçlarını görmek isteriz. Yargı siyasete müdahale etmemelidir."

EVİN GÖKTAŞ ANKARA