|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
HAFTANIN YORUMU
Soruları çoğaltabiliriz... Mesela, Fenerbahçe'de huzur var mı? şeklinde sorsak, kimsenin gıkı çıkmaz. Fenerbahçe UEFA Kupası'nda başarılı olacak mı? diye sorulan soruya hangi Fenerbahçeli tereddütsüz "evet" diyebilir?.. Şimdi en kolay iş, Fenerbahçe'yi eleştirmektir. Davul yönetimde, tokmak medyanın elinde oldukça, zurnada peşrev de olur, konçerto da. TİMSAH GÖZYAŞLARI
Herkes "Werner Lorant gitsin" diyor. Neden, çünkü Ortega'yı medyanın zoruyla oynatıyor. Bırakın, Ortega'yı Fenerbahçe'ye futbol oynatamıyor ki. Ne kadro seçiminde, ne de oyun sisteminde başarı sağlayamıyor. Her maçını kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, rekabet içinde olduğu takımların da alay konusu oluyor. "Beter olsun" diyenlerin, "çok üzülüyoruz" diyerek, "timsah gözyaşları" dökenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak, ne yazık ki, bütün bunlar sanki dün ortaya çıkmış gibi yaygara koparılıyor. Geçen yıl, ondan önceki yıl, daha da önceki yıl, iyi oynuyormuydu Fenerbahçe. Şampiyon olduğu sezonu da gördük.
BAYRAM YAPACAKLAR!
Lorantla devam kararı almanın bir mantığı olmalı. Ama yok, çünkü futboldan anlamıyorlar. Futboldan anlayanlara da tahammülleri yok. Çünkü futboldan anlayanları onlar dışladılar. Lorant, her yaptığı basın toplantısında sorulara kaçamak cevaplar veriyor. "Bu akşam uyuyacağım, sabah konuşuruz" gibi. Adeta köşe kapmaca oynuyor.. En net verdiği yanıt istifa etmeyeceği yönündeydi. "Merak etmeyin Fenerbahçe'yi bırakıp gitmem" derken, sanki Fenerbahçe ortada kalacakmış gibi konuşuyor. Yani, kimbilir kendisini nasıl görüyor? Bilmiyor ki, kendiliğinden gitse yönetim bayram yapacak...
KİM BUNLAR? DERSENİZ
Her maçtan sonra "arkasındayız, Lorant ile devam edeceğiz" dediler ama, çoktan pişman oldular. Şimdi bir kılıf da bulamıyorlar. Geri adım atmak, yenilmek gibi geliyor onlara. İşte bu yüzden Fenerbahçe yönetim kurulu, Fenerbahçe'yi harcamak uğruna hatalarına devam ediyor. Ali Şen, Can Bartu, Selim Soydan, Hüsnü Çil, Ziya Şengül, Selçuk Yula yazıyor. Kaç kere kulak verdiniz? Hangi eleştiriyi haklı gördünüz de düzelttiniz. Siz onlardan daha mı çok Fenerbahçeli'siniz. Sakın ola ki, "bunlar da kim" demeyiniz. Bilmediğini bilmeyenlerin Fenerbahçe'yi yönetmek gibi bir lüksü olamaz. Dönüp şu takıma bir bakınız, yardımlaşması, mücadele azmi, gücü kalmamış, yeteneklerini ortaya koymaktan aciz, bu futbolcularla hangi şampiyonluk, hangi UEFA maçını kazanacaksınız. Fenerbahçe'yi emeklilik müessesesi gibi gören, alemci futbolculara kim dur diyecek, kim sağlayacak disiplini? "Ben Fenerbahçeli'yim" demenin bile sorumluluğu vardır. Taraftarından yöneticisine, futbolcusundan medyasına kadar. O zaman lütfen görev başına. Yoksa Fener elden gidiyor.
ÜZÜMLER KARARDI
Ortaya koydukları futbolla taraftarını umutlandıran Beşiktaş'a da birşeyler oluyor. Liste başı olma çabası İzmir'de sanki iflas etti. Merak ediyorum, acaba en yakın rakiplerinin oynadığı kötü futboldan mı esinlendiler. Yani üzüm üzüme baka baka mı kararıyor. Göztepe'yi asla küçümsemiyorum. Ayrıca son dakikaya kadar gösterdikleri mücadeleyi ayakta alkışlıyorum.
CİMBOM AĞIR İŞÇİ
Fatih Terim işin farkında.. Galatasaray maç kazanıyor ama, bu futbolla mutlaka bir yerlerde tökezler. İşte bu yüzden son idmanında adeta terör estirdi. Büyük küçük dinlemiyor. Babalık hakkını kullanarak azarlıyor. Biliyor ki, takımda kendisine inanmayan futbolcu yok. Nabza göre şerbet vermeyi de biliyor. Güler yüzlü bir Terim, her futbolcu için ödüldür. Bu yüzden Galatasaray başarılı olacaktır.
Gençlerbirliği'ni unutmuş değilim. Gazetemiz Yeni Şafak'ta hafta içinde geniş bir ropörtajını ve analizini okuyacaksınız.
|
|
|
|
|
|
|