|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AKParti lideri Sayın Erdoğan'ın "Seçim Beyannamesi" ile ilgili basın toplantısını dikkatle izlemeye çalıştım. Salon lebaleb doluydu. Genç partinin, genç kuşakları, ortama yeni bir neşve verirken, "AK-Parti lideri"nin de bu partiye vücut verdiğinin bir belgeseli gibi görünüyordu. AK-Parti lideri, yönetimin yeniden yapılandırılması için "devletin değişen rolü"ne işaret ederek, konuşmasına başlaması "yeni bir söylem" olarak algılanmıştır. Şöyle ki; "Türkiye'nin mevcut yönetim yapısı, küresel şartların ve toplumun gelişme iradesinin gerisinde kalmıştır. Demokratik kurallara göre işlemeyen verimsiz kamu yönetim sistemimiz, devlet ile halk arasında güven bunalımı doğurmaktadır." Öyle ise, AK-Parti'ye göre; "devlette şeffaf yönetim" için, beş ilkeye hayatiyet kazandırmalıdır: "Halkımızın temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan mevcut devlet yapımız; "-Merkeziyetçi ve katı hiyerarşik yapıdan kurtulmalıdır." "-Toplumsal denetim ve katılıma açılmalıdır." "-Kırtasiyecilik, şekilcilik ve verimsizlikten kurtulmalıdır." "-Hızla büyümeyi hantallaşmaktan kurtarmalıdır." "-Yolsuzluğa kapalı ve siyaseti yozlaştırmaktan kurtarmalıdır." gibi, ana ilkeler ile, "demokratikleşen bir ülke" için "iyi dilek ve temenniler" ileri sürülüyor. Bunları, "genç bir lider"in ağzından kamuoyuna deklare eden bir partinin, "niçin ve neden" olduğu halâ "mechul ve mübhem" kalan "seçilme hakkı"nın verilmemesi, Edirne'den öteye, "futbolun dışında", gitmekten aciz kalan bir Türkiye'nin "yazgısı ve kara bahtı" mıdır diye, bir buçuk saat boyunca düşünüp durduk!.. Genç lider, konuşması boyunca, sürekli imaj tazeleyerek, "her şeye hakim, her yönüyle etkili" bir misyon çizip bir hayat çizgisi üzere yürümenin zorluğunu gösterdi. Amma, ortaya bir gerçek de çıktı: R.T.Erdoğan'ın "siyasal misyonu" giderek AK-Parti'nin vücut bulmasına bir "vizyon" rolünü üstlendi... AK-Parti lideri, çizdiği tablo ile, partisinin bir "tek lider ve tek sulta" üzere sürüp gelen partilerin yerine, "kollektif aklın bir yansıması ile vücut bulan lider kadrosu" havası vererek, bir mebus adayı olarak değil de bir "parti lideri" olarak, seçime kadar Anadolu'yu karış karış dolaşacağının mesajını vermiş oldu. Bu durum bile, AK-Parti'nin vücut bulması, birinci parti görüntüsü vermesi ve kovandaki "arı beyi"nin varlığı ile "tek başına iktidar" gerçeğini kamuoyuna yansıtmasına yetmiştir. Yalnız, akıcı, inşirah verici ve tatminkâr bir "beyanname" ile, AK-Parti en şanslı bir ortamı yakalamış oldu. Ve fakat bunun en etkileyici ve kayıcı yönünü de "genç lider"in konuşmadaki selaset, talakat ve belağattan ileri gelse gerektir. Zira, her seçim döneminde, bu tür "seçim beyannameleri" ile partiler seçim meydanlarına atılır ve karınca-kararınca aldıkları oy ve elde ettikleri üye sayısınca, Parlamento'da temsil edilirler. Ve hükümette yer alıp, halka verdikleri sözlerin yerine getirilmesine çalışırlar. Fakat çok partili hayata geçtikten sonra, tek başına iktidara gelenler dahil, hiçbir parti söylediklerinin birçoğunu yapamadan "siyasi mevta" haline gelmişlerdir. Bu bakımdan AK-Parti'nin "seçim beyannamesi"nin kampanyasının "lansmanı"nı etkili ve yetkili "liderinden" dinlerken, biraz "fazla Batılı" bir proğram kokusunu hissettik. Öyle ki, ille de batılı görünmek için, "takdim" yerine "Lanse"den türeyen "lansman"ı kullanmak gerekmezdi! Bu tür ifade ve takdimler daha çok "levanten kültürü"nün bir ürünü gibi geliyor bize... Ama ki, AK-Parti'nin yıllarca başında taşıyıp, pekçok meziyetinden istifade edebileceği bir "genç lideri" vardır. Onun giderek yükselen siyasal ve kültürel trendi, AK-Parti'nin "açık bahtı" olduğunun bir isbatı olmaktadır. AK-Parti lideri Erdoğan'la "bu dağı aşmak" nasip olur mu, olmaz mı, göreceğiz! (Değilse bahtıma lânet olsun!) Gördüğümüz kadarı ile, karşıt partilerin statik yapıları, AK-Parti için bir şans olmakta... Bu da onun ülke gerçeklerini yakalayıp çözmede ona, diğer partilere faikiyet, üstünlük sağlamakta... Bunun, yarın iktidara geldiğinde ne gibi sonuçlar doğuracağını, hep birlikte göreceğiz. Yeter ki, Türkiye krizler ve yasaklar ülkesi olma imajından (statükosundan) kendini kurtarmış olsun!..
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |