T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yazık oldu

BONN (Almanya)- Tespitimi en başa yerleştireyim: Türkiye dünya kupasındaki ilk karşılaşmasında göz doldurdu, ama rahat kazanabileceği maçı anlamsızca kaybetti. Bizimkiler, 90 dakika boyunca, Seul'a tesadüfen gelmediklerini ispat ettiler, ancak o kadar; yenmesi gereken daha epey fırın ekmek olduğu da açıkça görüldü...

Emanet edildiğim şoför beni Türk kahvehanesi yerine bir Alman bistrosuna götürdüğünde, maçı tek başıma izleyeceğimi sandım. İlk dakikalarda, Türkiye-Brezilya maçı, milli takımları bir gün önce Suudi Arabistan'ı sekiz golle yenmiş Almanlar'ın ilgisini çekmez gibiydi. İlk 15-20 dakika sessizlik hâkimdi bistroda; oynanan futbolun kalitesinin ortaya çıkması ve heyecanın tırmanmasıyla birlikte, Alman müşteriler de karşılaşmanın bir parçası haline dönüştüler. Golümüzü beraberce kutladık. Brezilya'nın birinci golünde benimle birlikte üzüldü Almanlar; ikinci golü getiren penaltıya benim kadar onlar da sinirlendiler...

Uluslararası alandaki cehaletiyle meşhur ABD başkanı George W. Bush, önceki hafta, Brezilya devlet başkanıyla birlikteyken, bir salon dolusu konuğun önünde, "Sizin ülkenizde de siyahiler var mı?" diye sormuştu. Güney Amerika'nın en kalabalık siyah nüfusa sahip ülkesi Brezilya... Dünkü maçta da, Brezilya'ya üstünlük sağlayan, Bush'un varlıklarından habersiz olduğu siyahi oyunculardı...

Spor karşılaşmalarının sadece üstünlük sağlamaya yönelik olmadığını, yenmeyi hedeflediğini hâlâ öğrenemedik. Önemli bölümünde üstün oynadığımız halde maçı kaybetmemiz bu yanlış anlayışla ilgili. Bazı futbolcular, kupanın tek maçla bitmediğini de bilmez göründü; teknik olmayan hamlelere müsamahasız olduğu daha ilk on dakika içerisinde ortaya çıkan hakemden bolca sarı kart görmenin, tartışmalı penaltıya sebebiyet verirken üstelik kırmızı kartla oyun dışı kalmanın başka ne anlamı olabilir? Brezilya ise, haksız yere penaltı verecek kadar taraf tutan hakemin bu yanını fevkalade değerlendirdi.

Türk milli takımı, hiç kuşku yok, iyi futbol oynuyor. Başta ilgisiz kadınlı-erkekli Alman bistro müşterilerinin, maç boyunca ikişer-üçer seyirci haline dönüşmesi, bir köşede sessizce izleyen beni teşvik etmek için değildi elbette; Şenol Güneş'in öğrencileri 'seyirlik' bir gösteri sergileyebiliyorlar... Ancak, her topu alışları yürek hoplatan Brezilya gibi kolayca gol pozisyonuna giremedikleri de bir gerçek... İkili mücadelede altta kalmadı bizimkiler; buna karşılık 'takım oyunu' Brezilya'nın sergilediğiydi... Ayaklarına geçirdiklerinde, topu, müthiş isabetli kullandılar. Her pozisyonun önceden defalarca provasını yapmış gibiydi Brezilyalılar...

Karşılaşmanın yıldızı, hiç değilse benim ve beraber izlediğim Almanlar açısından, hiç kuşkusuz kaleci Rüştü'ydü. Bir kaleci bu kadar mı uyanık olur, topun hangi yöne gideceğini isabetle tahmin edebilir? Biri penaltıdan iki gol yedi, ama gönlümüzün futbolcusu yine de Rüştü'ydü...

Hasan Şaş... Sahanın her karışını postalladı... Oyun kurdu, karşı tarafın oyununu bozdu... Düştü, düşürdü, ama her iki durumda da centilmenliği elden bırakmadı... Bad Godesberg'teki bistroda en büyük tezâhüratı, hem de iki kez, Hasan Şaş aldı... Karşılaşma son erdiğinde tek tek futbolcuların üzerinde dolaşan gözlerim, bizim takımda bir tek onun yüzünde, "Ne kadar da çabuk bitti?" ifadesini fark etti... Mübalâğamı hoş görün: Bir 90 dakika daha oynayabilir göründü Hasan Şaş...

Çok sayıda sarı kart, kırmızı kart gören Alpay, ilk maçı kazanabilecekken kaybetmenin verdiği huzursuzluk takımın moralini bozabilir. Bozmasın. Çok uzun yıllar arayla yakalanan dünya kupasına katılma şansını, Türk futbolunun düzeyini herkese gösterme amacıyla sonuna kadar kullanmalı takımımız... Her şey bitmiş değil. Oyuncularımızın, her karşılaşmaya, daha azimle, yüreklerini daha fazla ortaya koyarak, finali hedeflercesine çıkmaları şart...

Türkiye-Brezilya maçını beraber izlediğimiz Almanlar'ın bir sonraki karşılaşmamızı en az benim kadar heyecanla bekleyeceklerine eminim...


4 Haziran 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED