|
|
|
|
Brezilya korkuyor, biz ise ince hesaplar yapıyorduk. Biraz rölanti, biraz dikkat, hafif bir defans, arasıra hücüm, derken koca ilk yarıyı gol yemeden kapatıyorduk. Bunu da bir dünya devi Brezilya maçı için bir kazanç kabul ediyorduk. Son dakika golüyle ayağa fırladık. Yıldıray'ın muhteşem hareketleri ve pası Hasan Şaş'ın harika golü bizi tarihimizin en büyük zaferine yaklaştırmıştı. İkinci yarı başlarken eğer biraz sabredebilseydik, sıkıntıya giren Brezilya olacaktı. Fakat çok erken ve de ucuz bir golle beraberliğe düştük. Gene işler iyi gidiyordu aslında. Brezilya atak yapıyordu, biz kontratağa gidiyorduk. Tehlikeler atlatıyor, goller kaçırıyorduk. Derken iki takımı idare edecek, Brezilya'nın bile çoktan razı olduğu 1-1 lik sonuç gerçekleşiyordu ki maç başından sonuna kadar yapılan aynı hatalar mağlubiyetimize sebeb oldu. İkide bir Rüştü'ye verilen geri pasları, Ronaldo ve Rivaldo'dan daha tehlikeliydi. Son adamdır, kalecidir, bir hatası gol yedirir. Ben maçın başarılı isimlerine, Rüştü'ye kızmıyorum. Ona geri pası verende kabahat. Netice olarak bir büyük avantajı teptik. Brezilya maçından puansız ayrıldık. Ama bu dünyanın sonu değil. Kalan 2 maçınımzdan 6 veya 4 puan bizi yolumuza devam ettirecektir. Ucuz kahramanlıkları bırakıp, Şenol Güneş'e ve futbolculara destek olalım. Yoksa Brezilya'ya kaybetmekten çok zafere giderken alınan mağlubiyete üzülüyorum.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |