|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şu 'komplo teorisyenleri' de bir tuhaf oluyorlar, canım. 'Komplocu' bir İsrailli gazeteci, önceki hafta yanan Paris'teki İsrail büyükelçiliği için, "Kundaklandı" diyor. Böyle bir ortamda, İsrail'e ait bir binanın 'kundaklanmış' olması 'komplo' sayılmayabilir; ancak İsrailli gazeteci, eylemden hiç akla gelmeyecek birini suçluyor: Ariel Şaron hükümetinde dışişleri bakanlığı koltuğunda oturan eski başbakan Şimon Peres'i... On gün kadar önce Paris'teki İsrail büyükelçiliğinde yangın çıktı. Ajanslar yangına elektrik kontağının yol açtığını bildirdiler. Hem uzmanlar hem de büyükelçilik, "Yangın kundaklama da, anti-Semitik eylem de değil" kanaatinde... İsrailli gazeteci Barry Chamish ise, "Daha alevler sönmemişken, medya, nasıl oldu da yangının elektrik kontağından çıktığını keşfetti?" diye soruyor. İsrail Tv'si, "Yangın çıkmadan önce büyükelçilik kapalıydı" diye bir haber vermiş; bu haberle de, "Demek, büyükelçi, saat 17 oldu ve mesai bitti diye binayı terk edip kapıları arkasından kapamış" diye dalga geçiyor Chamish... Sonra ciddileşip şu soruyu yöneltiyor: "Paris'teki, Batı Avrupa'daki İsrail büyükelçiliklerinin en hassası; bu sebeple de 24 saat korunan bir binadır. Nasıl oluyor da,, yangın hemen fark edilip söndürülemedi; duman alarmları neden çalışmadı?" Ma'ariv gazetesi, yangında, büyükelçilikteki bütün kabloların, notların, kayıtların ve belgelerin tahrip olduğunu yazmış... Bilgisayarlar işe yaramaz hale gelmiş, kâğıtlar kül olmuş... Chamish'i kuşkulandıran da bu; "Tarih, Fransız hükümetinin İsrail karşıtı çabalarını, Şimon Peres'in o suçlardaki rolünü öğrenmeyecek" diyor. Peres'e atfettiği en büyük suç ise, şimdi sıkı durun, "İzak Rabin suikastındaki rolü..." Ben, okuyacaklarınızın 'komplo teorisi' olduğunu belirterek sizi baştan uyardım. Her farklı yaklaşıma "Komplo" diye karşı çıkanlar genellikle İsrailliler ve dünyanın her yerindeki İsrail dostlarıdır. Türkiye'ye kadar defalarca gelip 'irtica' konusundaki fikirlerini aktarmış Daniel Pipes, üşenmeyip, biri 'Conspiracy' diğeri 'Hidden Hand: Middle East Fears of Conspiracy' adlı komplocu yaklaşımlarla alay eden iki kitap yazdı; Ortadoğulu Müslümanları 'komplo teorileri' çıkardıkları için suçladı kitaplarında... Oysa görüyorsunuz, Müslüman-olmayan bir Ortadoğulu, Pipes'la aynı inançları paylaşan bir İsrailli de, 'komplocu' olabiliyor... İsrail'in Paris büyükelçiliğinin "İsrailli siyasiler ile irtibatlı birileri" tarafından kundaklandığı tezini geliştiren yazar Barry Chamish, iki yıl kadar önce (12 Ağustos 2000), bir otelde hayatını kaybeden İsrail'in Paris büyükelçisi Eliahu Ben Elissar'ın ölümünden de kuşku duyduğunu o sıralar yazmıştı... İzak Rabin'in "Fransızların adamı" olarak tanımladığı Şimon Peres'e başbakanlık yolunu açmak için öldürüldüğüne inanıyor Chamish ve suikastta Fransız parmağı görüyor. Ben Elissar'ın ölümünü de, bu konuda bilgi toplama merakına bağlıyor... "Öyle davranması özellikle istenmese, sadece İsrailli korumalarını değil Fransız Emniyeti'nden eskortlarını da atlatıp o otele yalnız başına gider miydi?" diye soruyor... Kafanızın benim gibi karıştığından eminim... İzak Rabin, 5 Kasım 1995 tarihinde, bir barış mitinginden sonra, otomobiline binerken, yakın mesafeden vurularak öldürüldü. Suikastçının hukuk öğrencisi Yigal Amir adlı bir 'fanatik' olduğu açıklandı. Amir, cinayeti tek başına işlediğini söyledi. Chamish ise, Rabin'i öldürdüğünü 'itiraf eden' gencin yalan söylediğine inanıyor. Suikast sonrasında yapılan polis soruşturmasına, otopsi raporuna başvurarak, Yigal Amir'in bulunduğu yerden ateş ederek Rabin'in üzerindeki kurşun deliklerini açamayacağını iddia ediyor. Ona göre, Amir elindeki silâhla kuru sıkı ateş etti; Rabin'i başkaları öldürdü. İsrail'de bir çok örneğine rastlandığı için, bu iddiaların sahibi gazeteciyi 'çürük elma' sanmayınız. Tersine, Barry Chamish, sağlam bir Siyonist, Filistin-karşıtı, hatta 'barış-karşıtı' biri... İddialarıyla suçladığı çevrelere, şaşıracaksınız, 'barış yanlısı' oldukları için karşı çıkıyor Chamish... Yazılarında ne zaman Filistinliler'den söz açsa kaleminin ucuna hep yadırgatıcı sıfatlar takılıyor... Peres'e takmasının sebebi de, muhtemelen, onun 'barıştan yana' olarak bilinmesi... Fark etmez. 'Komplocu kafa' için ideolojik takıntının kimliği önemli değil. "Rabin'i Avrupa'da güçlü, Amerika'dan destek alan, amaçları dünya egemenliği olan bir örgüt öldürdü" diyor Chamish... En iyisi, yazdıklarını, kendimi aradan çekerek, size aktarmak: "Umarım, okurlarım, gezegenimizi yöneten gölge hükümeti daha iyi anlarlar. Sovyet İmparatorluğu çökerken, buna paralel olarak, İsrail'e ve bütün dünyaya cehennemi taşıyacak Oslo Antlaşması ortaya çıktı. Komünizme karşı savaşın yerini İslâm'a karşı savaş aldı ve gezegenimiz 'Yeni Dünya Cehennem Düzeni'ne girmek üzere. Rabin cinayeti Carmi Gillon'a (İsrail istihbarat örgütü Şabak'ın eski başkanı, TK), Şimon Peres'e, Avrupa'ya, oradan da Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon'un bombalanmasını planlayanlara uzanıyor. Rabin suikastını çözebilirsek kurtulacağız." Komplo nereden nereye uzanıyormuş? Siz en iyisi bu tür yaklaşımlara kulaklarınızı tıkayın.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |