T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Bravo Yalçın Çetin

Geç kaldığımı biliyorum, ama her şeye rağmen yazmak zorundayım. Biz spor yazarları hep eleştiririz. Ancak güzellikleri yazmaya bir türlü elimiz gitmez. Hele hele bu güzelliği sunan meslektaşlarımız olduğunda, övgülerimizde "cimriliğimiz" ön plana çıkar.

Bu kez, bu düşüncelerden sıyrılıp, bir meslektaşımı öveceğim. Esasında bu "övüşe" onun hiç mi hiç ihtiyacı yok. Dediğim gibi, ben buna bir noktada mecbur kaldım. Aşağıda yazacağım her övücü söz, Yalçın Çetin'e anasının ak sütü gibi hilal olsun.

Efendim bildiğiniz pazartesi günü oynanan Türkiye-Brezilya maçını televizyondan bize TRT spor spikeri Yalçın Çetin anlattı. Maçın sonucunu ve iki kırmızı kartı bir kenara bırakırsak, bu karşılaşmayı bizlere sunan Yalçın Çetin'in anlatım tarzına bayıldım. Sadece ben bayılmadım. Geçenlerde meslektaşım Doğan Ersavaş'a "Türkiye-Brezilya maçında en çok neyi beğendin" diye sorduğumda "Yalçın Çetin'e bayıldım" cevabını aldım.

Demek ki, bu genç meslektaşım konusunda yalnız değildim..

Türkiye-Brezilya maçının haricinde Danimarka-Senegal karşılaşmasını da bizlere sunan Yalçın kardeşim, ikinci sınavından da tam not aldı.

Kore ve Japonya'daki 23 kişilik TRT ekibinde, herkes görevini yapmaya çalıştı. Ancak Yalçın Çetin ön plana çıktı. Diğerleri de arkadaşımız ve kardeşimiz, yalnız Yalçın Çetin'in falso yapmadan bize sunduğu anlatımına koskaca bir "bravo" yapıştırmakta boynumuzun borcu olsa gerek.

Yalçın, kısa zamanda kendisini geliştirdi ve ekran başındaki insanlara maçın havasını çok iyi yansıttı. Onun için kendisine bir kez daha "bravo" diyorum.

Evet, beklenen gün nihayet geldi. Bugün Kosta Rika'yı yenmek zorundayız. Aksi sonuçlar, evimize dönmemizi çabuklaştıracak. TRT'den Levent Özçelik'in sunacağı bugünkü maçta, sinirlerimize hakim olup, sabırlı futbol oynarsak, istediğimizi kolaylıkla elde edebiliriz. Brezilya maçındaki sinirlilikten uzaklaşıp, adam gibi futbol oynamaya kalkışırken, profesyonelliğin gereklerini yerine getirdiğimizde, çeyrek final konusunun uzak kalmayacağı bir gerçek. Benim korkum, Alpay'ıny erine oynatılacağı söylenen Emre Aşık'ın dağınık futbolu.

Emre'nin arkası ve önü toplandığında futbolu güzelleşir. Onun için, Emre Aşık'ın önündeki ve arkasındaki futbolcuların çok dikkat etmesi gerekir.

Bunun yanısıra, Hakan Şükür'ün İlhan ile beraber oyuna başlaması, en azından Kosta Rika savunmasının ileriye çıkmasını önler. Bunlar yapıldığında, elimizi kolumuzu sallayarak, çeyrek finale çıkarız. Daha doğrusu, Brezilya maçındaki hatalarımızı ortadan kaldırdığımızda, çeyrek final kendiliğinden gelecek. Bu konuda haklılığım, bugünkü 90 dakika sonrasında ortaya çıkacak


9 Haziran 2002
Pazar
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED