|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dün mesleğe veda eden Sami Selçuk, "Emekli olduktan sonra yargısal tembellik hakkımı kullanmayacağım" sözleriyle siyasete gireceği sinyalini verdi.
Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, 40 yıllık meslek hayatına nokta koyarken, siyasete gireceği sinyalini verdi. Yargıtay Başkanı olduktan sonra kitap okumaya pek zaman ayıramamaktan yakınan Sami Selçuk, dün mesleğe veda edince, "Artık kitaplarıma kavuştum" dedi. Yaş haddinden dolayı bugün emekliye ayrılacak Selçuk, Yargıtay'da yaptığı veda konuşmasında Türkiye'nin bir demokrasi kavgası verdiğini, yaşananlar ve hukuk karşısında 1982 Anayasası'nın sorgulanması gerektiğini vurguladı. Selçuk, Yargıtay Genel Kurul Salonu'ndaki konuşmasında "Türk hukukçusu demokrat olmak zorundadır. Hukukçu yılanlarla, çıyanlarla, kirlenmeyle savaşmak zorundadır" diye konuştu. Tembellik yapmayacağım "Emekli olduktan sonra yargısal tembellik hakkımı kullanmayacağım" sözleriyle siyasete gireceği sinyalini veren Selçuk, daha sonra eşi Türkiz Selçuk ile birlikte alkışlarla uğurlandı. Selçuk'u uğurlamaya, Başsavcı Sabih Kanadoğlu'nun katılmaması dikkat çekti. Tabuları yenemeyen toplumların gelişemeyeceğine dikakt çeken Selçuk, "Hukukçu, önyargıların, değişmez yargıların bol olduğu bir ülkede 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' derse, yılanların, çıyanların çoğalıp toplumu tüketeceğini, 'suya sabuna dokunmam' derse, kendisiyle birlikte toplumun kirleneceğini iyi bilir. Yılanlarla, çıyanlar, kirlenmeyle savaşmak zorundadır" diye konuştu. Demokrasilerde son söz, hukukta değişmez yargının olamayacağını anlatan Selçuk, çoğulculuğun önemi üzerinde durdu. Devletin ideoloji ve dinlerden, ideoloji ve dinlerin de devletten bağımsız olduğunu kaydeden Selçuk, laikliğin ise çoğulculuğun inançlar alanındaki izdüşümü olduğunu vurguladı. Laik duruşumu pekiştirdim Selçuk, çoğulculuğun olmadığı yerde laikliğin, laikliğin olmadığı yerde de çoğulculuğun olamayacağını belirterek, demokrasi olmadığı halde, hem çoğulculuğun, hem de laikliğin olmayacağına dikkati çekti. Selçuk, "Laiklik anlayışını 2000'lere göre değil, 1950'lere, 60'lara göre değerlendirenler, ister istemez çağın gerisine düşerler. Yıllarca doğru laikliği aradım ve laik duruşumu sürekli pekiştirdim" diye konuştu. Kişilerin okuduğu gazeteye, görüştüğü kişiye, katıldığı toplantıya göre değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Selçuk, "Hukukçu, kültürel ötekiliği tanır, ama kimseyi ötekileştirmez. Her aydın gibi ayrım gözetmeden, herkesle diyaloga girer, girmek zorundadır" diye konuştu. 1982 Anayasası'na yönelik eleştirilerini de yineleyen Selçuk, yaşananlar ve hukuk karşısında 1982 Anayasası'nın sorgulanması gerektiğini ifade etti. "Pişman değilim" Bugüne kadar yaptığı konuşmalardan asla pişman olmadığını da kaydeden Selçuk, sözlerini çürütenlere rastlamadığını belirterek, övenlere ve eleştirenlere ise teşekkür etti. Toplantıda daha sonra Yargıtay Başkanvekili İhsan Demirkıran, Selçuk'a hizmetlerinden dolayı bir şilt verdi. Sami Selçuk ve eşi Türkiz Selçuk, daha sonra alkışlarla uğurlandı. O konuştu, Türkiye tartıştı Sami Selçuk, Yargıtay'daki dört yıllık başkanlığı döneminde yaptığı çıkışlarla dikkatleri üzerinde topladı. Türkiye onu, son birkaç yıldır adli yıl açılış konuşmalarında yer verdiği demokrasi, laiklik ve hukukun üstünlüğü gibi konulardaki sözünü esirgemez, suya sabuna dokunur ve "Doğrucu Davut" misali doğru bildiklerini söylemekten çekinmeyen yönü ile tanıdı. 1937 yılında Konya Taşkent'de dünyaya gelen Selçuk, bugüne kadar onlarca kitap, yüzlerce araştırma, inceleme ve makaleye imza attı. Ankara Hukuk Fakültesi'nden 1959 yılında mezun olan Selçuk, Ankara hakim adayı olarak mesleğe başladı. Selçuk, sırasıyla Sütçüler ve Akşehir Cumhuriyet Savcı Yardımcılığı, Yenice Cumhuriyet Savcılığı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulundu. 21 Eylül 1982'de Yargıtay Üyeliğine, 13 Temmuz 1990'da Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanlığı'na, 7 Temmuz 1999 tarihinde de Yargıtay 1. Başkanlığı'na seçilen Selçuk, iki çocuk babası. EVİN GÖKTAŞ/ANKARA
|
|
|
|
|
|
|