Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Beyaz Enerji Davası" dosyalarında, Yargıtay'dan dönüşü sırasında Ankara Adliyesi'nde bir kayıp olduğunu itiraf ederek, "Ama dosyaların asıllarından tekrar tamamlanması mümkün olmuştur. Delil yönünden bir kayıp sözkonusu değildir" dedi. Türk, Euro Plaza Otel'de düzenlenen "Cezaevi İzleme Kurulları Semineri"ne katıldı. Türk, toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Beyaz Enerji Davası'na ilişkin 6 dosyanın kayıp olduğu söyleniyor" şeklindeki sözleri üzerine Türk, şunları söyledi:

Maalesef kayıp

"Maalesef Yargıtay'dan döndükten sonra böyle bir olay olmuştur. Ama dosyaların asıllarından tekrar tamamlanması mümkün olmuştur. Delil yönünden bir kayıp sözkonusu değildir. O dosyaları teslim alan, teslim etmesi gereken kişiler sorgulanmıştır ve biri de tutuklanmıştır." Türk, "Çalındı mı?" şeklindeki bir soru üzerine de, "Henüz o konuda bir sonuca ulaşmış değiliz. Ne şekilde kayıp olduğu aydınlığa kavuşmadı" dedi.

Bu dosyalar DGM'den Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildikten sonra bazı Ağır Ceza Mahkemeleri'nin kendilerini "görevsiz" gördüklerini ifade eden Türk, soruna çözüm bulmak ve yetkili mahkeme belirlenmesi için bu dosyaların Yargıtay'a gittiğini hatırlattı.

Türk, "Ankara Adliyesi'nde, o dönüş sırasında bir kayıp oldu. Onu teslim alan ve daha sonra yetkili merciye tevdi etmesi gereken görevli tutuklandı. İnceleme ve araştırma devam ediyor. Adli ve idari soruşturma devam ediyor. Bu çok üzücü bir olay" dedi.

Savcılara baskı olmaz

Bir gazetecinin, "DGM savcılarının baskı altında olduğuna ilişkin haberlerin bulunduğunu" söylemesi üzerine Türk, "Siyasi iktidardan baskı gelmesi sözkonusu değildir. Yasama, yürütme ve yargı, devletimizin kuvvetler ayrılığını benimseyen sisteminde ayrı ayrı erklerdir. Yargı tamamıyla bağımsızdır. Yargıya herhangi bir müdahale söz konusu değildir" dedi.

Türk, "Şartla Salıverme Yasası'nın ardından bazı kişilerin yanlış hesap yapılarak tahliye edildiğine" ilişkin ise "Bütün kanunların uygulanmasında adli hatalar olabilir" diye konuştu. Bakan Türk, seminerde ise, Cezaevi İzleme Kurulları'nın, aslında tutuklu ve hükümlülerin insan haklarının korunması bakımından bir sivil toplum denetimi olduğunu söyledi. F Tipi cezaevlerine ilişkin de bilgi veren Türk, bundan sonra yapılacak "L" Tipi cezaevlerinin de aynı anlayışla inşa edileceğini bildirdi.