Nazlı Ilıcak
Atina Erdoğan'ı çok sıcak karşıladı. Başbakan Simitis ile görüşmesinde her iki lider de olumlu mesajlar verdi. Görüşmeye gazeteciler alınmadı. Mesajlar daha sonra düzenlenen basın toplantısında dile getirildi.

Başbakanlık konutunun kapısında Yunanlı gazetecilerle konuşup, Yunan kamuoyunun nabzını tutmaya çalıştım. Yunan halkının Erdoğan'a olumlu baktığını söylediler. Bunun sebebi, "Erdoğan'ın halk çocuğu" olması ve "düzene karşı bir tavır içinde" bulunması.

Erdoğan'ı ve AK Parti iktidarını 1981 PASOK dönemine benzetiyorlar. Papandreu da işbaşına gelir gelmez fakir halk yığınlarına ve tarımda çalışan kesime büyük kaynaklar aktarmış. Avrupa Birliği'nden gelen imkânları Yunanistan'ın çehresini değiştirmek için kullanmış. Bugün Başbakan olan Simitis, 1985'te Tarım Bakanı imiş. O sıfatla diğer AB üyelerinin Tarım Bakanları'nı Yunanistan'a davet etmiş. Yunan çiftçisinin fukaralığı aşmasında destek istemiş. Bazı Yunan gazetecileri "Erdoğan da sizin Papandreu'nuz" dediler.

Hem Erdoğan, hem de Simitis Türkiye ve Yunanistan arasındaki ihtilafların çözülmesinde kararlı görünüyorlar. Simitis Türkiye'nin Kopenhang'ta müzakere takvimi alması için destek vaad ediyor. Bu arada Kıbrıs'ta bazı adımların atılmasını beklediğini söylüyor. Erdoğan ise, "Kıbrıs sorununun çözümü, Avrupa Birliği'nden bağımsız bir sorundur" diyerek Türk tezini tekrarlıyor.

Erdoğan, neden Avrupa öncelikli bir siyaset güttüğünü şu sözleriyle açığa vuruyor: "Müslüman Türkiye'nin başarısı diğer İslâm ülkelerine de örnek teşkil edecektir. Başarı sağlandığı takdirde dünya, 'medeniyetler çatışmasından değil, medeniyetler uzlaşmasından' söz etmeye başlayacaktır."

Erdoğan bir başka soru üzerine, "Biz Simitis ile bardağın boş tarafını değil, dolu tarafını görüştük" dedi.

Soru "Kıbrıs sorunu çözülmezse AB hususunda Yunanistan olumsuz bir tavır içine girer mi?" şeklindeydi. Erdoğan iyimser havayı bozmamak için bardağın dolu tarafına işaret etti.

Erdoğan mitinglerde "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" demişti, atılan her adımda bu vaadin izleri görülüyor.