|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sabah yazarı Yavuz Donat'ın sütunundan ne çok şey öğreniyorum, bilemezsiniz. Her yazısı bilgi ve görüş zenginliği yansıtır. İlgi alanı ve dost çevresi geniş olduğu için nice haberi ilk ondan okuruz. Bu arada kamuya açık-kapalı raporları önce o ele geçirir, içindekileri de ayrıntılarıyla sütununa taşır. Bu sebeple, 'Derin analiz' başlıklı yazısıyla (17 Kasım 2002) karşılaştığımda hiç şaşırmadım. 'Acil eylem planı'nı açıklamış Ak Parti iktidarına başarılar diliyor yazı ve önüne çıkabilecek sorunları irdeliyor. AKP'nin içinde farklı köklerden gelen insanlar bulunduğunu öğrendiğimiz yazıda şu satırları da okuyoruz: "Recep Tayyip Erdoğan felsefesinin 'dün' bazı yandaşları vardı. / 'Kendi medyası' gibi. / 'Kendi sermaye tabanı' gibi. / 'Tarikatlar, cemaatler' gibi. / Ve bazı da 'karşıtları' vardı: / '28 Şubat'ı dizayn eden güç odakları' gibi. / 'Medya' gibi. / 'Bazı partiler' gibi. / 'Bazı büyük sermaye grupları' gibi. / AKP şimdi iktidar gücünü kullanırken, 'ilişkilerini nasıl düzenleyecek?' / Bu konu 'AKP'nin yeni sosyal siyasal süreçteki yol haritasını' belirleyecek. / Bu haritanın üzerinde bazı 'fay hatları' var. / AKP, fay hatlarına karşı 'hangi dikkatle yol alacak?' / Bunlar 'izlenerek' görülecek." Belli ki, bir 'rapor'dan aktarılıyor bu tespitler... Yazıda, "AKP'nin devletten bir reaksiyon görmediği" de belirtiliyor. Okuyunca, ne yalan söyleyeyim, rahatladım... 'Derin analiz' yazısı, Yavuz Donat'ın seçimlerden önce yazdığı 'İhtimal hesapları' başlıklı bir başka yazısını (3 Ağustos 2002) aklıma getirdi. Önemli bulduğum için kesip bir kenara koyduğum o yazıda, Sabah yazarı, yine 'stratejik bir değerlendirme'yi aktarıyordu okurlarına. 'Yüksek Strateji Merkezi' adlı bir kurum hazırlamış değerlendirmeyi; Yavuz Donat da merkezin başkanı Can Gürlesel ve yardımcısı Faruk Demir'le görüşüp rapordan bazı bölümleri sütununa taşımış. Okuyalım. "İttifak arayışı olmayan iki parti var: AKP ile MHP. AKP kendinden emin, MHP ise kendi oyununu oynamak istiyor... Sert bir oyun... Oyun tarzı MHP'ye sağlam bir zemin sağlıyor. (..) AKP birinci parti... Oyu yüzde 18 ile 22 arasında oynuyor... Tayyip Bey siyasetten tamamen tasfiye edilirse AKP'nin oyu üç-dört puan geriler. Tayyip Bey'in milletvekilliğine yeşil ışık yakılmaz fakat genel başkanlığı sürdürmesine imkân tanınırsa... 'Mağduriyet faktörü' rol oynar ve AKP oyunu bir-iki puan artırır." Nasıl buldunuz? "Devletin bazı karar mekanizmalarına da ulaştırıldığı" özellikle belirtilen Yüksek Strateji Merkezi Raporu'nda, kısa süre sonra yapılacak seçimden nasıl bir tablo çıkabileceğine dair beş farklı senaryo yer alıyor. Hemen her senaryoda, başka partilerle işbirliği yapmaları öngörülen ANAP ve DYP barajı aşıyor. MHP de başarılı olması beklenen partilerden. Senaryoların bir-ikisinde tek başına seçime gireceği öngörülüyor CHP'nin ve o durumda sadece yüzde 14 oy alacağı... Senaryoların hepsinde Ak Parti'ye sadece yüzde 16'lık bir 'başarı' tanınmış. Meclis'e beş partinin gireceği hesaplarının temelinde, DYP'nin Genç Parti ve BBP ile, ANAP'ın da SHP ve HADEP ile 'ittifak' yapacağı öngörüsü yatıyor... "ANAP HADEP ile ittifak yapar mı?" diye düşünenlere cevabı şöyle veriyorlarmış: "Bu bir senaryo... Karayalçın'ın SHP'si HADEP ile uzlaşır... ANAP hiç HADEP ile muhatap olmayacak... ANAP Karayalçın'la işbirliği yapabilir..." Boşa çıksa bile akıllıca bir hesap; önce SHP HADEP'le birleşiyor, ANAP da birleşik SHP ile... Raporda GP ve BBP ile ittifak kurması öngörülen DYP ile de bir sorusu olmuş Yavuz Donat'ın: "Kendisini güçlü hisseden DYP neden başka partilerle işbirliği arasın?" Şu cevabı almış: "DYP seçime tek başına girebilir, ama başka ittifaklar oluşursa DYP de işbirliği arayışını düşünebilir." Sonucu biliyoruz: Ak Parti, seçimden, raporun öngördüğünden bir mislinden fazla oy alarak tek başına iktidar olarak çıktı; CHP'nin oyu da yüzde 20'ye yaklaştı... "Kendisini güçlü hisseden" DYP ise baraja takıldı. ANAP raporun beklentisinin aksine SHP ve HADEP'le işbirliği yapmadı. Rapordan "Oyun tarzı sağlam bir zemin sağlıyor" övgüsünü alan MHP'nin başına geleni ise biliyoruz. Yavuz Donat'ın, eski yazısında, "Devletin bazı karar mekanizmalarına da ulaştırıldı" bilgisini sunduğu 'yetkililer', önlerine herbiri diğerinden daha saçma beş ayrı senaryo koyan 'yüksek stratejistlere' sonradan ne tepki vermişlerdir dersiniz? Ülkemizin en 'çalışkan' gazetecisi Yavuz Donat'ın son yazısını bütünüyle tahsis ettiği 'yeni rapor' da, kimse kusura bakmasın, insan davranışlarını, sosyal hareketleri değerlendiren 'büyük stratejistler' tarafından masa başında kaleme alınmışa benziyor. Bu 'yeni rapor'la ilgili yazının son satırlarını da okuyun: "Kamera ışıkları' AKP'nin üzerinde... / Kameremanlar 'Mayıs'a kadar' avans vermiş durumda. / Bu her ülkede, her iktidara karşı tanınan bir 'siyasal avans'... 'Toplumsal avans'. / Zaten bu altı ayın sonunda... / AKP'nin 'Türkiye'nin yeni merkez sağ partisi' olup, olmayacağı da netlik kazanacak. / CHP'nin solun tamamını şemsiyesinin altına alıp alamayacağı da. / İktidar ve muhalefet 'sınavı geçerlerse' Türkiye iki partili yeni bir döneme girer. / Geçmezlerse sağda ve solda 'siyaset tarlası' yeniden sürülmeye başlanır." 'Derin analiz' raporu böyle diyor…
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |