Ecevit: AB'den başka seçenek arayamayız

Başbakan Ecevit, Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda karşılaşılan engellerden yılgınlığa kapılıp, başka seçenekler aranmasının söz konusu olmadığını belirtti.

AB tartışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Ecevit, Avrupa'da kimi çevrelerin Türkiye'yi içlerine sindiremeyebileceklerini, AB ile Türkiye arasında tartışmalar ve anlaşmazlıklar da olabileceğini ifade ifade ederek, "Fakat şu gerçek değiştirilemez, Türk Ulusu, coğrafi açıdan da tarihsel açıdan da kültürel açıdan da Avrupalı'dır" dedi.

Ecevit, şunları kaydetti: "Çağdaş, demokratik ve laik kimliğiyle kültürler ve dinler arasında uzlaşmanın da bir güvencesidir. Geçen ay İstanbul'da yapılan ve Avrupa ile İslam alemini kaynaştıran toplantı, bunun bir kanıtıydı. Bu nedenlerle AB'ye tam üyelik, Türkiye'nin yadsınamayacak ve vazgeçilemeyecek bir hakkıdır. Bunun için üyelik yolunda karşılaştığımız veya bundan sonra da karşılaşabileceğimiz güçlük ve engellerden yılgınlığa kapılıp da başka seçenekler aramamız söz konusu olamaz."

Sökmenoğlu: TSK, cansiperane hareket etti

TBMM Başkanvekili MHP'li Murat Sökmenoğlu, "TSK, ülkesinin birlik ve bütünlüğünü iç ve dış tehditlere karşı korumak için cansiperane hareket ediyor" dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Sökmenoğlu, bazı yazarların, sanki TSK'da bir kaç fikir varmış gibi olayın boyutlarını başka yönlere çıkma gayreti içine girdiklerine dikkat çekerek, "En büyüğünden en küçük rütbelisine kadar TSK, ülkesinin birlik ve bütünlüğünü iç ve dış tehditlere karşı Atatürk'ten aldığı ilhamla korumak için cansiperane hareket etmektedir" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun, "TSK kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz ve ülke yararına olduğu tartışılacak herşeye evet diyerek AB'ye girmesine karşıdır. Biz Türkiye'nin onurunu, başı dik ve eşit şartlarda AB'ye girmesini yürekten destekleriz" sözlerini de hatırlatan Sökmenoğlu, "AB'nin istekleri namütenahidir (sonsuz). Hiç şüphe yok ki TBMM, bundan sonra da aynı tempoyla çalışarak AB'deki yerini onurla alabilecek tutumunu kararlıkla sürdürecektir" dedi.

ANAP: ABESLE İŞTİGAL

ANAP Grup Başkanvekili Nihat Gökbulut, AB'ye alternatif olarak İran ve Rusya ile işbirliği yapmayı "abesle iştigal" olarak nitelendirerek, "Tabii, kişilerin beyanat verip arkasından 'bu benim bireysel görüşüm' demesi bu işin ucuzluğudur" dedi.

Gökbulut, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın sözlerini değerlendirirken, "MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın beyanatını analiz edersek, tespit cümlesinin doğru olduğunu görürüz. Bu cümle, AB'nin bize yardımcı olmadığı, milli sorunlarımızda menfi davrandığı kamuoyunca da kabul edilen bir tespittir. Ama bu tespite bağlı olarak kurulan hüküm cümlesi, kökten yanlıştır. Rusya ile Kafkasya'da sorunlarımız mevcuttur. Ayrıca İran'ın PKK'ya lojistik destek verdiği açıkken İran ve Rusya ile bir işbirliği abesle iştigaldir" diye konuştu.

SP: D-8 CANLANDIRILMALI

SP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sünnetçioğlu, AB tartışmalarını, "stratejik alternatif arayışı" olarak değerlendirdi.

Sünnetçioğlu, "Bu, G-8'lerin ne kadar önemli bir kuruluş olduğunu öne çıkarıyor" derken, SP Grup başkanvekili Veysel Candan da, AB'nin Türkiye'ye dayatmalarda bulunduğunu belirterek, "Türkiye D-8 projesini yeniden canlandırmalıdır. Türkiye kendini Avrupa Birliği'ne kilitlememelidir. Dünyada AB'nin dışında önemli uluslararası örgütler vardır" diye konuştu.

Refahyol Hükümeti'nin Devlet Bakanı ve SP Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey de, "D-8 projesi Türkiye için çok önemli bir projedir. D-8 projesinin öneminin anlaşılmış olması memnuniyet vericidir. Türkiye AB'den vazgeçmemelidir. Ancak D-8'leri de arkasına alarak AB ile masaya oturduğu zaman Türkiye'nin kozları daha güçleri olacaktır" dedi.

Çiller ve Baykal: AB'ye alternatif olamaz

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Metal Sendikası'nın düzenlediği 8. Kadın İşçiler Büyük Kurultayı'ndan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Çiller, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın AB ile ilgili sözlerine ilişkin olarak, "Türkiye hem bölünmez bütünlüğüne, hem üniter yapısına sahip çıkacaktır, hem de çağdaşlaşma projesi olan AB'ı sahiplenmeye devam edecektir" dedi. "Türkiye, bugün AB'a giden yolda ortaya konan üslupta, onurlu bir duruştan uzaklaşır bir görüntü vermektedir" diyen Çiller, "Bu ortam bir çok kişi ve milletimizi rahatsız etmiştir. 'AB mi, bölünme mi?' gibi bir tercih olmamalıdır. Türkiye, hem bölünmez bütünlüğüne, hem üniter yapısına sahip çıkacaktır, hem de çağdaşlaşma projesi olan AB'ı sahiplenmeye devam edecektir" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da aynı sözlere ilişkin olarak geçerli olabilecek bir yaklaşım olarak görmediğini belirterek, "İran ya da Rusya AB'a alternatif olabilir mi?" diye soran bir gazeteciye, "Hayır, olamaz" karşılığını verdi. Baykal, "Türkiye, bir devlet politikası olarak AB içine girme kararındadır. Bunun gereğini yapıyor ve yapmaya devam edecek" dedi

'Başkaları söyleyince yer yerinden oynardı'

AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, MGK Genel Sekreteri Kılınç'ın AB'yle ilgili sözlerini, "Bu açıklamaları, ülkemizde maalesef başkaları yaptığı zaman biliyorsunuz, yer yerinden oynuyordu" şeklinde değerlendirdi. Erdoğan, partisinin Halkla İlişkiler Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, "AB, bizim olmazsa olmazımız değildir. AB'ye girmek veya bu yolda çalışmak Türkiye'nin başka uluslararası anlaşmalara imza atmayacağı anlamına gelmiyor" dedi. Orgeneral Kılınç'ın açıklamaların yıllardır Türkiye'de yapıldığını kaydeden Erdoğan, "Ama bu açıklamaları ülkemizde başkaları yaptığı zaman, biliyorsunuz, yer yerinden oynuyordu" diye konuştu. Erdoğan, bir gazetecinin, "İran, Türkiye'ye rejim ihraç etmek isteyen bir ülke olarak gösteriliyordu. Ancak şimdi İran'ın bir müttefik gibi görülmesi, bir politika değişikliği mi?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Şu anda düşüncesini ifade edenler böyle bir arzunun içindedirler" dedi. Toplantıdan sonra İstanbul'a giden Erdoğan, "Kürdistan" sözlerine açıklık getirdi. Erdoğan "Talabani, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı. Biz de oraya atfen söyledik. Bunu siyaset malzemesi yapmanın bir anlamı yok" dedi.